Buradasınız
Dolar ve Tavuk Döner
Mersin’den bir işçi

İlginç durumların yaşandığı şu günlerde acı bir tebessümle eski günleri yâd ederek yaşadığım bir günün sonunu paylaşmak isterim. Geçen yıllar içerisinde dışarıda yemek yemek genellikle lüks olsa da tavuk dürüm öyle değildi. Hem çok ucuzdur hem de içinde bir sürü şey vardır. Az paraya karın doyurmanın yoludur. Özellikle de öğrencilerin ve günlük işlerde yevmiye usulü çalışan işçilerin dostu olan tavuk dürüm. Gün boyu açlık hissini bastırmanın en ucuz hali, daha doğrusu haliydi!
Gün boyu ev temizleyip üstüne de yemek yapacak halim kalmayınca öğrencilik yıllarımda hep yaptığım gibi şöyle bir tavuk dürümle karnımı doyurmak için koyuldum yola. Birkaç yeri atlayıp öğrencilerin bol olduğu bir dürümcüye attım kendimi, bir de acıkmışım ki sormayın. Neyse garson arkadaş geldi, bir dürüm istedim. Tam o anda aklıma geldi ve kendimi alamayarak beklenen soruyu soruverdim: “Malum dolar artışı falan, her şeye zam geldi. Bizim tavuklar zamlanmadı değil mi?” Biraz garip geldi sorum garson arkadaşa, uzun uzun güldü. “Olur mu abla? Ne yani her şeye zam gelecek, koskoca ete mi zam gelmeyecek? İlahi! Geldi geldi, dolardan önce 7 liraydı şimdi 10 lira, getireyim mi?” Garson arkadaşımız niye bu kadar güldü pek anlamadığım için bu kez sorumu farklı şekilde sordum. “Anladım bu kriz yüzünden doğal olarak sizin patron zam yaptı. Peki, dolar bu kadar yükseldi, her şey ateş pahası, sen de bu duruma böyle gülüyorsun, çok merak ettim, galiba siz çalışanlara da patronunuz zam yaptı. Bu krizden pek etkilenmedin galiba!” dedim. Sohbetin ilerlemesinden mi yoksa patronunun korkusundan mı bilmiyorum, “siparişinizi alayım” dedi. “Tamam, siparişimi al tabi ki ama benim sorumun da cevabını merak ediyorum” dedim. Elinde bir dürüm ve bir su ile gelen garson arkadaş, “valla abla biz burada asgari ücret almıyoruz ki, onu alsak bile bize yeter. Akşama kadar canımız çıkıyor. Şu sizin yediğiniz yemeği bile bize çok görüyorlar. Her öğlen bir bulgur pilavı yiyoruz, eve gidince de bulgur pilavı yiyoruz. Kusura kalma abla, sana gülmedim. Herkes aynı soruyu soruyor da sinirlerim bozuldu galiba.” İçinde ne olduğu belli olmayan bol malzemeli tavuk dürüm ve bir şişe su önümde garip bir şekilde bana bakıyor. Bol antibiyotikli en fazla 50 gram olan şu tavuğa bak! Akşama kadar, ayakları şişene kadar garsonlar seni servis etsinler bir de bir dirhemin çalışanların boğazından geçmesin. Hiç iştahım da kalmadı. Sinirlerim bozuldu. Olacak şey mi? Şimdi ağlasam mı gülsem mi diye düşünür buldum kendimi. Yok yok, ne ağlamak ne de sinirlerin bozulmasına meydan vermek gerek! Tabi ki bizim ve bizimle ortak kaderi paylaşan tüm işçilerin yapması gereken örgütlenip mücadele etmek, başka da bir yol yok. Dolardan önce de sonra da hiç fark etmez. Kriz derinleşiyor, bizlerin de kolları sıvayıp bir an önce gücümüze güç katmamız gerekiyor.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...