Buradasınız
Haydi Dayanışmamızı Güçlendirelim!
Fatih’ten bir kadın işçi
Merhaba, ben devlet hastanesinde çalışan bir temizlik işçisiyim. Korona paniği hastanelerde de epeyce yaşanıyor. Öncelikle kısaca sağlık çalışanlarına yönelik önlemlerin eksiksiz olduğuna dair yapılan açıklamalara ilişkin birkaç şey söylemek isterim. Koruyucu ekipmanlar söylenenin aksine olması gerektiği gibi verilmiyor. Maskeler imza karşılığında dağıtılıyor. 8 saat ömrü olan maskeleri bir hafta boyunca kullanmak zorunda bırakılıyoruz. Gözlükleri ise dönüşümlü kullandırıyorlar. Vardiya değişimlerinde gözlükler el değiştiriyor. Her şey görüntü için, resmen bir oyun oynuyoruz! Klinik şefimiz adeta çıldırmış durumda. Öyle ki profesör olmuş adam kapıların altından virüs kaçıyor diye bize yapmadığını bırakmıyor. İnanılır gibi değil ama maalesef bizler hiç olmadığı kadar ağır koşullar altında çalışıyoruz.
Ayrıca KHK ile 4/D kadrosuna geçirilen işçileriz çoğumuz. Güya memur statüsüne geçtik! Memur ya da taşeron demeden herkes pek çok işi sırtlanıyor. Egemenlerin işine geldiğinde hepimiz zincirin birer halkasıyız. Ama sıra uygulamaya geldiğinde yok sayılıyoruz, “yardımcı” işçi olarak adlandırılıyoruz. Yaşanan son süreçte bütün hastane çalışanlarının izinleri iptal edildi. Oğlum askere gideceği için izin almıştım ama hemen işbaşı yapmak zorunda kaldım. Bizlerden her türlü fedakârlığı bekliyorlar. Ama sıra kendilerinin bir şeyler yapmasına gelince işin rengi değişiyor. Yasaklarda tüm çalışanlarla aynı torbaya atılıyoruz, ek ödenekler verileceği duyurulduğunda ise bizler sağlık çalışanı kapsamının dışına itiliyoruz. Bunu da yine bizi bölmek için yapıyorlar. Doktor, hemşire ayrı temizlik, yemek, veri girişi yapan işçiler ayrı. İşlerimiz birbirinden bağımsız değil, bizler de birbirimizden bağımsız değiliz. Pek çok hemşire ve doktor arkadaşımız bu ayrıma karşı çıktı. Dayanışma içinde hepimizin aynı durumda olduğunu söylüyorlar. Bu yaşadığımız dayanışma örneği son günlerdeki en güzel şeydi. İnsanları korkuttukları, ayrı düşürmeye çalıştıkları böylesi bir dönemde sağlık çalışanları dayanışmasını ve birliğini güçlendirecek yollar bulmalı. Korkuya ve paniğe kapılma, birliğini güçlendir!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...