Buradasınız
Bıçak Kemikte!
Ankara’dan bir işçi-öğrenci
İşsizliğin, yoksulluğun ve açlığın alabildiğine arttığı, can yaktığı bir dünyada yaşıyoruz. Alın teri akıtıp üretenler açlık, yoksulluk içinde yaşıyor. Fakat hiçbir şey için emek harcamayan, hayatını bir asalak gibi geçiren patronlar zevk ve sefa içinde yaşıyorlar. Egemenlerin çıkarları yüzünden çıkarılan haksız savaşlarda milyonlarca emekçi hayatını kaybediyor. Egemenler bunu umursamadan pastadan kapacakları payı hesaplıyor. Gerekli önlemler alınmadığı için iş kazaları, meslek hastalıkları her gün içimizden onlarcasını alıyor; makine başında, madenlerde, inşaatlarda ölen genç-yaşlı bedenlere yenileri ekleniyor. İşçi sınıfının şairlerinden Hasan Hüseyin Korkmazgil yaşamımızı çekilmez kılan tüm bu koşullar karşısında artık ne yapmamız gerektiğini anlatıyor “Bıçak Kemikte” şiirinde.
eti geçti
duydun mu
bıçak kemikte
duymadınsa duy artık
behey allahın kulu
bıçak kemikte
duy da silkin n’olursun
bu ne biçim uyku bu
bıçak kemikte
Şairin de dediği gibi bıçak kemiğe dayandı. Üstelik patronlar sınıfı ve egemenler saldırılarının şiddetini her geçen gün daha da arttırıyor. İş güvencemiz, kazanılmış haklarımız ellerimizden alınıyor. Patronlar, işçilerin dur durak bilmeyen bir makine, bir robot gibi çalışmasını istiyor. İnsanca yaşamıyor, ömür tüketiyoruz. Örgütlenmemizin önüne geçmek için taşeron, sözleşmeli gibi bir sürü çalışma biçimi koyuyorlar önümüze. Yasayla, kolluk kuvvetlerinin zulmüyle örgütlenmemizin önüne geçmeye çalışıyorlar. Var olan örgütlerimizi, sendikalarımızı zayıflatmaya, kapatmaya çalışıyorlar. Çünkü onlar biliyorlar ki örgütlenirsek dur diyebiliriz sömürü düzenlerine! Kurtarabiliriz insanlığımızı zalimlerin zulmünden.
verilmemiş alınmış hep
yük vurulmuş dağlar gibi - insanlık bu mu
çalıyor sömürünün imdat çanları
kımılda da kurtar şu onurunu
bıçak kemikte
Dünyadaki her şeyi, tüm güzellikleri üretirken yoksulluk ve acı içinde yaşamak da biz işçilere düşüyor. Her gün daha da ağırlaşan çalışma ve yaşam koşulları için “kader” deyip boyun eğmemizi bekliyorlar. Neden hep işçiler, emekçiler için acı getiriyor bu kader? Bizden çaldıkları emekle sefa sürenler neden mutlular? Bir zalimlik, bir oyun yok mu bu işte diye soruyor Hasan Hüseyin de: “ya bu neyin puştluğu bu?”
topraksa paylaşılmış kıyılarsa yağmalanmış
umut hacizde
ya bu neyin puştluğu bu
sana yokluk sana yasak sana dam
insan değil - hâşâ - bir yağmacı soyu bu
bıçak kemikte
Bu dünyayı var eden işçilerdir, onların elleridir. Bizler yumruklarımızı sıkıp havaya kaldırırsak durur bu düzenin çarkları, işlemez. Patronlar sınıfının, dizginsiz sömürüsünün dayattığı acılara ancak biz son verebiliriz. Örgütlü olursak, birlik olursak yüklenip yıkabiliriz sömürü ve kâr düzenlerini! Çektiğimiz bunca acı yetti artık. Başlarımızı ve yumruklarımızı kaldırmalı, “yetti” demeliyiz.
üretensin, yaratansın, yürütensin dağları
bakma öyle kilit kilit duvar duvar
yetsin artık bu susku
bıçak kemikte
anasın boynun bükük babasın kolun kırık
oğullar kan içinde
kaldır artık başını
«kalsın benim dâvam dîvana kalsın» demiş ozan
o dîvan sensin artık
bıçak kemikte
Hasan Hüseyin mücadele etmeye çağırıyor bizi, kemiğe dayanan bıçağa karşı. O divan biziz, yalnızca biz işçilerin örgütlü mücadelesi bize dünyada cehennemi yaşatanların düzenine son verebilir. Ancak işçiler, emeğiyle dünyayı yaratanlar getirebilir yepyeni ve güzel günleri.
Acılar ve Sevinçlere Dair
Kosta Rika’da Öğretmenler Grevi
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...