Buradasınız
Sermaye İşçilerin Canı Üzerinde Yükseliyor
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Fabrikalarda, inşaatlarda, yollarda, madenlerde, iş kazaları ve meslek hastalıkları sıklıkla gerçekleşmeye, işçilerin canını veya sağlığını almaya devam ediyor. Aşırı iş yükü ve zaman baskısı altında çalışmak zorunda bırakılan işçiler, ağır çalışma koşulları altında sürekli iş kazası riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Türkiye’de AKP hükümetinin iş kazalarını önlemek adına çıkardığı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası, iş kazalarında bir düşüşe yol açmadığı gibi, tam tersine artış meydana geldi. Böylece yasanın son derece yetersiz olduğu ve kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm olduğu gerçeği pratikte de kanıtlandı.
Bu yasanın zorunlu kıldığı iş güvenliği uzmanlığı bir sektöre dönüştü ve taşeron şirketler tarafından patronlara verilen bir hizmet haline geldi. İş güvenliği şirketleri, patronların istekleri doğrultusunda iş güvenliği eğitimlerini sadece bir prosedürü yerine getirmek için yapıyorlar. Eğitimlerde işçiler dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılıyor, olası kazalardan işçinin sorumlu olduğu vurgulanıyor. Birçok işyerinde yarım saat bile sürmeyen bu sözde eğitimlerin ardından, işçilere eğitim aldıklarına dair imza attırılıyor. İş güvenliği önlemleri bir maliyet unsuru olarak görüldüğü için iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önüne geçilemiyor.Türkiye, iş cinayetlerinde en fazla işçinin hayatını kaybettiği ülkeler sıralamasında dünya genelinde üçüncü, Avrupa’da ise birinci sırada yer alıyor. İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre, sadece geçtiğimiz Mart ayında 112 işçi hayatını kaybetti. Bu yılın ilk üç ayında ise 276 işçi hayatını kaybetti. Çok sayıda iş kazası kayıtlara geçmediği için gerçek sayının bundan fazla olduğunu biliyoruz. Sadece resmi kayıtları esas alan TÜİK raporları bile iş kazalarında bir azalma meydana gelmediğini ortaya koyuyor.
TÜİK’in 2007-2013 yıllarına ait “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri Araştırma Raporu”na göre, son 12 ayda istihdam edilenlerin yüzde 2,3’ü iş kazası geçirdi. Toplu iş cinayetlerinin en çok yaşandığı madencilik sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 10,3, elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe yüzde 5,2, inşaat sektöründe ise yüzde 4,3. Rakamların soğuk dili gerçek oranları ve bunun sonuçlarını ortaya koymakta yetersiz kalıyor. Meslek hastalıkları veya iş kazaları yüzünden çalışamaz hale gelen veya hayatını kaybeden işçilerin ve ailelerinin yaşadığı travma, hayatlarının geri kalanı boyunca devam ediyor. Artan iş kazaları ve meslek hastalıkları, patronlar ve onların kârları için yasa çıkarmayı görev bilen hükümet için “büyüyen” ekonominin doğal sonucu!
AKP hükümeti, ülke ekonomisinin büyüdüğünü her fırsatta dile getiriyor. İş kazaları da ekonominin büyümesine paralel olarak artıyor. 3. Boğaz Köprüsü gibi büyük inşaat projelerinde işi hızlandırmak adına işçilere basınç bindirilmesi nedeniyle toplu iş cinayetleri meydana geliyor. Ölen işçilerin cansız bedenleri inşaat sahasından çıkarılıyor ve inşaat kaldığı yerden devam ediyor.
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının sorumlusu kapitalist sömürü düzenidir. Gelişmiş ülkeler, sanayiyi, işgücünün daha ucuz olduğu ülkelere kaydırıyorlar. Ağır baskı koşulları altında, örgütlenme hakları gasp edilmiş ve sefalet ücreti karşılığında çalışmaya mahkûm edilmiş işçiler, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına daha fazla maruz kalıyorlar. Dünya genelinde meydana gelen iş cinayetlerinde ve meslek hastalıklarında hayatını kaybeden işçilerin sayısı savaşlarda ölenlerin sayısından daha fazla. Her yıl 337 milyon iş kazası gerçekleşiyor, 2 milyondan fazla işçi meslek hastalıklarından ve iş cinayetlerinden dolayı hayatını kaybediyor. İşyerlerinde kullanılan toksik maddeler nedeniyle her yıl 440 bin işçi hayatını kaybediyor.
İş kazaları, patronlar sınıfı için ekonomik büyümenin bir göstergesi! Patronların zenginleşmesi işçilerin ölmesi anlamına geliyor! Patronlar sınıfı kârlarını ve zenginliklerini büyütürken, işçi sınıfına daha düşük ücretler, uzayan iş saatleri, iş kazaları ve meslek hastalıklarını reva görüyorlar. İşçinin alınteri, emeği üzerinde yükselen zenginlikler, patronlara dünyada cenneti, işçilere ise cehennemi yaşatıyor. İş kazalarını engellemenin tek yolu patronlar sınıfına karşı işçi sınıfının kendi sınıf çıkarları etrafında örgütlenmesi ve mücadele etmesidir. İşçi sınıfı bu 1 Mayıs’ta iş kazalarına sebep olan çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş saatlerinin kısaltılması ve ücretlerin yükseltilmesi için alanlarda taleplerini haykırmalıdır.
İş sağlığı ve güvenliği kurulları tüm işyerlerinde kurulsun ve işçilerin yönetimine verilsin, bu kuruldaki işçi temsilcilerinin işten atılması yasaklansın!
İşyeri hekimlerinin ve iş güvenliği uzmanlarının ücretleri, sendikaların ve meslek örgütlerinin denetimindeki bir devlet fonundan karşılansın!
Gerekli önlemleri almayan, denetimleri engelleyen patronlara ağır para ve hapis cezaları getirilsin!
İşçilere, gerekli önlemler alınmadığı takdirde topluca üretimi durdurma hakkı tanınsın!
Ağır ve tehlikeli işlerde gece vardiyaları yasaklansın!
Ücretler yükseltilsin, iş saatleri düşürülsün!
Gebze’de 1 Mayıs İçin Ortak Çağrı
UİD-DER Ses Aracı İşçi Mahallelerinde
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...