Buradasınız
Kültür Şoku Değil, İnsanlık Şoku!
Tuzla’dan bir işçi

Ben Ağrılı genç bir işçiyim. 1 Mayıs’a neden katılacağımı yaşadığım bir örnekle açıklamak istiyorum. 2015 yılında aileme destek olmak için İstanbul’a çalışmaya geldim. Abim benden birkaç yıl önce gelmişti İstanbul’a. O yüzden ev konusunda bir sorun yaşamadım. Hızla iş aramaya koyuldum. Oto tamiri yapan bir atölyede iş buldum. Burada ancak bir hafta çalışabildim. Aynı işi yaptığım başka bir arkadaşım benden daha fazla maaş alıyordu. Buna gerekçe ise benden daha önce işe girmesiymiş. Buradan hakkımın yendiğini düşündüğüm için işten ayrıldım.
Haliyle tekrar iş aramaya koyuldum. Pek çok yere form doldurdum. İşten ayrılmamdan birkaç hafta sonra Gebze’de form doldurduğum bir fabrikadan görüşmek üzere aradılar. Firma güvenlik kamerası montajı yapıyordu. Görüşmeyi patron bizzat yapıyordu. Görüşmede patron, “daha önce ne gibi işler yaptınız?”, “bizi neden tercih ettiniz?”, “nerde oturuyorsunuz?” gibi standart sorular sordu. Verdiğim cevaplardan memnun kalan patron, beni işe aldığını söyledi. Maaşımın ne kadar olacağını, maaşın hangi gün yatacağını, çalışma saatlerini anlattı. Tüm bunları anlattıktan sonra birden unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi heyecanla sordu.
Patron: Sormayı unuttum, nereliydin sen bakalım?
Ben: Ağrı, efendim
Patron: Ağrı mı? Bak kardeşim kişisel algılama ama ben Ağrılı çalıştırmam!
Çok şaşırmıştım. Ağrı deyince aniden değişen yüz ifadesi, tavrı, daha önce ne yaşamış olabilirdi ki bu kadar tepki gösterecek? Aklımdan kısa bir sürede tüm bu düşünceler geçti. Sonra düşündüm, bugün Ağrılı diye bana iş vermedi. Peki, yarın Ağrılı bir müşteriden iş teklifi gelse, müşteri Ağrılı diye işi yapmayacak mı?
İstanbul’a gelmek istediğimde acaba kültürel bir zorluk çeker miyim diye düşünüyordum. Ama gelince kültür şokundan çok insanlık şoku yaşadım. Benim yaşadığım bu olay şu an ülkede yaşanan dağ gibi sorunlar arasında küçük bir toz zerresi gibi kalır. Umarım herkes yaşadığı sorunlarını, dertlerini benim size anlatabildiğim gibi anlatabilir ve tüm yaşadığımız sorunlara karşı yapabileceğimiz bir şeyler olduğunu görebilir. Bütün sorunlarımızın çözümü için önümüzde uzun bir yol olsa da tepkimizi haykıracağımız bir gün var önümüzde. Ben yaşadığım sorunlara karşı, kadın-erkek, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, memleket gibi her türlü ayrıma karşı işçi sınıfının birliğini büyütmek için, 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanda yerimi alacağım. Benim gibi sorun yaşayan tüm kardeşlerimi de UİD-DER’le birlikte 1 Mayıs’a çağırıyorum.
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...