Buradasınız
Kapitalizmin Unvan Mağdurlarından Biriydi Sadece
Karabük’ten bir işçi-öğrenci
Merhabalar, ben Karabük’te bir dönercide çalışıyordum. Benimle beraber çalışan birçok arkadaşım var. Hepsini orada çalışmaya başlayınca tanıdım. Hepimiz aynı saatte gelip aynı saatte çıkıyoruz. Restoranın sağlıklı bir şekilde işlerine devam etmesi için çabalıyoruz. İçimizde biri var ki ona müdür deniyor. Bizden farklı bir göreve sahip diye kendini bizim üstümüzde sanıyor. Müdür diyorum ama öyle gözünüzde büyümesin. Dedim ya o da bizimle aynı sorunlara sahip. Ankara’dan gelmiş Karabük’e ve gurbetlik çekiyor. Garson evinde kalıyor. Buraların yabancısı olduğundan sosyal hayatı da pek sağlıklı değil. Patronun verdiği yetkiler kendisini farklı hissetmesine neden oluyor. İş arkadaşlarına bağırmayı, hakaret etmeyi ve hor görmeyi müdürlük unvanının gereği olarak algılıyor.
Ben onun davranışlarına tahammül edemedim ve işimi değiştirdim. Bir hafta öncesinden çıkışımı verdim. İki yevmiye alacağım olmasına rağmen çıkış günüm geldiğinde “git sonra gel” şeklinde bir tavırla karşılaştım. İşyerindeki herkesin az çok alacağı var içerde. Aslında isteseler rahat bir şekilde ödeyebilirler. İşçilerin kendilerinden alacaklı olması işlerine geliyor. Bu durumda işçiler işlerine gelmediği takdirde çekip gidemiyorlar paramızı vermezler diye. Ertesi gün restorana gittiğimde yine para olmadığını söyledi müdür. Beklemeye başladım. Bir süre sonra sinirlendim ve kendisine “meteliksiz bir restoran mı burası?” dedim. Şaşırtıcı bir şekilde tepki verdi. Öyle söylemem gururuna dokundu. Yanlış anlaşılmasın patrondan ya da işyerinin ortaklarından bahsetmiyorum. Yarın öbür gün işler iyi gitmediğinde kapının önüne konulabilecek bir işçiden bahsediyorum. Kasanın oraya götürdü beni ve cebinden, kalan paramı çıkarıp verdi. Sonra “bunu kendi cebimden veriyorum sana” dedi. Bir süre tartıştım tavırları yüzünden. O da işyerine meteliksiz diyemeyeceğimi belirtiyordu sürekli. Oradan ekmek yediğimi söyledi. Ben de yediğim ekmeğin çalışmamın karşılığı olduğunu belirttim. Fark etmediği bir şey vardı. Yaklaşık iki aydır patron denen şahıs restorana bile uğramıyor. Patron gelse bile oturup çayını içip gidiyor. Müdür denen ve bizim gibi işçi olan ama bunun farkında olmayan arkadaşım da patronun bizim sayemizde ekmek yediğinin farkında değil.
Görüyorum ki kapitalist sistemde biz işçileri unvan aldatmacasıyla kandırıyorlar. Bizim kanmamızın en büyük sebeplerinden biri bilinçsiz olmamız ve kendi emeğimize yabancılaşmamızdır. Bu yabancılaşma öyle boyutlara ulaşmıştır ki insanların doğuştan ya da emek vererek hak ettiği şeyleri sanki hak etmiyormuşuz gibi gösterip bizleri sürekli bir yarışa sürüklüyorlar. Biz de hak etmediğimizi düşünerek başlıyoruz yarışa. Gelin kardeşlerim hak ettiklerimizi birleşerek söke söke alalım. Gözü dönmüş patronların ancak işlerine yarar kadarımızı hayatta tutmak için verdikleri paya tahammül etmeyelim. Bu pay için birbirimizle yarışmayalım. Yarış bir kişiye kazandırır ama sınıf bilinciyle vereceğimiz mücadele milyonlara kazandıracaktır. Hadi, hak ettiğini kazanmaya var mısın?
Somalı Madencilerin Anısına
ITF Rıza Şahabi’ye Özgürlük Talep Etti
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...