Buradasınız
Makine Kaçıran, Fabrika Taşıyan Fırsatçı Patronlar!
Gebze’den işsiz bir işçi

Dünyada ve Türkiye’de patronlar, farklı yöntemler kullanarak ekonomik krizin yükünü işçi sınıfının sırtına yıkmaya çalışıyorlar. Geride bıraktığımız son birkaç yılda, Türkiye’nin tüm bölgelerinde yüz binlerce işçi işten atıldı, fabrikalar kapatıldı, taşındı, patronlar makineleri kaçırdı. Patronlar, bu yolla sömürü sistemlerinin içine yuvarlandığı krizin bedelini işçilere ödetiyorlar. Patronlar için fırsat olabilen kriz, işçiler için daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk getirmektedir.
Birkaç örnek vermek gerekirse Gebze bölgesinde yer alan ve oldukça köklü bir firma olarak anılan Akkardan, Galsan ve Feniş fabrikaları kapatıldı. Borusan’da, Tofaş’ta, Beko’da, BEDAŞ’ta, Standart Profil’de, Punto Deri’de ve daha onlarca fabrikada yüzlerce işçi işten atıldı.
Kapatılan fabrikalar yetmezmiş gibi, bir de bazı patronlar gece operasyonları ile makineleri kaçırıyorlar. Sık sık işçilerin olmadığı gece saatlerinde fabrikayı boşaltıp kaçan patronlar olduğunu görüyoruz. 650 kişinin çalıştığı Elkim fabrikası, patron tarafından bir gece operasyonu ile boşaltılmıştı. Makineler ve üretilen malzemeler tırlara yüklenerek kaçırıldı. Durumu haber alan işçiler makinelerin bir kısmını geri almayı başardı. İşçiler kış vakti işsiz kalmış, ücret ve kıdem tazminatlarını alamamışlardı. Yine aynı durum Emin Teknik’te, Gürsan Demir Çelik’te, Kazova Tekstil’de ve onlarca fabrikada da yaşandı, yaşanıyor.
2014’te de aynı şeyler yaşanıyor. Yılın ilk gününde 181 Şeker Piliç işçisi işten atıldı. Makineleri kaçırılan tekstil fabrikaları oldu. İşten atmalar, makine kaçırmalar, fabrika kapatmalar patronların sadece batması nedeniyle olmuyor. Patronlar, sermayelerini daha ucuz işgücü olan ülkelere götürmek, işçilere ödeyeceği maaş ve tazminatlardan kurtulmak gibi nedenlerle de bu yöntemlere başvuruyorlar. Bunun için işçileri kapı önüne koyuyorlar ve kârlarını arttırmanın tadını çıkarıyorlar. Patronlar buna “kriz yönetmek” diyorlar. İşçilere karşı bu açık saldırılar karşısında ise, devlet organları hiç ses çıkarmıyor, hiçbir yaptırım uygulamıyorlar. Hakkını arayan işçileri yargılayan bu kurumlar, sıra işçilerin haklarını gasp eden patronlara gelince kıllarını bile kıpırdatmıyorlar.
Fakat tüm bu saldırılar işçileri mücadele etmekten alıkoyamıyor. Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de işçiler sermaye sahiplerinin bu saldırılarına karşı direnişlerle, eylemlerle, gösterilerle cevap veriyorlar. Ücretlerini alamayan işçiler, hakları verilmeyen taşeron işçiler, işten çıkartılan işçiler bu durumu kabul etmiyor ve patronun zorbalıklarına karşı birbirlerine kenetlenerek mücadele ediyorlar. Çünkü işçiler ancak bir araya geldiklerinde ve patronların saldırılarına karşı ortak hareket ettiklerinde kazanabilirler.
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...