Buradasınız
Meslek Liseli Gençlerle Söyleşi

Meslek lisesinde okuyan ve stajyer olarak çalışan öğrencilerin pek çok sorunu var. Aslında onlar öğrenci değil işçiler. Patronlar, stajyer işçileri uzun saatler boyunca oldukça düşük ücretler karşılığında çalıştırıyorlar. Stajyer öğrenci-işçilerle çalışma koşulları, stajyer işçilik ve geleceğe dair umutları üzerine konuştuk.
UİD-DER: Hangi bölümde okuyorsunuz?
Uğur: Metal.
Erkan: Metalde okuyorum.
Hamza: Metal bölümünde.
Ferhat: Metalde.
Staj gördüğünüz fabrikada koşullarınız nasıl? Çalışma koşullarınız size ne tür sorunlar yaşatıyor?
Uğur: Ben staj gördüğüm fabrikada günde 10 saat çalışıyordum. Tıpkı diğer işçiler gibi gece vardiyasına geliyorduk. Fabrikanın temizliğinden tutun da bütün işlerde çalıştırılıyordum. Bu çalışma karşılığında da 300 lira gibi bir maaş alıyordum. Zaten aldığım maaşın yarısını da yola veriyordum çünkü oturduğum bölgeye servis gitmiyordu. Okul yönetimi fabrikadaki bu durumu hiç umursamadı.
Ferhat: Stajımı cam fabrikasında yaptım. Nasıl bir stajsa, günde 16 saat çalışıyordum. Haftanın 2 günü okula giderken, kalan 5 günü de fabrikada çalıştım. Tıpkı diğer işçileri bıraktıkları gibi bizleri de zorunlu mesailere bırakıyorlardı. Ay sonu, biz stajyerlerin mesai saatlerini siliyorlardı veya yarıya indiriyorlardı. Yani mesaiye kaldığımız halde bunun ücretini alamıyorduk. Stajımız yanmasın diye fazla sesimizi çıkartamadık. Ben yaşamadım ama çok sık iş kazası oluyordu. Bizleri 2 ay gece vardiyasında çalıştırdılar. Bu nasıl staj?
Erkan: Ben de bir raf fabrikasında günde 10 saat çalışarak stajımı bitirdim. Bu fabrikada çay paydosumuz bile yoktu. Durmadan çalışıyorduk. Staj demek, eğitim demektir ama ben bu fabrikada hiç eğitim almadım; aksine hep çalıştım. Bana aylık 180 lira maaş veriyorlardı. Servis yoktu. Staj boyunca yol parasını da ben cebimden verdim.
Hamza: Arkadaşlarımın da anlattığı gibi normal işçi gibi çalıştık. Ben de metal fabrikasında 10 saat çalıştım. Servis yoktu ve yol parası vermediler. Zaten aldığımız ücretler 300 lirayı geçmiyordu, bir de yol parası veriyorduk. Ayrıca okuduğumuz lisede de çalışıyorduk. Okuldaki atölyelerde ürettiğimiz her şeyi okul yönetimi satıp, gelirini de “döner sermaye” aktarıyordu.
Gelecekle ilgili sizi nelerin beklediğini düşünüyorsunuz?
Ferhat: Eğer işçiler birlik olursa gelecekte daha iyi koşullarda çalışırız. Yani örgütlü olursak kendimize ve çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlarız. Çünkü bu düzende adım atmak bile parayla.
Uğur: Mücadele etmezsek bir gelecek olmaz. Bu koşullarda çalışan bir insanın nasıl bir geleceği olabilir ki? Gerçekten her şeyi aldığımız ücretler belirliyor. Bugün bir şişe su 50 kuruş, tuvalete gitmek 1 lira olmuş. Her şeyden önce çocuklarımıza düzgün bir gelecek bırakmak için mücadele etmeliyiz. Bazen televizyonlarda Çanakkale Savaşı ve o savaşta ölen atalarımızla ilgili programlar çıkıyor. Okuldaki tarih dersinden de biliyoruz, binlerce insan ölmüş orada. Bu savaşla övünmemiz isteniyor bizlerden. Peki, ben buradan soruyorum: Benim cebimde şu an buradan Çanakkale’ye, dedemin mezarına gidecek kadar bile para yok. Ben bunun nesiyle övüneyim?
Hamza: Ben de arkadaşlarıma katılıyorum. Bir şeyler için çaba harcamazsak geleceğimiz hiç de parlak değil.
Genel olarak işçi haklarına dönük saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde genç işçilerin de sosyal ve ekonomik haklarının budanması konusunda neler söyleyeceksiniz?
Uğur: Evet patronlar haklarımızı tek tek elimizden almaya çalışıyor. Örneğin kıdem tazminatının kaldırılması gündeme geldiğinde UİD-DER hemen buna karşı bir imza kampanyası başlattı ve bizler de bu kampanya boyunca kapı kapı gezip insanlara bu yasayı anlattık. Bir sürü imza topladık. Zaten gelecekten olumlu bir şey bekleyeceksek, işte bu saldırılar karşısında bir şeyler yapmamız gerekir. UİD-DER’li işçilerin kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı başlattığı imza kampanyası buna en iyi örnektir.
Ferhat: Patronlar bizleri sen Kürt’sün, sen Türk’sün, Alevisin, Sünnisin diyerek bölmeye çalışıyor. Evet, ben Kürdüm ama fabrikada bir Türk işçiden hiçbir farkım yok. Patron ikimizi de ezip, ikimizi de sömürüyor. Bizler patronların bu oyunlarına kanmamalıyız. Bu ayrımlardan vazgeçip birlik olmanın yollarını aramalıyız. Yoksa öbür türlü patronlar yasalarını geçirmeye devam edecekler.
UİD-DER’i tanıyan işçiler olarak UİD-DER’in çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? UİD-DER size ne katıyor?
Uğur: UİD-DER’le tanışmadan önce haklarımızı hiç bilmezdim. Kıdem tazminatının ne demek olduğunu bile bilmiyordum. Çünkü okulda bunlar bize öğretilmedi. Bunun gibi birçok hakkımı UİD-DER’de öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Daha önceden benim aklıma her yöreden işçilerin bir araya gelip bir şeyler yapabileceği gelmezdi. Ama UİD-DER’de Karadenizlisi, doğulusu, batılısı bütün işçiler bir araya gelip aynı türküleri söyleyebiliyorlar. Her şeyden önce kardeşliği burada öğrendim.
Ferhat: UİD-DER’in çalışmaları çok güzel. Bu çalışmaları daha da fazla genişletmeliyiz. Ben gerçekten insanca yaşamın ne demek olduğunu UİD-DER’de öğrendim. İşten atıldığımızda patrona nasıl cevap verebileceğimi UİD-DER öğretti bana. Önceden bilinçsiz olduğum için ne söylenirse boyun eğmek zorunda kalırdım. Ama artık her haksızlık karşısında söyleyeceklerim var. UİD-DER bize dik durmayı öğretiyor. Patronların gerçek yüzünü UİD-DER sayesinde öğreniyoruz.
Hamza: Bizleri bir arada tutan UİD-DER oldu. Okul bittiğinde arkadaşlıklarımız da biterdi. Ama UİD-DER sayesinde okul bitse bile artık hep görüşeceğiz. Çünkü gerçek bir dostluk ilişkimiz oldu. Mesela okuldaki farklı bölümlerden arkadaşlarımızla birlikte 1 Mayıs’a UİD-DER’le katıldık. Hiç aklıma gelmezdi böyle bir şey. O yüzden UİD-DER’e teşekkür ediyoruz.
Kanada’da Protestolar Yükseliyor
Direnişteki THY İşçisiyle Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...