Buradasınız
Metal İşçileri ile TİS’e Dair Sohbetlerimiz Devam Ediyor
UİD-DER: Ücret ve çalışma koşullarınız nasıl?
Metal İşçisi-1: Ücretlerimiz oldukça düşük ama ikramiye, yakacak gibi sosyal yardımları da maaşımıza ekledikleri için yüksek görünüyor. TİS’de aldığımız sosyal haklar maaşlarımıza yansıdığından dolayı yüksek görünüyor. Aldığımız zam oranları çok düşük olmasına rağmen bunu fark edemiyoruz. Aslında maaşımız olduğu yerde sayıyor. Çalışma koşullarımız ise 3 vardiya halinde 8 saat çalışıyoruz. Bant usulü çalıştığımız için yorucu ve hızlı bir tempoda 8 saati ayakta geçiriyoruz. Bir de bu yetmezmiş gibi mesaiye kalıyoruz. Öyle zaman oluyor ki günışığına hasret kalıyoruz.
Metal İşçisi-2: Şişirilmiş maaşlarla gözümüzü boyuyorlar. Buna karşın çalışma koşullarımız daha da kötüye gidiyor.
UİD-DER: Sizce kriz metal işçilerini mi yoksa metal patronlarını mı etkiledi?
Metal İşçisi-1: Tabii ki kriz metal işçilerini etkiledi. Bizim hayatımızda çok şey değişirken, soframızdan lokmamız eksilirken, patronların sofralarında, yaşamlarında hiçbir şey değişmedi. Aksine onlar daha da büyüyerek çıktılar. Bizler ise hâlâ kredi kartı borçlarımızla ve her geçen gün belimizi büken borçlarımızla boğuşuyoruz.
Metal İşçisi-2: Özellikle metal sektöründe büyük patronlar kısa çalışma ödeneklerini kullandılar. Devlet kriz sürecinde patronlara destek verdi. Hâlbuki zorda kalan onlar değil, bizdik. Patronumuzun yeni fabrika satın aldığını duydum. Ben çocuğumun ihtiyacını karşılayamazken patron fabrika satın alıyordu. Yani patronlar krizi fırsata çevirirken bizim sorunlarımız büyüdü. İşten atılan işçi arkadaşlarımızın sayısı katmerleşerek arttı. Yani kriz döne dolaşa bizi vurdu.
UİD-DER: Bir önceki Toplu İş Sözleşmesi beklentilerinizi karşıladı mı?
Metal İşçisi-1: Kesinlikle ve kesinlikle karşılamadı. Çünkü bir işçi olarak benim TİS’den beklentim hayat standartlarımın değişmesi, borçsuz bir ay geçirebilmektir. Ama ne yazık ki değil borçsuz bir ay, bir günüm bile geçmedi. Sadece geçen TİS süreci değil. Aslına bakarsanız 10 yıllık iş hayatım boyunca geçen bütün TİS’lerde benim açımdan değişen bir şey olmadı. Ama patronumun her yıl daha da büyüdüğünü gördüm.
Metal İşçisi-2: Nerdeee...
UİD-DER: Bu sözleşme döneminde işçilerin talepleri nelerdir?
Metal İşçisi-1: Bu sözleşmeden beklentimiz sosyal haklarla şişirilmiş bir maaş değil, insanca yaşayabileceğimiz ve insan olarak en doğal hakkımız olan ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir ücret istiyoruz. Ev kiralarımızı, faturalarımızı rahatça ödeyebileceğimiz bir ücret. Çocuklarımızı sağlıksız, gıdasız bırakmayacağımız bir ücret alabilmeyi istiyoruz. Çalışma koşullarımızın düzeltilmesi ve iş güvencesinin sağlanmasını istiyoruz. İşten atılma korkusunu yaşamak istemiyoruz. Bizler bu talepleri bekliyoruz. Ama ne yazık ki olmayacağını da biliyoruz. Çünkü biz metal işçileri olarak yan yana gelip sözleşme maddelerini kendi ellerimizle hazırlamış değiliz.
Metal İşçisi-2: Elbette ki taleplerimiz olmalı. Bizler nasıl çalışmayı biliyorsak emeğimizin hakkını almayı da bilmek zorundayız. Ben de iyi bir ücret ve sosyal haklar istiyorum. Sözümüzün geçmesini istiyorum.
UİD-DER: Bu talepleri kazanmak için nasıl hazırlık yapıyorsunuz?
Metal İşçisi-1: Sözleşme süreçlerinde sendika ya da konfederasyon farkı gözetmeksizin bütün metal işçilerinin bir araya gelerek taleplerimizi belirlememiz gerekiyor. Ama bunu yapacak bir örgütlülüğümüz olmadığından dolayı çabalarımız bireysel çaba olarak kalmakta.
Metal İşçisi-2: Bu hazırlıkların bireysel çabalardan çıkması için sendikacılarımızın da bu sürece sahip çıkarak bizim sorunlarımızı dert edinmesi gerekiyor.
UİD-DER: MESS bu talepleri kabul etmezse greve nasıl hazırlık yapacaksınız?
Metal İşçisi-1: Yukarıda da belirttiğim gibi bizler taslakları bile hazırlamak için bir araya gelemiyorken greve hazırlanmamız söz konusu bile değil.
Metal İşçisi-2: Sendikalarımızdan duyarlılık bekliyoruz.
UİD-DER: MESS’in dayatmalarına karşı durmak için neler yapıyorsunuz? Sendikanız nasıl bir hazırlık içinde?
Metal İşçisi-1: İşyerinde herhangi bir hazırlık çalışması yapılmıyor. Maalesef sendikalarımız TİS’e gereken önemi vererek ciddi bir hazırlık yapmıyorlar. Görevlerini unutmuş durumdalar. Biz işçiler sendikacılarımıza baskı yapmak ve görevlerini hatırlatmak zorundayız. MESS dayatmalarına karşı durmak için bizim onlardan daha güçlü olmamız ve sendikalarımızın çatısı altında daha güçlü örgütlenmemiz lâzım. Fabrikamızdan başlayarak, bölgemizde bulunan metal sektöründe yer alan işçi arkadaşlarımızla birleşerek TİS komiteleri oluşturmamız gerekir. Maddi açıdan sıkıntı yaşamamak için olası greve karşı bir grev fonu oluşturmamız grevi kazanmamızın ilk koşullarından biridir. Aynı zamanda sendikalarımızın da grev ve dayanışma grevleri için oluşturdukları fonu var. Bu fonu işçilerin yararına kullanmalarını istiyoruz. TİS süreci hakkında bizi bilgilendiren, taleplerimizi ortaklaştıran ve olası greve çıktığımızda grevin biz işçilerin hayatında ne kadar önemli olduğunu anlatan eğitim çalışmalarının yapılmasını talep ediyoruz.
Metal İşçisi-2: Aslında tüm fabrikaların sendikalı olması ve sendikasız işçi kalmamasını isterim. Birçok işçi arkadaşımız sendikalara sırtını dönmüş durumda. Örgütlü olan işçi arkadaşlarımız da günümüzün bu olumsuz koşullarında sendikadan yaka silker hale gelmiş durumda. Fakat biz işçilerin hakkımızı arayacağımız ve koruyacağımız başka bir kurumumuz yok, önce bunu bilelim. Onun için sendikalı olmalıyız. Ama sendikamıza sahip çıkmalıyız. Evimiz haline getirmeli ve çalışmalarını sormalıyız, sorgulamalıyız. Bugün sendikalarımıza böyle sahip çıkmadığımız için TİS maddelerini belirleyecek ve kabul ettirecek bir güce sahip değiliz. Biz işçiler TİS süreçlerini çok iyi değerlendirmek zorundayız. Bu süreci kullanarak gerek sendikalarımızı daha etkin hale getirmek için gerekse da patronlara taleplerimizi kabul ettirmek için bu süreci örgütlenmemizin ve güçlenmemizin bir aracı haline getirmemiz lâzım. Bizim gibi binlerce metal işçisinin ortak sorunu olan TİS sürecinin ortaklaştırılabilmesi ve gücümüzün bir araya gelebilmesi için UİD-DER gibi işçi örgütleri aracılığıyla tüm metal işçisi arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Arkadaşlar gün birlik olma günüdür. Hep birlikte bir araya gelerek kendi TİS maddelerimizi kendimiz yazalım ve sahip çıkalım.
UİD-DER: Teşekkür ederiz.
Sınıf Dayanışmasının Önemi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.