Buradasınız
Göç, Kadın ve Çocuk
Yenibosna’dan bir kadın işçi

Her yıl daha fazla insan, kapitalist sistemin yarattığı çeşitli sorunlar nedeniyle yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine baktığımızda, tüm dünyada mülteci sayısının 50 milyonu aştığını görüyoruz. Bu rakamlara göre insanlık, 2. Dünya Savaşından bu yana en büyük göç olgusuyla karşı karşıya. Bugün evlerini, yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalan, oradan oraya savrulan göçmenlerin önemli bir kesimini Suriyeli emekçiler oluşturuyor. 2011’de savaşın başladığı günden bu yana Suriyeli emekçilerin 4,5 milyonu komşu ülkelere kaçtı, 7,5 milyonu ülke içinde göç etti, 500 bini çatışmalarda hayatını kaybetti, 100 bin çocuk yaşamını yitirdi. Avrupa ülkelerine sığınmış Suriyeli sayısı 1 milyonu aşarken, Türkiye’de yaşayan mülteci sayısı 3 milyon 551 bin rakamıyla rekor kırdı. Ne çok acı, ne çok trajedi var açıklanan rakamların arasında, ne çok hüzün ne çok kaygı var! Bu acıdan, trajediden, hüzünden, kaygıdan ve daha pek çok musibetten en çok pay ise kadın ve çocuklara düşüyor.
Savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin %53’ü çocuk… Bu çocuklar okullara gidemiyor, erken yaşta evliliğe mecbur bırakılıyor ve birçoğu kaçak olarak çalıştırılıyor. Küçük yaşta çalıştırıldıkları için fiziksel, sosyal, duygusal gelişimleri zarar görüyor. Suriyeli çocuk işçiler, Antep, Kilis, Urfa, Antakya gibi sınır illerinde, trikotaj atölyelerinde, tekstil fabrikalarında, kuru meyve fabrikalarında, ayakkabı imalat atölyelerinde, araba tamirhanelerinde, tarım işçiliğinde, sokaklarda mendil, su satıcılığı gibi pek çok işlerde çalıştırılıyorlar. Üstelik bu işlerin birçoğu yetişkinler için bile tehlike arz ederken, çocuklar güvenlik önlemleri alınmaksızın ölüme itiliveriyorlar. Yetişkin işçilerle birlikte izbe atölyelerde, günde 12-14 saat çalışan çocuk işçiler yarı yarıya ücret bile alamamaktalar.
Suriyeliler hor görülüyor, aşağılanıyor, dışlanıyor, saldırıya uğruyorlar. Kadınlar da bu durumdan nasiplerini alıyor. Tacize, tecavüze uğruyor, öldürülüyor, katlediliyorlar. Sakarya’nın Kaynarca ilçesinde 2 kişi, Suriyeli hamile kadını 10 aylık çocuğuyla birlikte öldürmüştü. Yaklaşık bir ay önce yaşanan bu olay durumun vahametini gözler önüne seriyor. Üstelik her gün bu vakaların arasına onlarcası ekleniyor. 2 sene önce İzmir’de bir lokantada yemek yiyen müşterilere mendil satmaya çalışan Suriyeli çocuk, esnafın saldırısına uğradı. Yine başka bir olay da İstanbul’un en zengin mahallelerinden birisinde yaşandı. Nişantaşı’nda McDonalds’ın bir personeli, “müşterileri rahatsız ettiği gerekçesiyle” Suriyeli bir çocuğa sıcak su fırlattı. İnsanların, küçücük masum çocuklara bu denli vahşice saldırmalarının hiçbir “gerekçesi” olamaz ama haksız ve emperyalist savaşlar işte bu “gerekçelerin” üremesine ortam hazırlıyor.
Günümüz şairlerinden Murathan Mungan dizelerinde şöyle bahsediyor “Göç Yollarında” olanlardan:
“Söyleyin dağlara rüzgâra
Yurdundan sürgün çocuklara
Düşmesin kimse yılgınlığa
Geçit vardır yarınlara.”
Yarınlara geçitler bizim ellerimizdir. Bizlere oynanan bu oyunların farkına varıp yürüyen kirli savaşa dur demeliyiz. Adına kapitalizm denen bu çürümüş sistemde egemenler, bizleri birbirimize düşmanlaştırıyor, hiç tanımadığımız insanlara karşı kin kusturuyorlar. Tüm kadınların, çocukların, mültecilerin, alın teri döküp gecesini gündüzüne katanların kurtuluşu biz işçilerin ellerindedir. Bu yüzden bir avuç asalak sınıfın saltanatını yıkalım ve yerine kendi dünyamızı kuralım.
Mersin’de İş Cinayeti
Dünya, Eyy Bizim Dünyamız!
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...