Buradasınız
BES Üzerine Bir Çay Molası Sohbeti
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nden bir kadın işçi

Çay molasında bir yandan dinlenip bir yandan çaylarımızı yudumlarken, sohbetimiz son zamanlarda işçilerin gündeminden düşmeyen Bireysel Emeklilik Sistemi üzerineydi.
- Abi duydunuz mu? BES diye bir şey varmış. Bireysel Emeklilik Sistemiymiş.
- Sadece bireysel emeklilik değil, ZORUNLU bireysel emeklilik diyecektin herhalde. Artık devletimiz neredeyse her işi zorunlu hale getirmeye çalışıyor.
- Başta aklıma yatar gibi oldu. Ama sonra %25 devlet katkısı, reklamlar, internetteki yazılara bakınca, bir aldatmaca sezdim bu işte. Neymiş efendim, BES güvenli bir sistemmiş. Düzenli tasarruf yapmamızı sağlarmış. Artık devlet güvencesindeymişiz. Sistem şeffafmış, istediğimizde hesaplarımıza bakabilirmişiz. İlerde çocuklarımız da faydalanabilirmiş. Bize ne verdiler de neyi geri istiyorlar. Bir yıllık 94 lira asgari ücret zammına karşılık, bizden 100 lira kesecekler. On yıl sonra o paraları geri alabilirsek alacağız. Bunun adı da şeffaf bir sistem olacak.
- Benim on yıl sonra yaşayacağım ne malum? Hem bu ülkede fonların, patronların kasasına aktığını bilmeyen mi var? Büyüyen Türkiye diye naralar atmasını biliyorlar. O zaman muhterem patronlardan birkaç milyon dolarcık istesinler de, gariban işçinin üç kuruşundan çeksinler ellerini.
- Hepiniz doğru diyorsunuz kardeşler. Zekâmızı hafife alıyorlar. Biz istesek özel sigorta yaptıramaz mıyız? Kendimiz birikim yapamaz mıyız? Bunlar paraya sıkışmış anlaşılan.
- Yine faturayı işçiye kesmenin dümenini çeviriyorlar. Bugün BES’i dayatırlar, bizden ses çıkmazsa yarın kıdem tazminatına göz dikerler. İyisi mi, bize bizden fayda var.
- Gözümüzü dört açıp, yalanlara kanmamamız lazım. Bize bir bile vermeden bin isteyen, grevlerimizi yasaklatan, her türlü hak arayışımızda bizlere hain, bölücü damgası vuran, iş cinayetlerinin üstünü örtenlerden bize fayda gelmez. Yeter ki birlik olmasını bilelim. Kaya gibi sapasağlam duralım!
Kavgaya Atılmanın Vaktidir
Sömürü Düzeninin Kefenini Dokuyanlar!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...