Buradasınız
“Kırmızı Önlük ve Şapka” Canla Başla Çalışıyor!
İşçilerin birlik ve dayanışma örgütü UİD-DER, her alanda canla başla çalışmaya devam ediyor. Kırmızı önlüklü ve kırmızı şapkalı UİD-DER’li işçiler; bir bakmışsınız fabrika önündeler, bir bakmışsınız işçi mahallelerindeler, bir bakmışsınız semt pazarlarındalar, bir bakmışsınız kent merkezlerindeler. “Kırmızı Önlük ve Şapka” arılar gibi hünerli ve bereketli; her yere gidiyor, her yerde işçi-emekçi halka gerçekleri anlatıyor.
Kıdem tazminatının gaspına karşı başlattığımız imza kampanyasında, yüz binlerce insana ulaştık. Yüz binlerce insana kıdem tazminatı gerçeğini anlattık ve 60 bine yakın imza topladık. Bu kampanya sırasında on binlerce işçi UİD-DER’e teşekkür etti: İyi ki vardı ve işçileri bilinçlendiriyordu. Yüzlerce sendikalı işçi, kendi sendikalarının hiçbir şey yapmadığını, ama UİD-DER’in çok çalıştığını söyledi. Derneğimiz, işçilerin tepkisini ortaya koymak için topladığı imzaları Meclise ulaştıracak: “Görüyoruz, sessiz değiliz, haksızlığı kabul etmiyoruz, boyun eğmiyoruz!” diyecek.
“Kırmızı önlük ve şapka” bir taraftan da işçileri bilinçlendirmeye dönük eğitimler sürdürüyor. Geçtiğimiz ay içinde UİD-DER’in tüm temsilciliklerinde “Neden Yoksullaşıyoruz, Nasıl Sömürülüyoruz?” başlığı altında seminerler yapıldı. Bu seminerlere yüzlerce işçi katıldı. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü, yoğun katılımla, 4-11 Mart tarihleri arasında tüm temsilciliklerimizde kutlandı. İşyerlerinden ve işçi mahallelerinden yoğun katılımların olduğu etkinliklerde, emekçi kadınlara karanfiller dağıtıldı; 8 Mart’ın ne olduğu anlatıldı; şarkılar söylenip şiirler okundu. İşçi sınıfına yaraşır bir birlik ve dayanışma ortaya kondu.
“Kırmızı önlük ve şapka” şimdi 1 Mayıs’a hazırlanıyor. Kıdem tazminatının gaspı ve Genel Sağlık Sigortası adı altında yapılan soygun durdurulsun; iş kazaları ve ölümler dursun; iş saatleri düşürülsün ve ücretler yükseltilsin şiarlarıyla 1 Mayıs’a yürüyoruz.
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
Son Eklenenler
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...