Buradasınız
İşyerlerimizde Kreş İstiyoruz, Kreş!
Şirinevler’den bir kadın işçi
Merhaba, 4 yaşında bir çocuğu olan emekçi bir anneyim. Kendim de dâhil çevremdeki çok sayıda kadının ortak bir sorunundan bahsetmek istedim. Bu sorun, siz de tahmin edersiniz ki işyerlerimizin kreşsiz olması. Aslında işçilerin üzerinde biriken sorunlar çok. Ama kreş sorunu emekçi kadınlar için büyük bir sorun. Çünkü bu sorun kadınların hem zaman kaybetmelerine hem de çok fazla yorulmalarına sebep oluyor. Böyle olunca da pek çok kadın sınıf mücadelesiyle ya daha geç tanışıyor ya da tanışamıyor. Ne demek istediğimi daha iyi anlatmak için birkaç örnek vereyim.
Geçen gün işyerinden bir kadın arkadaşla sohbet ediyorduk. Arkadaşım işyerini değiştirmeyi düşündüğünden söz etti. Çalıştığımız kuruma bağlı, evinden 2 saat uzaklıktaki başka bir yere nakil isteyecekmiş. Çocuk sahibi olmak istediğini ama ücretsiz izin alma gibi bir “lüksünün” de olmadığını anlattı. Oradaki işyerinde kreş olduğundan, çocuğuyla birlikte gidip gelmek üzere kendince planlar yapmış. Gidiş-dönüş toplam 4 saat fazladan yola kendisinin katlanmasını kabul ettiği gibi daha doğmamış çocuğunu da bu eziyete dâhil etmeyi göze almış. Onun dışında başka bir arkadaşım da yaşının ilerlediğinden ve hâlâ çocuk sahibi olamayışından şikâyetçiydi. Eşinin aldığı ücretle, çocukla birlikte artacak masrafların üstesinden gelemeyecekleri için hep ertelemişler anne-baba olmayı. Kendisinin çalışması durumunda kreşe vermek zorunda kalacaklarından kreş fiyatlarını araştırmış. Kreş fiyatları karşısında şaşkınlığa düşen arkadaşım, ancak fazla mesailerle üstesinden gelebileceğini düşünmüş. Bunların dışında her sabah bir kadının oradan oraya koşuşturmasına şahit oluyorum. 4-5 yaşlarında bir çocuğu ve ikiz bebekleri olan bir anne sırtında koca bir sırt çantasıyla kreşe koşuşturuyor. Şimdi bu kadınlar çalışsın mı, çocuğa mı baksın, evin bütün yüküyle mi ilgilensin? Bütün bu koşuşturmaca sırasında zamanı ve enerjisinden geriye ne kalırsa artık!
Elbette mücadeleye adım atsalar, gerisi gelecektir. Ancak pek çok kadın işçi bu durumdayken daha en baştan yorgunluk ve zaman problemleri yüzünden mücadeleyle tanışmaktan uzak kalıyor.
Ben de çocuğumu akrabalarıma dönüşümlü olarak bırakıyorum. Hatta babaannesi yıllık iznini bizim kıza bakmak için uygun tarihlere ayarlıyor. Çocuklarımız anne-babalarına, biz onlara hasret yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Ben sınıf mücadelesiyle tanışmamış olsaydım biraz önce anlattığım örneklerdeki kadınlar gibi bireysel ve aslında gerçekten çözüm sayılmayacak yollar arardım. Ama UİD-DER’le tanıştıktan sonra, farklı yolların da olduğunu öğrendim. Arkadaşlarımla kreş hakkı üzerine sohbetler ettik. Haklarımızı tanımayan patronlara karşı mücadele etmekten başka yol olmadığını anlattım. Tabii bu sorun sadece bizim işyeriyle alakalı değil. Ve birkaç kadının mücadelesiyle de çözülmeyecek. Çocuk sahibi olan-olmayan tüm emekçi kadınlar ve tabi ki erkek kardeşlerimiz mücadeleyi yükseltip, taleplerinde ısrarcı olduklarında bu sorunlar da ortadan kalkacaktır.
Yerlerimiz
Havale Etme Mücadele Et!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...