Buradasınız
Krizin Faturası Ağırlaşıyor, Tek Yol Mücadele!
Sancaktepe’den bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Biz işçilerin geçim derdi hiç bitmez. Ay sonunu getirme hesapları strese sokar insanı. Ekonomik krizle birlikte bu hesaplar iyice şaştı, serzenişler kat be kat arttı. Birileri istediği kadar kriz yok desin, işçiler en küçüğünden en büyüğüne bütün ihtiyaç maddelerinde hissediyorlar krizi.
Malum pek çok işçi ailesi yaz bitiminde kışa hazırlık yapar yiyecek masraflarını kısmak için. Pazarlardan alınan domates, biber, fasulye konserve kavanozlarına girer ya da buzluklara atılır. Her sene Ağustos sonu, Eylül başında ziyaret ettiğimiz işçi ailelerinde illa ki bu hazırlıklara denk gelirdik. Ama bu sefer öyle olmadı. Gittiğimiz her evde yaptığımız kriz sohbetlerinin değişmez konusu başta domates olmak üzere yazlık sebzelerin fahiş fiyatlarıydı. Kimisi daha önce aldığının ancak yarısını alabilmiş, kimisi ise hepten vazgeçmişti kış hazırlığından.
Yeni doğum yapmış bir arkadaşımızı ziyarete gittik geçenlerde. Anne sütü yeterli gelmediği için mama takviyesi yapmak zorunda kaldıklarını anlattı. Birkaç hafta önce 25 lira olan mama fiyatı en son gittiklerinde 60 liraya çıkmış. Hele bebek bezi fiyatları almış başını gitmiş. Daha önce bebeklerinin gelmesini heyecanla beklerken şimdi “çocuk sahibi olmakla kötü mü ettik?” diye düşünmeye başlamışlar! Annesiyle birlikte yaşayan bir başka arkadaşım sahip oldukları tek şey olan evlerini iki yıl önce kentsel dönüşüm kapsamında müteahhide vermişti. İki yıldır bitmeyen inşaat, malzeme fiyatlarının artması gerekçesiyle durdurulmuş. Müteahhit son ayın kirasını ödemiş ama bundan sonrasının bir garantisi yok. Bu koşullarda zaten ucu ucuna geçinebiliyorken bir de ev kirası ödemek zorunda kalırlarsa ne yapacaklarını düşünüyor kara kara.
Bu örnekler saymakla bitmez. Üstelik bunlar deyim yerindeyse henüz ilk dalgada yaşananlar. Krizin biz işçilere çıkarılan faturası giderek ağırlaşıyor. Şimdilerde daha çok duymaya başladığımız işçi çıkarmalarla, ücretlerin ödenmemesi gibi saldırılarla daha fazla işçi karşı karşıya gelecek. İşte o zaman daha çok hissedeceğiz krizin kavurucu ateşini. Gerçek şu ki dostlar, işçi sınıfının tek seçeneği mücadeledir. Bir araya gelip krizin faturasını ödememek için mücadele etmezsek bu fatura tüm ağırlığıyla bizim sırtımıza kalacak!
Kriz Mriz Var mı Yok mu?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.