Buradasınız
“Hiçbir Masraftan Kaçınma, Ne Gerekiyorsa Yap”
Bir büro işçisi
Ben kumaş boyama fabrikasının idare bölümünde çalışan bir işçiyim. Tam olarak bir yıldır çalışıyorum. Çalışmaya başlamadan önce tersanelerde, fabrikalarda yaşanan iş kazalarını ve ölümleri duyardım. İşçilerin bu sorunlara karşı mücadele ettiğini duyduğumda, “patronlar nasıl insanlardır? İş kazaları yaşandığında nasıl tutum alıyorlar?” diye merak ederdim.
Çalışmaya başladıktan sonra çalıştığım fabrikada da pek çok iş kazasının yaşandığını duydum. Ama hiçbirisine tanık olmamıştım. Çoğunlukla kazadan birkaç gün sonra haberdar oluyorduk. İş kazaları o kadar yoğunlaştı ki, son 15 gün içinde benzer şekilde 3 tane iş kazası yaşandı. Ve ben bir tanesine şahit oldum. Bir işçi arkadaşımız makineye elini kaptırmış, idare bölümüne geldi. Eli kanlar içindeydi. Arkadaşımızı o halde gören patronlar işçi arkadaşımızın olduğu yere geldi. Ben şaşkınlıktan donakaldım. Arkadaşımız ise acılar içindeydi. Patronlar, zaten acı içinde olan arkadaşımızı “İyi misin? Nasıl oldu? Nereye kaptırdın? Sen hangi bölümde çalışıyorsun?” gibi sorularla soru bombardımanına tutuyorlardı.
Patronların işçilerle arasında o kadar mesafe var ki, üç senedir kendi fabrikasında çalışan insanın nerede çalıştığını bilmedikleri yetmezmiş gibi kendi aralarında “bu adam hakikaten burada mı çalışıyor? Ne zamandan beri çalışıyor?” diye konuşmaya başladılar. Daha sonra ise işçi arkadaşımızı patronun kardeşi ile anlaşmalı oldukları hastaneye gönderdiler. Patron herkesin duyması için giden arkadaşımızın ardından “Hiçbir masraftan kaçınmayın. Ne gerekiyorsa yapılsın” diye bağırdı. Sanki beş dakika önceki patron gitmiş, babacan başka bir patron gelmişti! Sözümona insanlıktı yaptığı! Başka biri şahit olsa “melek gibi insanlar, işçisini nasıl da düşünüyor” derdi. Ama üretimde işçiler uzun saatler düşük ücretlere çalışıyor. Hiçbir makinede sensör yok. Ve işçiler makinelerde sensör olmadığı için ellerini sürekli makineye kaptırıyorlar. Yaşanan bu son kazada da işçi arkadaşımızı ve yanında giden kişiyi iş kazası raporu tutulmasın diye defalarca aradılar.
Böyle şeyleri gördükçe kızıyorum ve hırslanıyorum. Yazmak istediğim nice şeyler var. Ve nice şey dökülüyor insanın dilinden! Kendi boğazından kısmayıp işçinin çayına, şekerine göz dikip, sayıyla çay, şeker veren insanlık yoksunu, emek hırsızı, sömürücü insanlarmış patronlar. İşe geldiğinde aynı kapıdan geçersin, sen ekmeğini kazanır, yeri gelir canından olursun. Patronlar geçer o kapıdan insanlığını, karakterini, haysiyetini ve şerefini unutur.
Kimberly-Clark Grevine Destek
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...