Buradasınız
İşçiye “Maske, Mesafe, Temizlik” Diyenler İşyerlerinde Hiçbir Önlem Almıyor
Ankara’dan bir grup işçi

Koronavirüs salgınına karşı önlem alıyoruz diyerek pek çok yasağı yürürlüğe koyan iktidar işyerlerini denetlemeyi ise hiç gerekli görmüyor. Önlem olarak maske, mesafe ve temizliği en başa alan ve bulaşmayı önlemek gerekçesiyle komşunun komşuya ziyaretini dahi ispiyon konusu yapanlar, adeta çalışma kamplarına dönen işyerlerini görmezden geliyor.
Alınmayan önlemlerin yanı sıra ağırlaşan yaşam koşulları ve uzayan iş saatleri nedeniyle fabrikalar, şantiyeler, hastaneler adeta virüsün yayılma alanları olmuş durumda. Artvin Yusufeli baraj inşaatında çalışırken koronavirüse yakalanan işçilerin yaşadıkları, geçtiğimiz günlerde basına yansıdı. Artı Gerçek haber sitesine karşı karşıya kaldıkları mağduriyeti anlatan işçiler, karantinada oldukları için evlerine gidemediklerini, buna karşın kaldıkları koğuşların pislik içinde olduğunu, yeterince beslenemediklerini, virüsten değilse pislikten öleceklerini söylüyorlardı. Polis, Jandarma, Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü dâhil pek çok yeri arayarak durumu şikâyet edip yardım istediklerini ama “biz bakmıyoruz” cevabı aldıklarını belirtiyorlar. Bir işçinin söyledikleri, “maske, mesafe, temizlik kuralına uymadınız bu nedenle virüs yayılıyor” diyerek işçileri suçlayan iktidara cevaptır: “Taşeron kampından işe giderken sosyal mesafe vs gibi kurallar yok. Tıka basa arabalara dolduruluyoruz. 15 dakika boyunca böyle gidiyoruz. Burada virüs kapmamak mümkün değil.” Yusufeli baraj şantiyesinde yaşananlar sadece buraya has tekil olaylar da değil.
yusufeli-baraj-santiyesi.jpg

Eylül ayında Irak’ta ENKA İnşaat’a ait iki şantiyede de yoğun koronavirüs vakaları görülmüş, 1800 işçi karantinaya alınmıştı. Burada da işçiler 800 kişilik şantiyede 1800 kişi karantinada olduklarını ve 800 işçiye 2 doktorun baktığını söylemişlerdi. Aynı Yusufeli’nde olduğu gibi yetkililer yine işçileri kaderlerine terk etmişti. İşçiler Bağdat’taki Türkiye Büyükelçiliğini arayarak onlardan yapacakları hiçbir şeyin olmadığı cevabını aldılar. 80’er kişilik iki katlı konteynırlarda her koğuşta dört kişi kaldıklarını söyleyen işçiler yemekhane, banyo ve tuvaletlerin ortak kullanım alanı olduğunu, bu koşullarda izole olmanın mümkün olmadığını, hasta olmayanların da çok kolay virüs kapabileceğini belirtmişlerdi.
irak-enka-santiyesi.jpg

Rusya’da da Türkiyeli şirketlere ait şantiyelerde binlerce işçi koronavirüse yakalandı ve burada da koşullar diğer şantiyelerden farklı değil. İşçiler tuvaletlerden yemekhanelere kadar hijyen koşullarının çok kötü olduğunu ve salgın olduğu halde yeterli temizlik için bir şey yapılmadığını, yemekhanelerde kalabalıktan dolayı sosyal mesafe kuralının gözetilmediğini, iç içe yemek yemek zorunda kaldıklarını söylediler.
rusya-santiye-covid-vakalari.jpg

Şantiyelerde virüsün yayılmasına davetiye çıkaran bu koşullar fabrikalarda, atölyelerde, hastanelerde de farklı değil. İşyerlerinde gerekli önlemler alınmadığı için virüsün en yoğun görüldüğü bölgeler işçi havzaları ve yoksul semtleri. Çalışma saatleri düşürülmediği, işçilerin ücretleri arttırılıp bağışıklık sistemleri güçlendirilmediği müddetçe virüsün işçiler arasında yayılmasını önlemek mümkün değil.
“Önceliğimiz çarkların dönmesidir” diyen iktidardan gerekli önlemleri almaları için patronlara baskı yapmasını beklemiyoruz. İşçiler ancak örgütlü olabildiklerinde salgına karşı yeterli önlemlerin alınmasını sağlayabilirler. İşçi sınıfının salgın karşısında bireysel tedbirler alması ne mümkündür ne de yeterli. İşçi Dayanışması’nın 150. Sayısında belirtildiği gibi; “Salgın toplumsal bir sorundur ve ancak toplumsal olarak yenilebilir. İşçi sınıfı örgütlü olursa, işyerlerinde ve toplumsal hayatın diğer alanlarında gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilir. Mesele çok karmaşık değil: Salgın sorunu aynı ücret gibi, sigorta ve sendika hakkı gibi, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi bir sınıf sorunu ve mücadele konusudur.” Nasıl ki patronlar işyerlerinde işçi sağlığı önlemlerini yük olarak görüyor ve en az masrafla bu yükten kurtulmak istiyorlarsa, koronavirüse karşı alınması gereken önlemlere de bu sınıfsal açıdan bakıyorlar. Tam da bunun için biz işçiler de meseleye sınıfsal bakmalı, birleşerek ve mücadele ederek koronavirüs önlemlerinin alınmasını ve uygulanmasını sağlamalıyız.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...