Buradasınız
Kozlu Maden Faciasını Hatırlamak…
“Maden ocağının dibinde hava yok, ışık yok, besin yok, karın yok, oğlun bile yok…”
3 Mart 1992, karaelmas diyarı Zonguldak ve 263 madenci… Bundan tam 27 yıl önce Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) İncirharmanı Maden Ocağı, 263 madencinin toplu mezarına dönüştü. Gece vardiyası henüz birkaç saat önce işe başlamıştı ki zincirleme grizu patlamaları gerçekleşti ve ortalık kısa sürede panik ve matem havasına büründü. Madenci katliamlarına sahne olduğu kadar nice şanlı eyleme, direnişlere de ev sahipliği yapan Kozlu’da yeniden can pazarı yaşanıyordu.
Faciadan kurtulabilen işçilerden biri yaşanan dehşet anlarını şöyle anlatıyor: “Grizu patlaması sırasında aniden ortaya çıkan mavi, yeşil ve kırmızı alev topu bizi savurdu. Başımdaki baretimi bile eriten alev, yüzümü ve ellerimi yakarak, birçok işçiyi de yaraladı. Her tarafta yankılanan çığlık seslerinden felaketin büyüklüğünü anladığımda lambamı yakmaya korktum. Ocak içinde sürünüp yerüstüne çıkmayı başardım. Madende kaldığım 3 saatte, rastladığım yaralıların yerlerini ekiplere bildirerek işçilerin sağ kurtarılmasına da yardımcı oldum. Arkadaşlarımın cesetleri arasında ilerleyerek kurtulduğum faciayı, psikolojik tedavi görmeme rağmen asla unutamadım. Yüzlerce arkadaşımızı çok kısa sürede yitirdik. O günler aklıma geldikçe yaşadığım acıyı asla anlatamam.”
Yer altında madenciler birbirlerinin gözetleyenidir derler, maden ocağının dibinde birbirlerinden başka kimseleri yoktur da ondan… Grizu patlamalarının ardından sağ kurtulan madenciler de yeni patlama olasılığını ve ölümü göze alarak arkadaşlarını canlı ya da cansız maden ocağının dibinden yeryüzüne çıkarmak istediler. Ama yetkililer o kadar hevesli ve ısrarlı değildi. Madenciler engellendi, kurtarma çalışmaları da durduruldu. Grizu patlamalarının gerçekleştiği madende yangın kontrol altına alınamamıştı, karar kesindi, maden kapatılacaktı! Maden ocağının dibinde kalan 149 madencinin üzerine kapatılıyordu bütün girişler!
Dünya madencilik tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşanmıştı fakat hükümet ocak girişleri gibi bu felaketin üzerini de kapatma gayreti içindeydi! TTK ve devlet sözcüleri olayın bir “doğal afet”, bir “kaza” olduğunu söylüyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dilemekle yetiniyorlardı. Resmi ağızlar, ölü madenci sayısını sadece 114 olarak açıklamış, tepkileri kontrol altında tutmak için giriş-çıkışları kapalı maden ocağının dibinde kalan 149 madenciyi ise dillendirmemeye çalışıyorlardı.
Peki, ne olmuştu da “TTK’nın gözbebeği” sayılan, “en güvenlikli maden havzası” denilen Kozlu’da böylesine korkunç bir felaket yaşanmıştı? Yaşananlar gerçekten doğal bir afet ya da kaza mıydı? Hayır, benzer örneklerde olduğu gibi Kozlu’daki felaket de “kaza” ya da “kader” ile açıklanamayacak denli ortadaydı! İncirharmanı Ocağı’nda yitip giden madenciler, bir avuç daha fazla kömüre kurban gitmiş, sermaye eliyle katledilmişlerdi!
Mesela birkaç araba daha fazla kömür için madencinin canını hiçe sayan yetkililer, metan gazı oranı kritik seviyeyi aştığı halde saatlerce ocağı boşaltmamışlardı. Üstelik işçiler bu hayati durumdan haberleri dahi olmadan çalıştırılıyorlardı. Ocaklarda yaklaşık 10 gündür gözlenen ve hatta tutanaklara dahi geçirilen yüksek sıcaklık artışı karşısında da gerekli işlemler yapılmamıştı. Üstelik daha da dikkat çekici bir husus vardı; her ne kadar TTK yetkilileri tarafından yalanlansa da maden işçileri facianın meydana geldiği günlerde madenlerde “delme/patlatma yöntemi” adında yeni bir üretim yöntemi denendiğini, bu yöntem denemelerinin grizu faciasını tetiklediğini söylüyorlardı.
Zaman içerisinde Kozlu katliamı unutturuldu, ateş yine düştüğü yeri yakmış oldu! Olayın unutulmasının ardından yaşananları şöyle aktarıyor maden işçisi: “Yaklaşık bir yıl süresince psikolojik tedavi görmemin ardından çalıştığım kurum tarafından yerüstünde görevlendirildim. Uzun yıllar sürekli kâbuslar görerek adeta uyku uyuyamadım. Ancak, yaşadığımız ıstıraplara karşın hiçbir zaman kurumdan beklediğimiz desteği alamadık. Faciadan 9 yıl sonra istem dışı emekli edilerek kurum ile ilişiğimiz kesildi. Dünyanın en zor mesleğini yapan madenciler, umarım bir daha bizim yaşadıklarımızla karşılaşmazlar.”
Maalesef Kozlu’daki faciadan yaralı kurtulan işçinin bu insani ve haklı dileği kabul olmadı. Kozlu’nun ardından gerek maden ocakları gerekse de fabrikalar, atölyeler, inşaatlar işçilerin mezarı olmaya devam etti. Yapılan araştırmalara göre iş kazalarının %98’i, meslek hastalıklarının %100’ü önlenebilir iken; gerekli önlemler alınmadığı için maalesef her yıl iş cinayetleri ve meslek hastalıklarından dolayı binlerce işçi hayatını kaybetmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin yayımladığı rakamlara göre 2018 yılında en az 1923 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. AKP’nin iktidarı boyunca iş cinayetlerine kurban giden işçilerin sayısı ise 22 bini aşmıştır. Gerek maden ocağının dibinde ya da bir gökdelen tepesinde gerekse de bir tezgâh başında işçinin işçiden başka dostu yok! İşçiler ancak birleşebilirlerse, bu adı konmamış savaşa, iş cinayetlerine dur diyebilirler!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...