Gazi Temsilciliğimizde Beynelmilel Filmini İzledik

Dostlar merhaba,

UİD-DER Gazi Temsilciliğinden kucak dolusu merhaba. UİD-DER Gazi temsilciliği olarak içerisinden geçtiğimiz gerici dönemin etkilerine rağmen geleceğe emin adımlarla yürümeye devam ediyoruz. Bir yılı aşkın bir süreden bu yana çok çeşitli etkinlikler (seminerler, sinevizyon gösterimi, film gösterimleri vb.) yaptık. Amacımız, hem işçi sınıfının tarihinde yaşanan önemli olayları kavramak, bunlardan doğru sonuçlar çıkarmak, hem de gelecek özgür günlere sağlam adımlarla ilerlemek. Bir okul niteliğinde olan derneğimiz hem biz UİD-DER’li işçileri hem de mahallemizde yaşayan işçi dostlarımızı bilinçlendiriyor. İşçi dostlarımızla beraber sınıfımızın tarihini öğreniyor, insanca bir yaşamı, güveni, kardeşliği, bir okul niteliğindeki derneğimizde kavrıyoruz. UİD-DER okulunda yaptığımız faaliyetlerin her biri bizleri insanca bir yaşama bir adım daha yaklaştırıyor.

12 Eylül 1980 faşist darbesini izleyen dönemi konu alan “Beynelmilel” film etkinliğinden söz etmek istiyorum. 1982’de Adıyaman’da geçen filmde gevende müzik topluluğunda yaşamını sürdürmek için çalışan Abuzer ve arkadaşlarının trajikomik yaşamları ele alınıyor. Kültürel yozlaşmaya da değinilen filmde bir zamanların Halkevlerinin nasıl pavyona dönüştürüldüğü, ordunun düzeni korumak adına uyguladığı yasaklar, Kürtçe şarkıların bile yasaklandığı, faşizmin nasıl hâkimiyet kurduğu  anlatılıyor.

Filmi beraber izlediğimiz işçi dostlarımızla yaptığımız sohbetler bir kez daha tarihten doğru sonuçlar çıkararak ilerlememiz gerektiği üzerineydi. Burjuvazi, 12 Eylül darbesini, sınıf mücadelesinin ve sosyalist hareketin yükselişi, işçilerin grevler, direnişler gerçekleştirmesi, haklarını almak için sokaklara dökülmesi yüzünden değil de, “kardeş kardeşi öldürüyordu” safsatası yüzünden gerçekleşmiş gibi gösteriyor. Şunu bilmeliyiz ki, biz örgütlü oldukça, burjuvazi yalanlarını bizlere yutturacak kadar güçlü olamaz. Bizim UİD-DER adında kocaman bir okulumuz var. Okulumuzda öğrendiğimiz bilgiler, uykudan uyanmamızı sağlıyor ve 1980 askeri faşist diktatörlüğünün üzerimize attığı toprağından sıyrılmamız gerektiğini bilincimize çıkartıyor.

Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!