Buradasınız
Adana’da UİD-DER’in İlk Etkinliğini Gerçekleştirdik
Adana’dan UİD-DER’li işçiler
Günler öncesinden başladı bu güzel telaş. Ne de olsa yeni bir kentte, Adana’da UİD-DER’in ilk etkinliğini gerçekleştirecektik. Yoğun bir gayretle tek tek ulaşmaya çalıştık işçi arkadaşlara. Etkinliğimize davet ettik. UİD-DER’i ve mücadelesini anlattık onlara. Heyecanlı bir gayretle yaptık çalışmalarımızı.
Ne var ki etkinlik günü şanssızlıklar da yakamızı bırakmadı. Etkinliği yapacağımız SES Adana Şubesine hazırlıkları yapmak için gittiğimizde, o bölgede, trafo çalışması yüzünden, gün boyu elektriklerin kesik kalacağını öğrendik. Üstelik alternatif olabilecek sendika şubesi de aynı bölge içerisindeydi. Ve dört bir koldan çareler aramaya başladık. Her şeye rağmen ilk etkinliğimizi en güzel şekliyle gerçekleştirebilmek için Adana sokaklarında hızlı bir koşuşturmaca içine girdik. Neyse ki çabalarımız sonuç verdi, etkinliğimizi başka bir bölgede bulunan Eğitim-Sen Adana Şubesinde gerçekleştirmek için yönetici arkadaşları telefon trafiği ile ikna edebildik. Etkinliğe katılacak arkadaşları oraya yönlendirdik. O birkaç saatlik zaman diliminde akıttığımız ter, gösterdiğimiz çaba gerçekten etkinliğimizi en iyi şekilde gerçekleştirebilme arzumuzdan geliyordu.
Etkinliğimiz bir arkadaşımızın derneğimizi tanıtmasıyla, sınıf mücadelesi içinde verdiğimiz çabaları anlatmasıyla başladı. Derneğimizin tanıtım videosunu işçi arkadaşlarımızla hep birlikte izledik. Sonra 2010 yılı içinde başlayan ve sınıf mücadelesi için önemli deneyimler kazanmamızı sağlayan Akkardan, Çelmer ve UPS direnişlerinin mücadele süreçlerini, eksikliklerini ve olumlu yanlarını bu mücadeleyi yürüten direnişçi işçilerin görüntüleri eşliğinde ele alan seminerimize başladık. Semineri veren arkadaşımız bizlere bu mücadelelerin öncesini, sonrasını, örnek alınması gereken yanlarını ve ders çıkarılması gereken yanlarını vurgulayarak bu direnişler üzerinden işçilerin nasıl bir mücadele çizgisini benimsemeleri gerektiğini anlattı.
Adana’dan etkinliğimize Yol-İş üyesi Karayolları işçileri, sağlık işçileri, inşaat işçileri, İtfaiye işçileri, UPS’ten ve Tekel direnişinden işçiler katıldılar. İlgiyle ve coşkuyla gördüklerini kafalarında şekillendiriyorlardı, duydukları karşısında ne kadar da benzer koşullarla yüz yüze geldiklerini düşünüyorlardı.
Seminer sonrası söz sırası işçi arkadaşlara geldiğinde onların da söyleyecekleri çok şey vardı:
Tekel işçisi: Adana’da birtakım direnişlerde eylemlerde bulunduk. Şimdi hepsinin yeni yeni farkına varıyoruz, çünkü yeterli eylemlilikleri gerçekleştiremiyorduk… Sendikaların olması gerekiyor ama günümüz sendikacılığı yeterli gelmiyor… İşçilerin her zaman komitesinin olması gerekiyor, Ankara’da biz bunu başaramadık, çünkü sendika bürokratlarının sözünü dinleyen bir sürü işçi vardı ve biz onlarla baş edemiyorduk. Bu yüzden kurduğumuz komiteler yetersiz kaldı ve bu işi olduramadık. Son sözüm sendikaların tutumu ne olursa olsun burada direnişçi işçilerin söylediği gibi komitelerin olması gerekiyor.
Eski bir Çukobirlik işçisi: Ben anlatılanların çok daha ötesini Çukobirlik’te yaşadım. Çukobirlik’te 3 ay sonra kadro verilmeye başlanıyordu, dolayısıyla sendikaya üye olamıyorduk. 500 kişi işe alınmıştı ve daha 3 aylarını doldurmadan işten atılmışlardı. 3 vardiya çalıştığımız işyerinde biz de ulaşabildiğimiz insanlarla eylem örgütlemiştik. Hemen bir komite oluşturarak iş bırakma eylemi yaptık. Şalterler indiğinde ilk dönem sendika bizden yanaymış gibi davrandı. O ara mevsimlik çalışan işçilerin bazılarını sendikası yöneticileri toplamış, gelin sizi başkanımızla görüştüreceğim demiş. İşçi arkadaşlar beni de götürdüler. Beni fark etmeyen başkan işçilere, “siz bunlara destek veriyorsunuz ama, jandarma kapıda, zaten bunları gelip alacak, siz de işinizden olacaksınız, gelin sizi başmüdürle konuşturayım, sizi kadroya aldırayım” dedi. Derken benim tepki göstermem üzerine suratı mosmor oldu. Ancak buradan bu sendikalarla hiçbir hak alamayız sonucunu çıkarmamalıyız. Bu adamlar böyle yapıyorlarsa biz orada olmadığımız içindir, hakkımızı savunamadığımız içindir, örgütlenemediğimiz içindir.
Bir Karayolları işçisi: Ben kamu işçisiyim, Karayolları’nda Yol-İş’te örgütlü bir işçiyim. Sizin anlattığınız şekilde bugün pek çok profesyonel sendikacı kendi içlerinde müthiş bir şekilde örgütlenmişler. Bunlar kendi durumlarının, kendi çıkarlarının yükselmesi için hükümetlerle pazarlık yapıyorlar, kendilerine yetecek kadar talepte bulunuyorlar. Devlet diyor ki kamu işçilerini biz finanse edelim, onlar da sizi finanse etsin. Ama devletin yaptığı özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya karşı sendikalar da devletten yana olsun. İşçilerin birlikte olduğu her platform işçilerin sorunlarını gündeme alarak çözümler üretmeye çalışmaktadır. Ancak bizim çalıştığımız yerde de yoğun bir şekilde yaşanan taşeron işçilerin örgütlenmesi sorunu nasıl çözülecek? Bunun için kadrolu işçiler olarak bir şeyler yapmaya başladık. Bizim de baskımızla Yol-İş’e üye yaptığımız taşeron işçilere ve bizlere sürgünler ve baskılar yoğun bir şekilde artmaya başladı. Son olarak çıkarılan yasalarla her işin taşeronlaştırıldığı günümüzde bu işçileri örgütlemek için mücadeleyi büyütmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Etkinliğimizde büro işçileri, sağlık işçileri de söz aldılar. Etkinliğimizi, işçi hareketini güçlendirmenin yolunun işyeri temelli çalışmalarla mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışının etkili kılınmasından geçtiğini, bunun için de mücadele etmek isteyen işçilerin UİD-DER’de örgütlenmesi gerektiğini vurgulayarak bitirdik. Etkinliğimizin sona ermesinin ardından işçi dostlarımızla çaylarımızı yudumlarken, derneğimiz üzerine sohbetlerimizi sürdürdük. Atılan bu ilk adımın onların desteğiyle büyüyeceğini ifade ederek işçi arkadaşlarla bir dahaki etkinlikte hep birlikte buluşmak üzere vedalaştık.
Japon Balıkçısı
Saybolt’da Grev Sona Erdi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
- Tarih Bizim Rehberimizdir
- Sınıf Penceresinden Gerçekleri Öğreniyoruz
- İşçi Sınıfının Çocukları UİD-DER’le Daha Mutlu!
Son Eklenenler
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.