Buradasınız
Yeter Artık Helin’ler Ölmesin!
Tuzla’dan bir kadın işçi

Geçen Cuma günü Tuzla Aydınlı mahallemizden gencecik bir kız katledildi. Adı Helin’di. 17 yaşında, hayatının baharındaydı. 21 yaşındaki işsiz bir genç tarafından, aşkına karşılık vermediği gerekçesiyle defalarca ateş edilerek katledildi. Meslek lisesi son sınıf öğrencisiydi Helin, üniversite sınavına hazırlanıyor, hem okula, hem kursa gidiyor, bir yandan da kardeşine annelik yapıyordu. Helin’in babası 5 yıl önce trafik kazası geçiren eşinin mezarının yanına, kendisi için ayırdığı mezara gömdürdü kızını. Kendisinden üniversite diploması almayı umut eden baba, Helin’in “ölüm raporu, diploması oldu” diyerek acısını dile getirdi.
Helin’i katleden kişi, onun okuldan iki arkadaşına da kurşunlar yağdırıp birinin çok ağır yaralanmasına neden oldu. Neredeyse artık her gün bunun benzeri olaylar oluyor. Gencecik kadınlarımızın bedenlerini erkek şiddeti nedeniyle toprağa veriyoruz. Kadınları erkeğin malı gibi gören ve kadına şiddeti meşru sayan erkek egemen zihniyetin bir sonucu olarak kadınlarımız ölürken, erkekler de katil olmaya devam ediyor.
Helin’in ölümü medyada gündem olunca Başbakan Binali Yıldırım da cenaze evini ziyaret edip babayla görüşmüştü. Başbakana “kadın cinayetleriyle ilgili yasalar çıkarın. Bu sizin iki saatinizi alır. Her gün bir yasa çıkıyor, kadınlarla ilgili yasa neden çıkmasın?” diye soran baba, kızı için adalet istiyor. Adalet yerini bulmazsa sokak sokak gezip adalet arayacağını söylüyor.
Evet, AKP hükümeti Meclisten yasa çıkarmakta zorlanmıyor. Baskı yasalarını, vergileri arttırma yasalarını, OHAL kanunlarını, grev yasaklarını, hak gasplarıyla ilgili yasaları birkaç saatte çıkarıyor. Kadınlarla ilgili yasaları da çıkarıyor. Ama hak vermek için değil hak almak için! Hükümet elinden gelse kadını tecavüzcüsüyle evlendirecek! Kadını katleden erkek, mahkemede sırf takım elbise giydi diye ceza indirimi alıyor. Tahrikten keza indirimler yapılıyor. Tüm bunlar pratikte, erkeğe “buyur öldür” demekten başka bir anlama gelmiyor.
Kapitalist sömürü sistemi çürüdükçe toplum da giderek çürüyor, ruh sağlığını, insani değerlerini kaybediyor. Özellikle Türkiye’de AKP iktidarının sözcüleri ve medyası kanalıyla topluma kadın düşmanı politikalar egemen kılınmaya çalışılıyor. AKP iktidara geldiğinden bu yana kadın cinayetleri her yıl artıyor. Kadına şiddet uygulayan, tacizde, tecavüzde bulunanlar cezalandırılmak yerine bir kapıdan girip diğerinden salıveriliyor. Çürüyen toplumda erkeğin, iktidardan da güç alarak kadına dönük şiddetinin dozu giderek artıyor. Böyle bir toplumda erkekler sözde sevgisine karşılık vermeyen 17 yaşındaki gencecik bir kıza bile kurşunlar yağdırabiliyor!
Helinlere katiller yaratan kapitalist düzen ve onun temsilcisi hükümetlerdir. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği her türlü uygulamayla günden güne daha fazla karartılıyor. Bizler başkalarının yaşadığı sorunlara tepkisiz kaldıkça, kendi yaşadığımız sorunlar karşısında sustukça kadına şiddet ve kadın cinayetleri durmayacak. Kadınıyla erkeğiyle tepki gösterirsek, mücadele edersek Helinlerin ölümünün önüne geçebiliriz.
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...