Buradasınız
Asgari Ücrete Zam İstemiyoruz!
Gebze’den bir metal işçisi
Malumunuz yeni yıl yaklaşırken asgari ücrete zam yapılması konusu gündemde. Biz de fabrikadaki arkadaşlarla bu konuyu gündemimize aldık. Yoğun geçen çalışmadan sonra evlerimize dönerken bu konuyu serviste konuşuyoruz.
Ben konuyu açtım. “Ne olacak ya bu asgari ücret, ne kadar zam yaparlar?” diye sordum. Arkadaşın biri “aman ne zammı ya, asgari ücrete zam gelince her şeye zam getiriyorlar. Ona zam yapmasınlar hiçbir şeye de zam yapmasınlar daha iyi” diye söylendi. O sıra yemekhanede çalışan ablamız da ona destek verdi. Başka bir arkadaş da “ya abla sen burada kaç saat çalışıyorsun ne kadar ücret alıyorsun?” diye sordu. “Abla, günde 12-13 saat fabrikada çalışıyorsun ve aldığın ücret asgari ücret, sen bunu nasıl savunursun?” diye biraz çıkıştı arkadaşlar. Sonra başka bir arkadaş “milletvekilleri hiçbir şey yapmıyor ama kendi maaşlarına gelince zam oranları tavan yapıyor” dedi. Abla bu konuda arkadaşa hak verdi. Ben de daha geçtiğimiz yıllarda bazı bakanların asgari ücretle ilgili söylediği o unutulmaz sözleri hatırlattım. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek; “asgari ücrete zam yapmak işçiye zulümdür” demişti. Yine dönemin Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise “800 lira büyük para, geçinilmez diye bir şey yok. Ekmeğin, peynirin ve zeytinin fiyatı belli” diyerek asgari ücrete fazla zam yapmanın gereksiz olduğunu söylemişti. Bu sözleri hatırlattıktan sonra “adamlar resmen bizimle dalga geçiyorlar. Biz ise burada zam yapmasınlar zam yaptıklarında her şeye zam yapıyorlar diye konuşuyoruz. Daha üzerinden birkaç yıl geçti, Brezilya’da ulaşıma zam yapıldı diye işçiler sokaklara döküldü. Ve bu zammı geri çektirdiler. Alım gücümüz günden güne düşüyor. İstediğimiz şeyleri, temel ihtiyaçlarımızı alamayacak duruma geliyoruz. Biz ise zam istemiyoruz diyoruz. Bakın Brezilyalı işçi kardeşlerimiz bize bir yol göstermiş ve örnek teşkil etmiş. Zamları durdurmak mı yoksa zam istememek mi doğru? Kimse kimseye bedavadan bir şey vermez. Eğer mücadele edilmezse verdikleri üç kuruşu da misliyle geri alırlar” dedim. Bunun üzerine sohbetimiz derinleşerek devam etti.
Evet, bizler sınıfımızın tarihini bilmezsek neleri başardıklarını görüp dersler çıkarmazsak durum bundan farklı olmayacak. İşçilerin birlik olduğunda neleri başardıklarının örnekleri Türkiye ve dünyada var. Yeter ki biz bunları bilelim, doğru dersler çıkaralım. Sonunda elbet zafer birleşen işçilerin olacak.
Tarih Bizi Çağırıyor Kavgaya!
“Başarabiliriz!”
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...