Buradasınız
MESS, Fazla Mesai, Hak ve Gelecek
Kocaeli’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhaba arkadaşlar, ben metal işkolunda çalışan bir işçiyim. Malum, sözleşme sürecindeyiz. İşverenleri temsilen MESS ile üç ayrı konfederasyona bağlı üç ayrı işçi sendikası taslaklar üzerinden görüşmeler yapıyor. Yani karşı tarafta birleşmiş, örgütlenmiş bir patron örgütü, MESS var. Bu tarafta ise malum üç konfederasyona bağlı üç ayrı sendika. Bu süreçte biz metal işçileri için çok önemli şeyler olacağını biliyoruz. Çünkü MESS Grup Toplu İş Sözleşmeleri her işçi evine, her işçinin sofrasına, her işçi ailesinin huzuruna, her işçi çocuğunun geleceğine, sağlık haklarımıza etki ediyor. İşçiler adına kazanım elde edersek milyonlarca işçi ve ailesi bugünden daha iyi olacak. Ya da kazanım görüntülü kayıplar olursa çoluk çocuğumuzla bugünden daha kötü olacağız. Bunun farkında olmalıyız.
Bizim çalıştığımız işkolu ağır ve tehlikeli sanayi işkolu diye geçiyor. Adından da anlaşılacağı gibi biz metal işçileri çok zorlu ve tehlikeli koşullarda ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz. Yeri geliyor binlerce derecelik fırınlar önünde, ölmeden cehennem kazanlarının karşısındaymışçasına, litrelerce su kaybederek çalışıyoruz. Yeri geliyor tonlarca basınç uygulayan devasa preslerde, çeliği eğip büken, dilimleyen kocaman ve bir o kadar da tehlikeli makinelerle üretim yapıyoruz. Çalıştığımız ortamlarda çok fazla toz ve duman oluyor. Zaman zaman nefes almakta bile zorluk çekiyoruz. Dökümhanede çalışan işçiler iş bitiminde dökümhaneden kapkara bir şekilde çıkarlar. Yıl içerisinde karşılaştığımız iş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle bizim işkolumuzda yılda ortalama 100-150 işçi kardeşimiz hayatını kaybediyor. Bu yaşananların benzerlerini veya fazlasını yaşayan farklı işkollarından işçi arkadaşlarım vardır şüphesiz. Asıl anlatmak istediğim nasıl oluyor da bizler bu koşullara rağmen, üstelik çoğu zaman da “gönüllü” olarak 10 saat, 12 saat, yeri geliyor 16 saat çalışıyoruz? Eşimizin, çoluk çocuğumuzun yanında olmak, sevdiklerimizle vakit geçirmek ya da yeterince dinlenmek varken, zamanımızın çoğunu çalışarak tüketiyoruz.
Elbette bunun en önemli nedeni ekonomik sıkıntılar. Metal işçileri olarak zorunlu ihtiyaçlarımızı karşılamaya bile yetmeyen ücretlere çalışıyoruz. Elimize geçen ücretle sağlıklı ve kaliteli beslenmemiz, giyinme ve barınma gibi ihtiyaçlarımızı istediğimiz gibi karşılamamız, çocuklarımızı doğru düzgün okutmamız, tatil yapmamız veya sosyal faaliyetlere katılmamız imkânsız. Bu can yakan durumu bir nebze azaltmak için elimizden gelen tek şey olan fazla mesailere yükleniyoruz. Sanki yoksulluğumuzun sebebi yeterince çalışmamamızmış, biz işçiler tembel insanlarmışız gibi normal çalışmanın üzerine günde 4 saat, bazı günler 8 saat fazla çalışarak ekmeğimizi büyütmeye uğraşıyoruz. Yoksulluğumuzun asıl nedeni bizim tembel oluşumuz ya da yeterince çalışmıyor olmamız değildir. Biz işçiler sabahın erken saatlerinden akşam karanlığına kadar çalışıyoruz. Bayramda çalışıyoruz, resmi tatilde çalışıyoruz, hafta sonları çalışıyoruz. Demek ki çalışmakla ilgili bir problemimiz yok ama yine de yoksuluz.
Ama öyle bir basınç yaratılıyor ki fazla mesaiyle ekmeğimizi büyütebileceğimizi zannediyoruz. Kısa vadede biraz daha para kazanıyoruz ama orta ve uzun vadede hep kaybediyoruz. Patronlar, onların hizmetindeki hükümetler, medyayı da kullanarak sürekli olarak işçilerin kazanılmış haklarına saldırıyorlar. Örgütsüz ve dağınık oluşumuzu bize karşı silah olarak kullanıyorlar. Nitekim yıllardır süren saldırılar sonucunda, sosyal haklarımız büyük ölçüde ortadan kaldırıldı. Bir avuç sendikalı ya da istisna bazı işyerleri dışında sosyal haklardan söz etmek artık mümkün değil. Alım gücü hesaba katıldığında görülecektir ki, aslında ücretler düşmüştür ve düşmektedir. Milyonlarca işçi 1829 lira asgari ücrete mahkûm edildi. Oysa açlık sınırı 2017 liranın üzerinde. Yoksulluk sınırı ise 6 bin 976 liradır. Ücretlerimiz görüntüde, rakam olarak yükseliyor ama alım gücümüz yani reel ücretlerimiz giderek düşüyor.
İşçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğü zayıfladığı zamanlar, patronlar timsah gibi hiç beklemeden işçilerin haklarına saldırır ve ortadan kaldırmaya çalışırlar. Fakat işçi sınıfının örgütlü olduğu dönemlerde işçi ücretleri ve sosyal hakları, yaşantıları her zaman daha iyi olmuştur. Patronlar sınıfı daima kazanılmış haklarımızı elimizden almak için saldıracak, biz de bu haklarımızı korumak ve geliştirmek için mücadele edeceğiz. Unutmayalım, hatırlayalım, bugün için çoğu elimizden alınan sosyal hakları geçmiş işçi kuşakları büyük mücadeleler vererek kazanmıştı. Ücretleri yükseltmenin ve sosyal haklarımızı geri almanın yolu işçilerin örgütlenmesinden ve mücadele etmesinden geçiyor. Şimdi içerisinden geçtiğimiz MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecine bu bağlamda yaklaşmalıyız. MESS’in dayatmalarına karşı işkolu gözetmeden birlikte mücadele etmeliyiz.
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal İşçileri Sefalet Ücretine ve Sendikal Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
Son Eklenenler
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...