Buradasınız
Esenyalı’da Film Gösterimi: “Dedemin İnsanları”
Aydınlı’dan bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
9 Eylül Pazar günü UİD-DER Aydınlı Temsilciliği olarak Esenyalı’da bir film gösterimi gerçekleştirdik. “Dedemin İnsanları” adlı filmi izledik. Film için günler öncesinden kolları sıvadık. Tanıdık, eş dost kim varsa herkesi etkinliğimize davet etmekle başladık işe. Tanıdıklarımız dışında, tanımadıklarımızı da aramızda görmek ve tanışmak için Esenyalı’da kapıları tek tek çaldık. Her çaldığımız kapıda başka fabrikalardan ve sektörlerden işçilerle karşılaştık. Derneğimizin farklı farklı fabrika ve sektörlerden birçok işçinin bir arada olduğu bir dernek olduğunu anlattık. Yaptığımız etkinliklerden, çalışmalardan bahsettik. Yeni tanıştığımız işçi dostlarımıza UİD-DER’in bir dayanışma derneği olduğunu ve işçilerin birliğini sağlamak için kurulduğunu anlattık.
Sıra filmi izleyeceğimiz yeri hazırlamaya gelmişti. Pazar sabahı erkenden hep beraber filmi izleyeceğimiz yeri temizledik. Masalarımızı, sandalyelerimizi yerleştirdik, perdelerimizi astık. Konuklarımız geldikten sonra filmimizi izlemeye başladık. Filmde yeri geldi ağladık, yeri geldi güldük, belki kendi çocukluğumuza kadar gittik. Bizden olmayan herkesin ötekileştiği, hatta düşman ilan edildiği anlatılıyordu filmde. Oysa filmde söylenen, daha doğrusu hem izleyiciye hem de filmdeki iki küçük çocuğa çiçekler üzerinden halkların kardeş olduğu söyleniyordu. İşte o güzelim renkler bizleriz aslında. O güzel çiçekler Alevi, Sünni, Türk, Kürt demeden farklı din, mezhep, ırk ne olursa olsun işçilerin, emekçilerin bir arada oluşu.
Suriye’de insanlar ölüyor, Türkiye de insanlar ölüyor. Her gün çiçeklerimiz soluyor. Oysaki aynı sınıfın evlatlarıyız. Aynı tezgâhlarda çalışıp, akşamları aynı sokaklara giriyoruz. Hepimiz evimize ekmek götürme derdindeyiz. Patron maaşımızı vermese hepimizin evi aşsız kalıyor. O halde ne derdimiz olabilir birbirimizle? Bizlerin yani işçi sınıfının tek düşmanı, patronlar sınıfıdır. Aramıza ayrılıklar koyup bizleri birbirimize yabancılaştıran, hatta bizleri düşman haline getiren patronlar sınıfı tek düşmanımızdır. Zaten bu ayrılıklar da bir tek patronların işine gelmektedir.
Pek çok farklı renklerden birçok işçiyle izledik filmi. Farklı mezhepten, kökendendik ama aynı sınıftandık. İşçi sınıfının bireyleri olarak izledik filmi. Daha nice filmler izleyeceğiz. Ama en önemlisi hepimiz yan yana durmaya devam edeceğiz. Patronların oyununa gelmeyelim. Onların oyunlarını bozalım ve yaşanan savaşlara dur diyelim!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.