Buradasınız
Lojistik İşçilerinin Yaşadığı Sorunlar
Tuzla’dan lojistik işçisi

Lojistik, “Kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürünün, hizmetin ve bilgi akışının çıkış noktasından varış noktasına kadar taşınmasının etkili ve verimli bir biçimde planlanması ve uygulanması” olarak anlatılır. Yani bu tanımın süslü kısımlarını attığımızda geriye kalan taşıma işi, lojistik olarak adlandırılıyor. Ama bu taşıma işini kimin nasıl yaptığı pek anlatılmaz. Demek ki kendimiz görelim istemişler!
Çalıştığım lojistik firmasında gördüklerim lojistiğin nasıl bir iş olduğunu gösterdi bana. Normal şartlarda forklift ve reahtruck gibi makinelerle taşınması gereken koca koca beyaz eşyalar depoda çalışan işçiler tarafından, hiçbir makine olmadan taşınıyor. Çünkü depo makine girebilecek şekilde dizayn edilmemiş! Sırf oğlunu askere göndermemek için Dubai’de ev tutup oğlunu yıllarca orada saklayan patronumuz, paracıklarını harcayıp depoyu makinelerin girebileceği bir şekilde düzenleyemiyor! Aynı patron bedelli askerliğin çıkması ile oğlunu tekrar İstanbul’a getirip “gereken bedeli” ödeyebiliyor fakat depodaki işçileri hiç mi hiç düşünmüyor. Bu şaşırdığımız bir durum değil. Çünkü bir patronun işçilerini düşünmesini bekleyemeyiz. Depoda çalışan işçilerin her gün birinin topallayarak servise binmesi ancak bizim gibi başka işçileri üzebilir. Üzmekle de kalmaz öfkelendirir de, öfkelendirmelidir de. Yoksa sınıf düşmanımız olan bencil patronumuzdan ne farkımız kalır?
Bu lojistik firmasında çalışanların yaşadıkları bunlarla da sınırlı değil. Depoda çalışan işçilerin aldığı ücret ortalama 800 lira. Tüm bu kötü çalışma koşullarına rağmen alınan ücret budur. Bu rakam kira, elektrik, su, doğalgaz, mutfak masrafları vs. düşünüldüğünde kimseye yetmiyor. Doğal olarak yorucu çalışma koşullarına ve uzun çalışma saatlerine rağmen, mesaiye kalmadan ay sonunu getiren bir işçi görmedim. Ne kötü ki, tüm bunlara rağmen mesai parasını, tam ve zamanında alanı da görmedim. Mesai paraları hep “bir sonraki aya” denerek ve eksik olarak veriliyor. Geçtiğimiz ay güya zam ayı idi. Fakat hiç kimse zam dahi alamadı.
Depo içi hariç dışarıda çalışan şoför ve kuryelerin yaşadıkları da iç açıcı değil. Lojistik firmasının bünyesinde çalışan şoför ve kuryeler de her gün siparişleri müşterilere ulaştırmak için dışarıda çalışıyorlar. Ve o koca koca beyaz eşyaları asansörü olmayan binalara, 5. ya da 7. katlara çıkarıyorlar. Yani depo içinde çalışanlarla aynı şeyi yaşıyorlar. Aynı bel ağrılarını, kas tutulmalarını ve daha birçok rahatsızlığı onlar da yaşıyorlar.
Bir de “personel hata takip dosyası” diye bir dosya var. Bu dosyada “eksik gönderilen ürün”, “taşınırken kırılan ürün”, “yanlış gönderilen ürün” gibi kategoriler var, hata yapan işçiler tespit ediliyor. Daha sonra bir savunma imzalatılıp yaptıkları hatalar işçilerin maaşından kesiliyor. Sanki çok bir para alıyorlarmış gibi utanmadan yapılan hataların bedeli şoförlerin, kuryelerin, depo çalışanlarının ücretinden kesiliyor. Tüm masrafları sigorta şirketi karşılamasına rağmen böyle oluyor.Yaşananlar yazarak bitmez, yazdıkça aklıma daha neler neler geliyor. Aslında birçok fabrikada, işyerinde yaşanan sorunların aynısı benim çalıştığım lojistik firmasında da yaşanıyor. Yani sorunlarımız ortak, doğal olarak bu sorunların çözümü de ortak. Lojistik sektöründe bulunan UPS Kargo’da yaşananlar bir örnek bizim için. İşçiler sendikalaşmayı başardılar. Şu an DHL’de yaşanan süreç de başka bir örnek. DHL işçileri sendikalaşma mücadelesi veriyor. Diğer tüm sektörler gibi, lojistik de yoğun, yorucu ve stresli bir sektördür. Çözüm, önümüzde bulunan örneklerden ders çıkarmak ve örgütlenmektir. Başka bir çıkar yolumuz yok!
Umuda Değil Ölüme Yolculuk
Parmaklarımızı Koparanlar Kim?
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), 23 Temmuzda üniversite hastaneleri önünde basın açıklamaları yaparak TİS taleplerini açıkladı.
- Biz bir grup genç olarak UİD-DER’li abilerimizle birlikte, mücadeleye yıllarca katkı sunan, tecrübe sahibi bir büyüğümüzü Çatalca’daki evinde ziyaret ettik.
- İşçi sınıfının uluslararası marşı Enternasyonal 137 yıldır her dilde söyleniyor, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin en güzel sembollerinden biri olmaya devam ediyor. Sınıfımızın mücadele geleneğinden doğan bu marşın nasıl ortaya...
- Sağlık Bakanlığı’nın son düzenlemeleriyle birlikte Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük bir çöküşe sürükleniyor. Halk sağlığını korumakla görevli ASM’ler, sağlık hizmeti sunulan yerler olmaktan çıkarılıp, sağlık emekçilerini cezalandıran, halkı...
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...