Buradasınız
Kıdem Tazminatı “Reformu” Bir Zehirdir
Sarigazi’den bir işçi
Haber bültenlerinde ve gazetelerde, 11 milyon çalışanın merakla beklediği kıdem tazminatı “reformu”ndan, “çalışanlara ev müjdesi çıktı” haberleri yer aldı. “Ev almak isteyen işçi, kıdem tazminatı fonunda toplanan tazminatının yarısını, süreyi beklemeden alabilecek” diye yazıyordu.
Bizlere zehri, elma şekeri diye yutturmaya çalışıyorlar. Kıdem tazminatı zaten bizim hakkımızdır, bizim geçmişten gelen kazanımımızdır. Kıdem tazminatımızı önce elimizden alıp sonra kırıntısını geri veriyorlar. Bunu da bize bir lütufmuş gibi sunuyorlar. Bizimle adeta dalga geçiyorlar.
Devlet sürekli olarak patronların daha fazla kâr edebileceği uygun koşulları hazırlıyor. Boşuna “büyüyoruz” diye övünmüyorlar. Bizim sırtımıza basarak, soyup soğana çevirerek büyüyorlar. Haklarımızı gasp ederek onlar büyüyor, biz iyice küçülüyoruz.
Hakkımız olan kıdem tazminatının elimizden alınacağından bahsetmiyorlar. Güya fona devredilip patronlara peşkeş çekileceğinden bahsetmiyorlar. İlk taslakta, kıdem tazminatının alınabilmesi için 10 sene boyunca fonda birikme şartının 15 yıla çıkarıldığını da önemsiz bir habermiş gibi veriyorlar.
Asgari ücretin en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamadığı, patronların bizi istediği zaman kapının önüne koyabildiği bu dönemde işçilere “ev al” demek gerçeklik dışıdır. Verecekleri kıdem tazminatının %50’si hangi evi almaya yardımcı olabilir ki? Bizleri gerçekten düşünüyorlarsa parasız konutlarda oturabileceğimiz koşulları yaratsınlar. Bizler zaten her şeyi üretiyoruz ve her zenginliği biz yaratıyoruz. Üstelik kira verme meraklısı değiliz. İyice anlamsızlaştırılmaya çalışılan kıdem tazminatı, bu kadar delik deşik edildikten sonra hangi derdimize derman olabilecek?
Kıdem tazminatı hakkımız, mücadele ile kazanıldı. Devletin verdiği bir lütuf değildir. Kıdem tazminatı hakkımızı gasp ettirmeyeceğiz! Allayıp pulladıkları haberlerle bir taraftan tepkilerimizin önünü kesmeye, öbür taraftan bizi bölmeye çalışıyorlar. “Eviniz olacak” kelimesi o kadar cazip geliyor ki. Ama bu koca bir yalandır. Evimiz olacak ama kesilen kıdem tazminatıyla ev almak istediğimizde bir de ömrümüz boyunca ödeyeceğimiz borcumuz da olacak. Biz işçiler ancak örgütlü ve birlik olursak onların yalanlarına kanmaz, tüm bu oyunları boşa çıkarabiliriz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Uyan ve Haykır Öfkeni
Kampana Direnişi ve Kazanımlarımız
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...