Buradasınız
İşçiler Emek ve Umudun Düşmanlarına Karşı Direnişte!
Sermaye sınıfı pandemiyi işçileri işten atmanın, ücretleri düşürmenin, çalışma saatlerini uzatmanın, iş yükünü arttırmanın ve hakkını arayan işçileri cezalandırmanın bahanesi haline getirdi. Siyasi iktidar da sermaye sınıfının safındadır ve birlikte işçi sınıfına saldırıyorlar. En ufak hak arayışına, emekçilerin haksızlıklar karşısında yan yana gelmesine, umudun filizlenmesine tahammül edemiyorlar. Zalim efendiler, zorbalıkla iktidarlarının ömrünü uzatmaya çalışıyor. Son süreçte artan baskı ve yasaklar, işçilerin haklı mücadeleleri karşısında alınan saldırgan tutumlar bunun en somut ifadesidir.
AKP’nin “lebaleb” kongrelerini görmezden gelen valilik ve kaymakamlıklar, hemen sermayeden yana tutum aldılar ve 1 Mayıs’ı “salgın” gerekçesiyle yasaklamaya başladılar. İşçi örgütlerinin ve sendikaların genel kurulları, eylemleri, basın açıklamaları ve yürüyüşleri 1 Mayıs’ı da kapsayacak şekilde bir ay süreyle yasaklandı. Bu çifte standardın anlamı bellidir. İşçilerin yan yana gelmesi ve son süreçte dizginlerinden boşalan haksızlıklara tepki göstermesi engellenmek istenmektedir.
Artan baskılara bir örnek teşkil etmesi bakımından işçi direnişlerine bakmak anlamlı olacaktır. Kanunlara göre sendikalaşmak işçilerin hakkı. Ancak Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Çerkezköy’deki Adkotürk Makarna’da da işçiler bu haklarını kullanarak Tekgıda-İş’e üye oldukları için işten atıldılar. Patronun kanun tanımazlığı karşısında kılını kıpırdatmayan polis, geçtiğimiz günlerde fabrikadaki işçileri bilgilendirmek isteyen sendikanın ve direnişçi işçilerin karşısına dikildi. İşçilerin ses cihazına el koymaya çalıştı.
Aylardır işyerleri önünde mücadelelerini sürdüren İstanbul’daki SML Etiket, Sinbo ve PTT işçileri de son süreçteki yasaklardan nasibini aldı. Kod 29 zulmüne karşı mücadele eden işçiler, salgın bahanesiyle engellenmek istendiler ve direniş alanlarında teker teker gözaltına alındılar. Sadece bu kadarla sınırlı da değil! Muktedirler tarihe geçecek bir yasak kararına daha imza attılar. Patronun villasının bulunduğu sokağa özel eylem yasağı koydular. Sendikalaştıkları için Kod 29 bildirimiyle işten atılan Migros Depo işçilerinin sendika düşmanı patronlarını, Tuncay Özilhan’ı protesto etmesi yasak! İşçiler bu keyfi yasak kararını tanımadıkları için defalarca gözaltına alındılar.
İşçi sınıfının ozanı Nazım Hikmet, bir şiirinde kapitalist sistemin efendilerini “onlar ümidin düşmanıdır” şeklinde betimliyordu. Evet, işçi ve emekçilerin sırtından saltanat süren bu bezirgân soyu, şu yeryüzünde güzele dair ne varsa hepsinin; ümidin, doğanın, emeğin, insanın, yaşamın düşmanıdır. Yasaklardan, baskılardan, saldırılardan medet uman, meydanlarda bir araya gelmemizden korkuya kapılan egemenler, esasında umudun ve direncin büyümesinden endişe duyuyorlar. Gelin patronlara, cümle bezirgâna inat birleştirelim yumruklarımızı. Güzele dair ne varsa düşman kesilen örgütlü kötülüğe karşı, gelin yan yana gelelim, dayanışma içinde olalım, birbirimize kol kanat olalım. Örgütlü iyilik olarak kötülüğün karşısına dikilelim. Özgürlük dolu yarınları kurmak için ümidi hep birlikte büyütelim.
- UİD-DER’den Direnişteki Polonez İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Patronlar Saldırıyor, İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- Polonez İşçilerine Polis Saldırısı
- Polonez’de Hukuksuzluklar Arttıkça Direniş Büyüyor!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Grevci Yolbulan İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Bursa’dan Antep’e Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri Sürüyor
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Edenler Kazanıyor
- Grevdeki Yolbulan Metal İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- KLS Klima ve ABP’de Sendika Düşmanlığı
- Novares İşçileri Greve Çıktı
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Yolbulan Metal İşçileri Greve Çıktı
- UİD-DER’den Sumitomo İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- İşçiler Düşük Ücrete, İşten Atma Saldırısına, Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Özel Sektörden Kamuya Hak Arama Mücadeleleri Sürüyor
- Gürdesan İşçileri İş Durdurdu!
- Mersen İşçileri Fransa Konsolosluğu Önünde Eylem Yaptı
- ODAŞ Yel Enerji İşçilerinin Direnişi Sona Erdi
- Bir Ağacın Gölgesi, Patronların Korkusu, İşçilerin Birliği
- Senin Memleket Nere?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Umut Şarkılarını Birlikte Söyleyelim!
- Bahis Oyunu Aslında Kimin Oyunu?
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Bu Fikirleri Kimler Üretiyor?
- Kamuda Tasarruf Paketinden Payımıza Düşenler
- Kapitalizm Yıkılmadan İnsanlık Nefes Alamaz!
- İşçi Dayanışması 194. Sayı Çıktı!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...