Buradasınız
Üniversite Mezunu, Asgari Ücretle Çalışacak Eleman Aranıyor!
İşçi Dayanışması okuru bir işçi
Merhaba arkadaşlar,
Ben de sizler gibi bir işçi ve işçi çocuğuyum. İlköğretime başladığımda içimde binbir umut vardı, ben de büyüyüp adam olacaktım. Çocuktuk daha, minicik ellerimiz vardı, koskocaman hayallerimiz… Birçok insanla tanışmaya başladım, arkadaşlarımız arasında zenginlerin çocukları da vardı. Onların ayakkabıları yeniydi, yeni elbiseleri de vardı. Benimse kışın ayaklarımı ıslatan ayakkabılarım vardı; daha o zamanlar anladım, biz farklıydık.
Yaz tatillerinde çalışmak zorunda olduğumu anlamıştım, çünkü ben bir işçi babanın çocuğuydum. Araba tamircisinde çıraklık yaptım, kendi yaptığımız ayakkabı sandığıyla ayakkabı boyadım. Ben de zengin çocukları gibi yaz tatillerinde bir yerlere gitmek isterdim, ama bu olanağım hiç olmadı. Lise yıllarına geldiğimde istediğimiz okula gidemedik, meslek lisesine gittim. Orada her şey değişti, genelde işçi çocukları geliyordu. Bu okuldaki eğitimin amacı patronlara kalifiye eleman yetiştirmekti. Yaz tatillerinde staj adı altında bizleri çalıştırıyorlardı, hem de asgari ücretin üçte biri oranında bir ücretle çalıştırıyorlardı.
Lise yıllarımda da çalıştım durmadan, bitmek tükenmeyen işlerde. Ezilmeye çocuk yaşlarda başladık. Adaletsizlik devam ediyordu, üniversite sınavı vardı önümüzde, bunlar için dershaneler vardı. Hepimiz eşit eğitim görmüşüz gibi bir de aynı kulvardaki sınava giriyorduk. Patronlar bizleri kendi fabrikalarında çalıştırırken, kendi çocukları dershanelere gidiyordu. Ben de ailemden ayrılıp 2 yıllık üniversite için İstanbul’a geldim. İşin rengi biraz daha değişti, büyük şehir çok farklıydı, ilk önce barınma sorunumuz başladı. Ben de o “lüks” devlet yurtlarında kalmaya başladım. Allah devletimizi eksik etmesin başımızdan, 1 kişinin zor zahmet yaşayacağı yere 6 kişiyi sıkıştırıyorlardı. Ev tutacak parayı bırak yemek yiyecek paramız yoktu. Baktım olmayacak yine iş bulup çalışmaya başladım. Sigortasız çalıştırıyorlardı, adına da part-time deniliyordu. Okul-iş öyle yorucuydu ki, kelimeler yetmez bedenimize yükledikleri acıları anlatmaya. Sizlerle şu anda bir işçi çocuğunun farklı bir şehre üniversiteye gittiğinde ne kadar aylık masrafı olduğunu hesaplayalım:
Barınma: 200 TL (devlet yurdunda)
Yol: 60 TL ( İETT aylık öğrenci akbili)
Yeme-içme: 300 TL (günlük 10 TL, 3 öğün yemeği nerede toplam bu fiyata yiyebileceğinizi de siz düşünün)
Yani asgari ücretle çalışan birinin çocuğuna 560 TL göndermesi gerekiyor. Geri kalanla da ev kirası vs. ödeyecek, yiyecek, giyinecek. Zor zahmet yine de okulu bitirdik. Okul bitince iş aramak zorundaydık. Patronlar öyle işçi istiyorlar ki, aramadıkları özellik yok. Sonra ücrete sıra geldiğinde “size asgari ücret veririz, sizin deneyiminiz yok” diyorlar. Ne kadar deneyim istiyorsunuz dediğim zaman en az 5 yıl diyorlar. Sistem mükemmel işliyor, onca yıl emek harcayıp okuyorsun, dönüyorsun tekrar asgari ücrete.
Bu düzende sorunlar bitmiyor. Yazmakla kalemler tükenir. Ömürler biter bu sistem devam ettikçe, sömürülenler boyun eğdikçe.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/