Buradasınız
Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken

Geçtiğimiz günlerde, sigorta girişleri 1 Ekim 2008’den sonra olanların, emekli olduktan sonra çalıştıkları takdirde emekli maaşlarının kesileceği gündeme geldi. Üç kuruşluk emekli maaşıyla değil geçinmek, zorunlu gıda harcamasını bile karşılamak mümkün değilken böyle bir yasa çıkarıldığını öğrenen insanlar haklı olarak öfkelendi, tepki gösterdi. Ama pek çok kişinin sandığının aksine bu yasa yeni değil, 2008’de çıkarılan emeklilik yasasının içinde yer alıyor. Ne var ki o zaman kimsenin ruhunun duymadığı bu kazık ancak 17 yıl sonra geniş kesimler tarafından öğreniliyor!
Bu yasa ilk çıktığında çoğunluk tarafından bilinmemesinin nedeni, düzenlemenin ileriye dönük yapılmış olması, hâlihazırda emekli olanları ya da yakın tarihte emekli olacakları etkilememesi olarak düşünülebilir. Ama bu bir sonuçtur. Esas neden kuşkusuz örgütsüz olmamız. Tam da bu nedenle iktidarın el çabukluğuyla, oldubittiye getirerek ne kadar çok hakkımızı gasp ettiğinin çoğu zaman farkında olamıyoruz. Oysa AKP’li yıllar boyunca sağlık ve eğitim hakkımız, sendikal haklarımız, kıdem tazminatımız, sosyal haklarımız ya torba yasaların içine sıkıştırılarak ya da “müjde”, “reform” gibi süslü kelimelerle, yalan yanlış güzellemelerle tırpanlandı. Deyim yerindeyse sırtımıza sapladıkları kazıklara fiyonk bağlayarak milyonlarca işçiyi aldattılar. Dahası bu sinsi yöntemleri geliştirerek kullanmaya devam ediyorlar.
Mesela ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkımız birdenbire değil yıllar içinde yavaş yavaş elimizden alındı. Pek çok ilaç SGK kapsamından çıkarıldı, “katılım payı” denilerek muayene ve reçete için ekstra ödeme yapmamız istendi. Hatırlayalım; “dünyanın en büyük hastanelerini yapıyoruz, otel gibi olacak” denilerek şehir hastaneleri inşa edildi. Gelin görün ki özel şirketlerin kasasına para akıtmak için yapılan bu hastanelerde ne yeterli sayıda doktor ne de tıbbi ekipman var. Üstelik şehir hastanelerinin inşa edildiği yerlerde pek çok devlet hastanesi kapatıldı. Randevu bulmak çile halini alırken hasta ile doktor birbirine düşürüldü. Bütün bunlar “sağlıkta devrim” gibi süslü sözler eşliğinde hayata geçirildi.
Bugün en çok şikâyet ettiğimiz konulardan biri cep harçlığına dönen emekli maaşları. Peki, emekli maaşları neden bu kadar çok düştü? 2008 yılında emeklilik yasası değiştiğinde toplumun büyük çoğunluğu emeklilik yaşının ve gerekli prim gün sayısının yükseltilmesi dışında bir bilgiye sahip değildi. Hatta kimileri yasa yürürlüğe girmeden çocuğunun sigorta girişini yaptırdı. Sigorta girişi 2008’den önce olanlar, yasa değişikliğinin kendilerini bağlamadığını düşünerek teselli buldu. Oysa yasada aylık bağlama oranı hesaplaması da değiştirilmişti. Yapılan bu sinsi değişikliğin emekli maaşlarını her yıl biraz daha düşüreceğinden çoğu emekçinin haberi yoktu, sonradan yaşayarak gördüler. TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarının etkisiyle bu düşüş daha da hızlandı. Öyle ki 2025 yılında emekli olanlar, 2024’te emekli olanlara göre yüzde 30 daha az maaş alacak.
Pek çok kez kıdem tazminatını kaldırmaya yeltenen iktidar sahipleri, piyasaya sürdükleri yalanlar işe yaramayınca gelen tepkiler karşısında geri adım atmak zorunda kaldılar. Evet, kıdem tazminatını kaldıramadılar ama öyle bir yöntem uyguladılar ki tazminat hakkımızı fiilen gasp ettiler! Her yıl belirlenen kıdem tazminatı tavanını düşürerek kıdem tazminatını kuşa çevirdiler! 2025 yılı için açıklanan kıdem tazminatı tavan ücreti yalnızca 46 bin 665 lira. Ücretimiz ne kadar olursa olsun, bir yıl karşılığında alacağımız kıdem tazminatı bu rakamı geçemiyor!
Şimdi de yeni bir saldırıyı hayata geçirmeye hazırlanıyorlar. Esnek ve güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak yasaları çıkarmanın planlarını yapıyorlar. Patronların yasasını dört gözle beklediği esnek çalışma, iş güvencesinin olmaması, sendikasızlaşma ve düşük ücret anlamına geliyor. Bu kadar büyük bir kazığı işçilere kabul ettirmek için iyi süslemeleri lazım. Bunun için de “aile yılı” bahanesiyle kadınların çalışmasını kolaylaştırmak istediklerini ileri sürüyorlar. Bununla bağlantılı olarak haftalık çalışma süresinin 40 saate ineceğine dair haberleri piyasaya sürüyorlar. Yani yeni kazıklarına fiyonklar hazırlıyorlar.
Görüyoruz ki hem patronlar sınıfı hem de iktidar gayet planlı hareket ediyor. Açıktan saldırmak yerine sanki bizi düşünüyormuş gibi gerekçeler öne sürüyor ve “alıştıra alıştıra” saldırılarını hayata geçiriyor. Onlar planlı ve örgütlü. Peki ya biz işçiler? Nâzım Hikmet, emekçilerin nasıl süslü yalanlarla kandırıldığını anlattığı bir şiirini şu dizelerle bitiriyordu:
“Aldanıp aldanmamak
İşte bütün mesele
Aldanmazsak: varız!
Aldanırsak: yok!”
“Benim Suçumdu Abla”
İyi İnsanların İsyanı…
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
Son Eklenenler
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.