Buradasınız
Krizsiz Kapitalizm Olmaz!
1 Mayıs Mahallesinden bir işçi
UİD-DER Bostancı temsilciliğinde Pazar günü “1929 Ekonomik Krizi”ni anlatan bir belgesel film gösterimi yapıldı. Film, ABD’de başlayan ve tüm dünyaya yayılan ekonomik krizi ve sonuçlarını ele alıyordu. Film, biz işçilerin kriz dönemlerindeki durumunu da çok çarpıcı karelerle gösteriyordu. İşçiler o dönemde ısınmak için kaldırım taşlarını söküp sobalarında yakıyorlardı, yemek olarak sadece patates lapası yiyebiliyorlardı. Onlar bu durumdayken, sermayedarlar stoktaki ürünleri para etmediği için ya yol kenarlarına boşaltıyorlardı ya da yakıyorlardı. Dakikada onlarca işçi işten çıkarılıyor, fabrikalar boşaltılıyor ve tersaneler yıkılıyordu. Kısacası işçilerin ne barınacak bir evi ne çalışacak bir işi ne de karınlarını doyuracak bir yemeği kalmıştı. İşsizler ve açlar ordusu caddeleri dolduruyordu.
Film sonrasında yapılan tartışma bölümünde ise, etkinliğe katılan bir fırın işçisi “krizi biz hep yaşıyoruz, aldığımız düşük ücretle, saatlerce işyerlerinde çalışmakla, çocuklarımızı okutamamakla, sağlık-iş güvencesizliğiyle, işyerlerinde ve savaşlardaki ölümlerle hep yaşıyoruz” diyerek patronlara tepkisini dile getirdi. Bir işsiz işçi de “işçiler 1929 krizinde patates lapası yiyebiliyorlarmış ama bugün insanlar çamurdan yapılmış kurabiyeler yiyorlar!” diyerek değişen bir şey olmadığını söyledi. Bir başka işçi arkadaşımızsa, “patronlar insanları açlıktan kurtarmak için aş evleri kurarak ya da 500 milyon dolar para ayırarak açlığı çözemez!” dedi.
Film aslında geçmişte kalmış, yaşanmış bitmiş bir dönemi anlatmıyordu. 1929 yılında yaşanan krizin aynısını biz işçiler şimdi yaşamaya başlıyoruz. Yani kapitalizmin kriz çanları yine çalıyor. Petrol fiyatları bir anda yükseliyor, borsalar bir iniyor bir çıkıyor, yiyecek ve içeceğe zam üstüne zam geliyor, dünyanın çeşitli ülkelerinde insanlar açlıktan sokaklara dökülüyor, hükümet deviriyor; yoksulluk, işsizlik, sosyal haklara saldırı, silahlanma ve savaşlar artıyor. Kapitalizm 1929’dan bugüne krizlerini yok edemedi hatta katmerleştirerek dünyayı ve insanlığı yok edecek bir duruma geldi.
Biz işçiler krizin faturasını patronlara ödetmeliyiz. Krizler bizler için işsiz ve aç kalmak, evsiz kalarak sokaklarda ölmek, emperyalist savaşlarda sırf patronların kârı için cephelerlerde ölmek demek. Bunlar patronların bize çıkardığı kriz faturasıdır. Bu faturayı ödemeyelim ve onlara ödetelim. Bunun için örgütlü ve bilinçli bir şekilde mücadele etmeliyiz.
Ekonomik Krizler Devrimle Son Bulur
Krizin Faturası Patronlara
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
- 50. Yılında Geleneğimiz UİD-DER İle Sürüyor!
- “Şiirlerle Fotoğraflarla İşçi Sınıfının Tarihini Bizlere Aktaran UİD-DER’e Teşekkür Ederim”
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.