Buradasınız
Kıdem Tazminatında Bir Karşılaştırma
Gebze’den bir metal işçisi

Hükümetler yıllardır aç kurtlar gibi ağızları sulanırcasına kıdem tazminatına göz dikmiş durumdalar. Fon konusunu sürekli canlı tutuyorlar. Bugün hükümetin ve patronların iştahını kabartan bu mesele yeniden gündemde. Çalışma Bakanı katıldığı her basın açıklamasında, TV programlarında utanmadan itiraf ediyor: “İşçilerin %80’i kıdem tazminatı hakkından faydalanamıyor.” E madem işçilerin yüzde 80’i kıdem tazminatı alamıyor, neden patronları cezalandırmıyorsunuz? Evet, yıllardır iktidarda olan AKP hükümeti, işçilerin bu haktan yararlanmasının önündeki hiçbir engeli kaldırmadı. Çünkü böyle bir derdi yok. Şimdi bir de utanmadan bu haktan yararlanmanın önünü daha da tıkamaya, hatta bu hakkı yok etmeye çalışıyor. Bugün kıdem tazminatı hakkından yararlanma koşulları şöyle:
- İşveren tarafından haksız nedenle yapılan fesih halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
- İşçi, haklı nedenle iş akdini feshederse kıdem tazminatına hak kazanır.
- İşçinin askere gitmesi halinde, askerlik başvurusu sonrasında yazılı olarak işverene başvururarak kıdem tazminatı almaya hak kazanabilir.
- Kadın işçiler, evlendikten itibaren bir yıl içerisinde yazılı olarak başvuru yaparak iş akitlerini feshedebilir ve kıdem tazminatlarını alabilirler.
- Kanunda belirtilen emeklilik şartlarını taşıyan işçi, işverene başvurarak kıdem tazminatından yararlanabilir.
- İşçi, iş akdi devam ederken ölürse, bu hukuk nezdinde bir istifadır, işçinin mirasçıları işverene başvurarak ve gerekli işlemleri yaparak işçinin kıdem tazminatını alabilir.
- Sağlık problemlerinin işin yapılmasına sürekli bir biçimde engel oluşturduğunun belgelenmesi, işverenin iyi niyet ve ahlâk kurallarına aykırı davranışlarda bulunması nedenleri ile iş akdinin işçi tarafından feshi (istifa) halinde, işçi, çalışma süresinin en az 1 yıl olması koşulu ile kıdem tazminatı hakkı kazanmaktadır.
Yeni sistemle birlikte bu koşullar bariz şekilde azalıyor. Fonla birlikte kıdem tazminatından faydalanma koşulları şöyle değiştiriliyor:
- Emekli olunduğunda alınabilecek
- Çalışan vefat ettiğinde mirasçısı alabilecek.
- Fonda 10 yıl kalınırsa, ev veya araba alımı durumunda biriken paranın yarısı alınabilecek.
Yararlanma şartlarına baktığımızda bariz hak kayıpları vardır. Çünkü kıdem hakkından yararlanabilmenin şartları zorlaştırılıyor. Ayrıca şu ana kadarki açıklamalardan bilebildiğimiz kadarıyla 30 gün brüt ücret net ücrete düşürülmeye çalışılıyor. Tabii ki tasarının içeriği açıklanmadan hak gasplarını tüm ayrıntılarıyla bilemeyiz. Ama önümüzdeki günlerde saldırıların ağırlaşacağı ortadadır.
Hükümet bu tasarıyı daha önce de gündeme getirip işçilerin tepkisinden ötürü geri çekmiştir. Aslında bu tasarıyla istenen işçilerin kıdem hakkını korumak değil tam tersine tamamen ortadan kaldırmaktır. İşçileri güvencesiz bırakmaktır. Hükümet ve patronlar örgütsüz, bilinçsiz, üç kuruşa hayat tüketecek birer makine istiyorlar. İşçilerse iş ve yaşam koşullarının düzelmesini. Bu yüzden kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkmalıyız.
Görünen o ki tasarı geçer de fon kurulursa, devletin işçilerden kesip yağmalayacağı, patronların hizmetine sunacağı devasa bir olanak sağlanmış olacak. Fonun denetimi Sosyal Güvenlik Kurumunda olacak. Adının tersi şekilde işleyen bu kurum, milyonlarca insanı Genel Sağlık Sigortası adı altında borçlandırmıştır. Bu kurum ki milyonlarca kayıt dışı, sigortasız çalıştırılan işçi karşısında üç maymunu oynamaktadır. Tabii ki sorun sadece devletin bir organı olan SGK’da değildir. Bu sistemin adı kapitalizmdir. Bu sistem yıkılmadıkça daha doğmamış çocuklarımızın hayatlarını çalıp çırpmaya fütursuzca devam edeceklerdir. Gelin hep beraber kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkalım ve sistemin çarkına çomak sokalım.
Robottan Farkımız Ne?
Arkadaş! Sorunu Yanlış Yerde Arama
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...