Buradasınız
Meslek Hastalıkları ile Mücadele Deneyimleri Söyleşisi

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (TMMOB İKK) 26 Mart 2018 Pazartesi günü, meslek hastalıklarının ve mücadele deneyimlerinin konuşulduğu bir söyleşi gerçekleştirdi. Makine Mühendisleri Odası Taksim Şubesi’nde yapılan söyleşinin konuşmacısı “Çalışmak Sağlığa Zararlıdır” kitabı ile tanınan halk sağlığı aktivisti ve sağlık sosyoloğu Annie Thébaud-Mony’di. Söyleşiye farklı meslek gruplarından yoğun katılım sağlandı.
Söyleşide ilk olarak İSİG Meclisi’nin kurucularından, geçtiğimiz Aralık ayında yaşamını yitiren doktor ve avukat Yıldız Ertuğ Günder anıldı ve Günder'e dair kısa bir video izlendi. Mony, Soma madenci katliamında yaşamını yitirenlerin ailelerine ve tutuklu Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na selam göndererek konuşmasına başladı.
Çalışma hayatında işçilerin sağlığını etkileyen hususlar üzerinde duran Mony, taşeronlaştırmadan geçici işçiliğe, gece çalışmasından performans sistemiyle çalışmaya, işyerlerindeki baskılardan gürültülü ortamda çalışmaya tüm hususların işçi sağlığını olumsuz yönde etkilediğini vurguladı. Fransa’daki işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yaklaşık 150 yıla dayanan mücadele tarihinden kısa kesitler aktaran Mony, meslek hastalıklarının çeşitlerine ve nedenlerine kısaca değindi. Yapılan araştırmalara göre meslek hastalıklarının en yaygın olanlarından birisinin mesleki kanserler olduğunu aktaran Annie Mony, konuşmasında çalışmaya bağlı kansere yakalanmanın giderek yaygınlaşması üzerinde durdu. Bu konuda çeşitli istatistik verileri aktardı. Dünya sağlık örgütünün 2015 rakamlarına göre en az 500 bin işçinin çalışma koşulları nedeniyle kansere yakalanarak can verdiğini dile getiren Mony, bu rakamın önemli bölümünün asbeste (hastalık yelpazesi geniş bir tür mineral) bağlı olduğunu söyledi. Dünya genelinde yıllar içinde işçilerin kansere yakalanma ve hayatını kaybetme oranlarının arttığına dikkat çeken Mony, bu durumun sınıfsal eşitsizliğin artmasının bir sonucu olduğunu vurguladı ve her sene yalnızca yüzde 0.5’i için meslek hastalığı tanısı konulduğunu sözlerine ekledi.
Konuşmasının devamında asbest ve asbeste karşı Fransa’da verilen mücadele üzerinde duran Annie Mony, asbeste bağlı kanserlerin meslek hastalıkları tanı tablosuna alınmasının işçilerin mücadelesinin bir ürünü olduğunun altını çizdi. Yıllar boyunca Fransız patronların her fırsatta asbestin zararlı olmadığına ilişkin propaganda yaptığını fakat 1997 yılında işçi sınıfının mücadelesinin nihayet Fransa’da asbesti tamamen yasaklattırdığını aktardı. Mony’nin konuşmasının ardından söyleşi, soru-cevap bölümüyle son buldu.
İşçi sınıfının kitlesel olarak mücadele sahnesine çıkamadığı günümüz koşullarında çalışma hayatı giderek ağırlaşıyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en can yakıcı sorunlardan birisini iş cinayetleri ve meslek hastalıkları oluşturuyor. Türkiye’de SGK’nın açıkladığı resmi rakamlara göre yılda 500 işçi meslek hastalıklarına yakalanıyor ve meslek hastalıklarından hiç kimse ölmüyor. Ama bizler açıklanan bu rakamların gerçekleri yansıtmadığını çok iyi biliyoruz. Her gün en az onlarca işçi meslek hastalıkları sonucu ölüyor fakat hiçbiri “meslek hastalığı” ya da “önlenebilir çalışma kaynaklı hastalık” olarak kayda geçmiyor. Türkiye’de sadece 2017 yılında binlerce işçinin önlenebilir meslek hastalıklardan dolayı ölmüş olabileceği düşünülüyor. Türkiye’de ve dünyada işçiler sermayenin aç gözlülüğüne kurban ediliyor. İşçi sınıfı örgütlü mücadeleyi yükseltmediği müddetçe, bu durum kendiliğinden değişmeyecek!
“Uluslararası mı?”, “Evet!”
Ölüm ve Adalete Dair
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/