Buradasınız
İşte Sağlıkta Devrim Dedikleri
Sarıgazi’den bir kadın işçi
Geçen gün çay molasında işçi arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Arkadaşlardan biri dişi ağrıdığı için doktora gitmiş. Yirmilik dişinin çekilmesi gerektiğini ve bunun için ortodonti bölümü olan bir hastaneye gitmesini söylemiş doktor. Arkadaşım “Ortodontiye gideceğim gitmesine ama 2 haftadır randevu almaya çalışıyorum, gece gündüz sisteme giriyorum ama alamıyorum” dedi. O sırada bir arkadaşımız “16.00’da gir sisteme. Ben randevu alırken işe yaramıştı. Şanslı olmak lazım” dedi.
Konu hastanelerden açılınca herkes dökülmeye başladı tabi. Randevu alamamaktan tutun da doktorun tavrına, eczanelerde yaşadığımız soyguna kadar her şey sorun, sıkıntı! Mesela arkadaşlardan biri romatolojiye randevu almaya çalışıyormuş. “Dahiliye doktoru romatolojiden randevu almam gerektiğini söyledi. Ama sistemi değiştirmişler. Direkt romatolojiye gidemiyorum. Önce dahiliyeden randevu almam, dahiliyenin sevk etmesi ve sevk ile beraber yeniden romatolojiden randevu almam gerekiyormuş. 1 aydır deniyorum ama daha dahiliyeden bile randevu almayı başaramadım. Çevremdeki bütün hastanelere bakıyorum ama alamıyorum. Randevu alamadığım için ilaçlarımı alamıyorum. Tedavim de yarım kaldı, ne yapacağımı bilemiyorum” dedi.
Sözü başka bir arkadaşımız aldı sonra: “Ben de diş için üniversite hastanesine zar zor randevu alarak gittim. Randevu almama rağmen yarım gün bekledim. Muayene ettiler ve tedavi için beni arayıp randevu vereceklerini söylediler. Üzerinden 8 ay geçti, hâlâ aramalarını bekliyorum. Hastanedeyken sohbet ettiğim başka bir hasta diş dolgusu için 9 ay sonra aradıklarını söylemişti. Dişimi kaybetmeden ararlar umarım. Daha önce de mamografi sonucumu göstermek için doktora gittiğimde doktorun her gün hastanede olmadığını ve başka doktorun da sonuca bakmadığını öğrendim. Bir daha izin alamadığım için de sonuçları gösteremedim” dedi. Hastalar için durum buyken doktorların da farklı isyanlarına tanık oluyoruz. Saat 16.00’da sisteme girerek randevu alabilen “şanslı” arkadaşımız doktorun odasına girdiğinde doktor ona “Sabahtan beri 135 hastaya baktım. Çok yorgunum, kısaca anlat, uzatma lütfen” demiş!
Hasbelkader muayene olup da ilaç yazdırdığımızda ise “katılım payı”, “reçete parası” vb. ek ödemeler çıkıyor karşımıza. Bazen öyle durumlar oluyor ki ilacı reçetesiz almak daha ucuza geliyor. Bu sefer de yakın zamanda böyle bir durumla karşılaşmış olan arkadaşımız girdi söze: “Doktora ilaç yazdırdım. İlaç için 16 lira istediler eczanede. İlacın ücretini sordum. 5 lira dediler. SGK indirimi ile 4 liraya düşüyor. Kalan bedel ekstra ödemeler. Bilsem yazdırmazdım doktora” dedi.
Alın size sağlıkta devrim! Evet, artık hastanelerde sıra beklemek yok. Bunun yerine evimizde telefon ya da bilgisayar başında sıra bekliyoruz. Kanser hastasına 3 ay sonrasına randevu veriliyor. Dişinde iltihap olan randevu bile alamıyor. İnsanların birçoğu “sabahın kör vaktinde sıra almak için hastaneye gitmek bu sistemden daha iyiydi, en azından muayene olabiliyorduk” deme noktasına geldi. Düzenli olarak kullandığımız ilaçları alamaz duruma geliyoruz. Her ay maaşlarımızdan kesilen SGK payı olmasına rağmen eczaneye gittiğimizde reçete parası ve diğer ek ödemeler ile ilaç parasından fazla para öder hale geldik.
Bizler primlerimizi ödediğimiz halde doğru düzgün sağlık hizmeti alamıyoruz. Çünkü bu düzende her şey gibi sağlık da paran kadar! Oysa sağlık ertelenebilecek, parayla ölçülebilecek bir konu değildir. Ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti tüm insanların hakkıdır. Önümüz 1 Mayıs. İşçi sınıfının haklı taleplerini haykıracağı birlik, mücadele ve dayanışma günü yaklaşıyor. Bu taleplerimizden biri de nitelikli ve ücretsiz sağlık olmalı!
Liseliler Haydi, 1 Mayısa!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Geçtiğimiz ay 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlatılan mücadele sürüyor. Başta aile hekimleri olmak üzere sağlık çalışanları “eziyet yönetmeliği”ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...