Buradasınız
Kozlu Maden Faciasını Unutma!
“Maden ocağının dibinde hava yok, ışık yok, besin yok, karın yok, oğlun bile yok…”
3 Mart 1992, karaelmas diyarı Zonguldak ve 263 madenci… Bundan tam 29 yıl önce Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) İncirharmanı Maden Ocağı, 263 madencinin toplu mezarına dönüştü. Gece vardiyası henüz birkaç saat önce işe başlamıştı ki zincirleme grizu patlamaları gerçekleşti ve ortalık kısa sürede panik ve matem havasına büründü. Madenci katliamlarına sahne olduğu kadar nice şanlı eyleme, direnişlere de ev sahipliği yapan Kozlu’da yeniden can pazarı yaşanıyordu.
Faciadan kurtulabilen işçilerden biri yaşanan dehşet anlarını şöyle anlatıyor: “Grizu patlaması sırasında aniden ortaya çıkan mavi, yeşil ve kırmızı alev topu bizi savurdu. Başımdaki baretimi bile eriten alev, yüzümü ve ellerimi yakarak, birçok işçiyi de yaraladı. Her tarafta yankılanan çığlık seslerinden felaketin büyüklüğünü anladığımda lambamı yakmaya korktum. Ocak içinde sürünüp yerüstüne çıkmayı başardım. Madende kaldığım 3 saatte, rastladığım yaralıların yerlerini ekiplere bildirerek işçilerin sağ kurtarılmasına da yardımcı oldum. Arkadaşlarımın cesetleri arasında ilerleyerek kurtulduğum faciayı, psikolojik tedavi görmeme rağmen asla unutamadım. Yüzlerce arkadaşımızı çok kısa sürede yitirdik. O günler aklıma geldikçe yaşadığım acıyı asla anlatamam.”
Yer altında madenciler birbirlerinin gözetleyenidir derler, maden ocağının dibinde birbirlerinden başka kimseleri yoktur da ondan… Grizu patlamalarının ardından sağ kurtulan madenciler de yeni patlama olasılığını ve ölümü göze alarak arkadaşlarını canlı ya da cansız maden ocağının dibinden yeryüzüne çıkarmak istediler. Ama yetkililer o kadar hevesli ve ısrarlı değildi. Madenciler engellendi, kurtarma çalışmaları da durduruldu. Grizu patlamalarının gerçekleştiği madende yangın kontrol altına alınamamıştı, karar kesindi, maden kapatılacaktı! Maden ocağının dibinde kalan 149 madencinin üzerine kapatılıyordu bütün girişler!
Dünya madencilik tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşanmıştı fakat hükümet ocak girişleri gibi bu felaketin üzerini de kapatma gayreti içindeydi! TTK ve devlet sözcüleri olayın bir “doğal afet”, bir “kaza” olduğunu söylüyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dilemekle yetiniyorlardı. Resmi ağızlar, ölü madenci sayısını sadece 114 olarak açıklamış, tepkileri kontrol altında tutmak için giriş-çıkışları kapalı maden ocağının dibinde kalan 149 madenciyi ise dillendirmemeye çalışıyorlardı.
Peki, ne olmuştu da “TTK’nın gözbebeği” sayılan, “en güvenlikli maden havzası” denilen Kozlu’da böylesine korkunç bir felaket yaşanmıştı? Yaşananlar gerçekten doğal bir afet ya da kaza mıydı? Hayır, benzer örneklerde olduğu gibi Kozlu’daki felaket de “kaza” ya da “kader” ile açıklanamayacak denli ortadaydı! İncirharmanı Ocağı’nda yitip giden madenciler, bir avuç daha fazla kömüre kurban gitmiş, sermaye eliyle katledilmişlerdi!
Mesela birkaç araba daha fazla kömür için madencinin canını hiçe sayan yetkililer, metan gazı oranı kritik seviyeyi aştığı halde saatlerce ocağı boşaltmamışlardı. Üstelik işçiler bu hayati durumdan haberleri dahi olmadan çalıştırılıyorlardı. Ocaklarda yaklaşık 10 gündür gözlenen ve hatta tutanaklara dahi geçirilen yüksek sıcaklık artışı karşısında da gerekli işlemler yapılmamıştı. Üstelik daha da dikkat çekici bir husus vardı; her ne kadar TTK yetkilileri tarafından yalanlansa da maden işçileri facianın meydana geldiği günlerde madenlerde “delme/patlatma yöntemi” adında yeni bir üretim yöntemi denendiğini, bu yöntem denemelerinin grizu faciasını tetiklediğini söylüyorlardı.
Zaman içerisinde Kozlu katliamı unutturuldu, ateş yine düştüğü yeri yakmış oldu! Olayın unutulmasının ardından yaşananları şöyle aktarıyor maden işçisi: “Yaklaşık bir yıl süresince psikolojik tedavi görmemin ardından çalıştığım kurum tarafından yerüstünde görevlendirildim. Uzun yıllar sürekli kâbuslar görerek adeta uyku uyuyamadım. Ancak, yaşadığımız ıstıraplara karşın hiçbir zaman kurumdan beklediğimiz desteği alamadık. Faciadan 9 yıl sonra istem dışı emekli edilerek kurum ile ilişiğimiz kesildi. Dünyanın en zor mesleğini yapan madenciler, umarım bir daha bizim yaşadıklarımızla karşılaşmazlar.”
Maalesef Kozlu’daki faciadan yaralı kurtulan işçinin bu insani ve haklı dileği kabul olmadı. Kozlu’nun ardından gerek maden ocakları gerekse de fabrikalar, atölyeler, inşaatlar işçilerin mezarı olmaya devam etti. Yapılan araştırmalara göre iş kazalarının %98’i, meslek hastalıklarının %100’ü önlenebilir iken; gerekli önlemler alınmadığı için maalesef her yıl iş cinayetleri ve meslek hastalıklarından dolayı binlerce işçi hayatını kaybetmektedir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin yayımladığı rakamlara göre 2020 yılında en az 2427 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Gerek maden ocağının dibinde ya da bir gökdelen tepesinde gerekse de bir tezgâh başında işçinin işçiden başka dostu yok! İşçiler ancak birleşebilirlerse, bu adı konmamış savaşa, iş cinayetlerine dur diyebilirler!
Mücadele Her Zaman Önde Gelir
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...