Buradasınız
Kral Dairesinin Bir Gecelik Fiyatı Afrikalı Açları Doyurur
İzmir’den emekli bir işçi

Yıllar önce Fransa’da Cannes Film Festivalinin yapıldığı alanın karşısında bulunan Le Barrier Majestic otelinin kral dairesinin bir gecelik fiyatının yüzlerce Afrikalıyı doyurabilecek bir para tuttuğunu okumuştum. Fransa’da asgari ücretle çalışan bir işçinin yemeden, içmeden ancak aylar içinde biriktirebileceği kadar bir parayı bir burjuva bir gece kaldığı otele veriyor. Bu otelin sahibi ve o otelin bir geceliğine bu kadar para harcayan burjuvaların nasıl yaşadıklarını düşünelim. Yani bir işçinin rüyasını bile göremeyeceği cenneti bu dünyada yaşıyorlar.
Bugün o otelin kral dairesinin fiyatını aklıma getiren, Erdoğan’ın adını “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” olarak değiştirdiği Yassı Ada’ya yapılan otelin kral dairesinin fiyatıydı. Erdoğan, Adnan Menderes ve iki bakan Yassı Ada’da idam edildikleri için adanın adını değiştirmişti. Ardından da buraya son derece lüks oteller inşa ettirdi. Hem de Fransa’nın Cannes kentindeki Le Barrier Majestic otelini aratmayacak denli lüks bir otel. Kral dairesinin bir gecelik fiyatı ise bir asgari ücretli işçinin ömür boyu çalışsa biriktiremeyeceği denli dudak uçuklatacak cinsten.
Menderes ve sonrasındaki Demirel dönemlerini AKP hep hayırla anıyor. Oysa o dönemde yaşayan işçi-emekçiler için aynı şeyi söylemek zordur. Erdoğan kendini Menderes’e benzetiyor. Menderes de kendisi gibi İstanbul’un tarihi değerlerini yıkıp yerine yollar, yeni binalar yaptırmış, İstanbul’u inşaat sahasına çevirmişti. O inşaatlar üzerinden yandaşlarını zengin etmişti. Bugün de AKP ve yandaşı beşli çete aynı yoldan yürüyorlar. Hatta yağma, talan, yolsuzluk ve yandaşlarını semirtme konusunda Menderes’i kat be kat aştılar. Erdoğan ve AKP, biriktirdikleri servetleri büyüdükçe bir yandan yoksullara iyice tepeden bakar oldular. Diğer yandan da geceliği binlerce dolarlık otellerde keyif çatıyorlar. Ancak artık ahali bunların yaptıklarını ne yiyor ne de yutuyor. Öfke duyuyor.
1960’lı yılları ve işçi sınıfının hallerini, çektikleri çileleri ve mücadelelerini en yalın haliyle Orhan Kemal Gurbet Kuşları romanında anlatır. Hem de o denli gerçekçi ve o denli yalın anlatır ki aynı o işçilerden biri olduğunuzu hissedersiniz okuduğunuzda. Orhan Kemal ekmeğini kalemiyle kazanmış. Fakat sadece yazarak kazanmamış. Ta çocukluğundan başlayarak çeşitli işlerde de çalışmış. Bu nedenle bütün kitaplarında işçi sınıfının hallerini, acılarını, sevgilerini, mücadelelerini anlatmıştır. Orhan Kemal Arka Sokaklar adlı kitabından dolayı yargılandığında hâkim “neden konularını hep fakir fukaradan, işçilerden alıyorsun? Ülkede iyi koşullarda yaşayan, varlıklı insanlarımız da var, neden onları yazmıyorsun?” diye sorar. Orhan Kemal de cevap verir: “Ben gerçekçi bir yazarım. En iyi onların yaşantılarını biliyorum. Varlıklı insanlar nasıl yaşar bilmiyorum…”
Sömürücü sınıf adeta cennet gibi yerlerde yaşıyor. Biz işçi sınıfına ise bu dünyada cehennemi yaşatıyorlar. Her bir dakikada 11 insanın açlıktan öldüğü bir dünyada tek bir burjuvanın bir gecelik otel parasıyla milyonlarca aç insanın karnı doyabilir. Hasan Hüseyin’in şiirinde dediği “insan değil -hâşâ- bir yağmacı soyu bu”. Bu yağmacı soyuna karşı örgütlenip mücadelenin içinde yerimizi almadan bize insan gibi yaşamak yok.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....
- 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi, cesaretini, onurunu ve örgütlü gücünü kuşanmış Türkiye işçi sınıfının tarihe kazıdığı iki büyük gün… İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek...
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...