Buradasınız
Servisin Yoksa Sorun, Varsa Sorun!
Tuzla’dan bir işçi
Geçen gün çalıştığım işyerinde şahit olduğum bir olayı uidder.org sitesi aracılığıyla tüm işçi arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum.
Geçen sabah güne her zamanki gibi 6.45’te kalkarak başladım. Daha bir önceki günün yorgunluğunu üstümden atamadan güne başladım. Çalışma saatlerinin uzunluğundan olsa gerek! Neyse hazırlanıp çıktım evden. Servisi bekliyorum. Durak tıklım tıklım dolu. Servis bekleyenler, servisi olmadığı için minibüsün kapısından taşanlar. Kapıda sadece bir eli ile tutunarak gidenlerin sağ salim işine gitmesini diledim içimden. Sırf işe yetişebilmek için, bir sonraki minibüsü bekleyemeyeceğinden ve bir servisi dahi olmadığından o şekilde işe gitmeyi göze almış bir işçinin, ne halde işbaşı yaptığını merak ettim. Yolda arabadan düşmediğinden emin olmak istedim. Hele ki son sürat giden o araçtan
Ben derin derin bunları düşünürken bizim servis geldi. Servise bindiğimde herkese günaydın demek istedim ama her sabahki gibi yine diyemedim. Çünkü daha kimse uyanmamıştı. Herkes serviste uykusuna kaldığı yerden devam ediyordu. Kim bu tabloyu görüp yeni bir gün başladı diyebilir ki? Ya da başlayan yeni günün bizler için olduğunu kim söyleyebilir?
Benden sonra servise bir kişi daha biniyor normalde. Ama servise baktığımda serviste boş yer göremedim. Benden sonra binecek olan kadının nerede oturacağını düşünürken, servis şoförü bu düşünceme son verdi. Servisi bekleyen kadının önünden jet hızı ile geçti. Tıpkı o son sürat giden minibüs gibi. Kadın servisin arkasından bakakaldı. Ben de kadına bakakaldım. Şoföre, “kadını almadın” dedim. Şoför de “boş yer mi var? Ayakta bir kişi dahi götüremem” dedi. “Bu servisin belli bir sayısı ve bu servise binenlerin de belli bir sayısı yok mu?” diye sordum. Yanımdaki kız cevap verdi: “Bugün başkaları bindi servise. Normalde binmiyorlar. Ama bugün servisle geldiler. İş yeri arabalarını vermemiş bugün, kuryeler bindiği için yer kalmadı” dedi. Başka biri, “yahu iş yerine çok bir mesafe yok. Ne olacak ben kalkarım ayağa. Alsaydık ablayı” dedi. Uyuyanlar uyanmaya başladı. Herkes “alsaydık” dedi. Fakat çok geçti artık. Çünkü iş yerine gelmiştik bile.
Servisin almadığı kadın işçinin cebinde beş kuruş para yoktu belki de. Kendimi kadın işçinin yerine koydum. Malum aldığımız para ne ki, cebimizde de kalsın? Bizim servisimizde her gün buna benzer sorunlar yaşanıyor. Elindeki iş bitmediği için servisin dakikalarca beklediği işçiler oluyor. Herkes, servisin beklediği işçiye kızıyor. Ama aynı şey servisteki herkesin başına geliyor. Fazla mesai ücretleri dahi ödenmeden, işçi arkadaşlarımız keyfi bir şekilde iş bitinceye kadar yeri geliyor gece yarılarına kadar çalıştırılıyor. Sorunlarımızın asıl çözümü ise işçi arkadaşımıza kızmak değil, bu sorunları yaşayan biz işçilerin yan yana gelip birlikte hareket etmesidir.
Daha Dur
16 Dolar = 4 Parmak!
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...
- Ticaret Bakanlığı 2 Mayısta İsrail’le ticaretin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık 9 Nisanda ise ihracatı “kısıtlama” kararı almıştı. 7 Ekimden bu yana kahve zincirlerini, deterjan markalarını boykot çağrıları yapan, fırınlara, bakkallara “...
- Merhaba dostlar. Ben İstanbul’dan bir eğitim işçisiyim. Haftalar öncesinde başlayan coşkumuz, enerjimiz takvimler 1 Mayıs dediğinde zirveye çıktı. 1 Mayıs’ı geride bıraktık ama ben hâlâ çok heyecanlıyım. 1 Mayıs’tan önce kendi kendime düşündüğüm ve...
- Merhaba dostlar, bizler Gebze’de yaşayan genç işçi ve öğrenci gençler olarak geçtiğimiz 1 Mayıs’ta UİD-DER ile mücadele alanlarında yerimizi aldık. Bu sene derneğimizin aldığı ortak karar ile Bursa ve Lüleburgaz’da 1 Mayıs mitinglerine katıldık....
- Hep birlikte çok uzaklara baksak/ Bugünden yarından çok uzaklara/ Geçmişin ve geleceğin en uzak düşüne/ O barış ve kardeşlik çağına/
- 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma Katliamının 10’uncu yılında Soma ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yerde eylemler yapıldı. Somalı madenciler anıldı, iş cinayetleri protesto edildi. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri...
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...