Buradasınız
İsrail’e Geri Adım Attıracak Olan Emekçilerin Enternasyonalist Tepkisidir
İsrail devletinin çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan Filistinlilere karşı günlerdir sürdürdüğü saldırılarda yüzden fazla insan yaşamını kaybetti, daha fazlası yaralandı. İsrail’in saldırılarına karşı Gazze ve Batı Şeria dışındaki tarihi Filistin topraklarında da protestolar gerçekleşiyor. Polis, Lid ve Bat Yam kentlerinde büyük katılımla gerçekleşen protestoları şiddet uygulayarak engellenmeye çalışılırken, sağcı ve ırkçı Yahudi yerleşimcilerin de Filistinlilere karşı şiddet-linç eylemlerinin önünü açıyor.
İsrail’in her türlü savaş aracını kullandığı saldırıların fitilini yine İsrail ateşledi. Doğu Kudüs’e bağlı Şeyh Cerrah Mahallesi’nde 4 Filistinli aileye evlerinden çıkmaları için 6 Mayısa kadar süre verilirken, Müslümanlar için kutsal bir mekân olarak kabul edilen Harem’üş Şerif’e bariyerler konuldu. İsrail 1967’deki işgalden bu yana Filistinlilerin Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki evlerine ve arazilerine adım adım el koyuyor. Bunu da kendi uydurduğu tarihsel belgelere dayandırıyor. İsrail devletinin desteğini arkasına alan ırkçı ve milliyetçi Yahudi yerleşimciler, 1967 işgalinin yıl dönümünde Kudüs Günü yürüyüşü yaparak Harem’üş Şerif’e girmek istedi. Filistinliler kenetlenip buna karşı koyunca Netanyahu hükümeti saldırıya girişti. Katil İsrail devletinin aldığı bu saldırgan tutum, Filistin halkının direnişini büyüttü. Uzun yıllardır İsrail’in resmi sınırları içinde kalan topraklarda bile kalabalık protesto eylemleri gerçekleştirildi. İsrail vatandaşı Filistinlilerin gösterdiği tepki İsrail egemenlerini şaşırtmış durumda. Keza Kudüs’te binlerce İsrailli emekçinin Netanyahu’nun iktidarını korumak üzere savaş politikasına başvurmasını sokaklara çıkarak protesto etmesi, anlamlı bir gelişme oldu.
Mevcut Netanyahu hükümeti 2019’un Kasım ayından bu yana rüşvet suçlamalarıyla iyice köşeye sıkışmıştır. Görevi kötüye kullanmak ve rüşvet suçlamaları karşısında Meclisten kendisine dokunulmazlık sağlayacak yasa çıkarma girişimi istediği gibi sonuçlanmadı. Ayrıca kurulan koalisyon hükümetleri de kısa ömürlü oldu. Son iki yılda dört seçim yapılırken, Netanyahu’nun partisi son seçimlerde yine hükümeti kuracak oya ulaşamadı. Hükümet kurma görevi rakiplerine verilmiş durumda ve başarılı olurlarsa Netanyahu’nun başbakanlığının düşmesi, yargılanması ve suçlarından hapis yatması söz konusu olabilecek. İsrail’de hükümet kurma sürecinin 28 günde tamamlanması gerekiyor. Kalan 20 günde sonuç alınamazsa Netanyahu’nun yargılanma sürecinden kurtulması ihtimali artacak. Tam da bu sırada Şeyh Cerrah Mahallesinde İsrailli yerleşimcilerin provokasyonlarının artması ve sonrasında Gazze’nin bombardımana tutulması elbette tesadüf değil. Netanyahu’nun sıkışmışlığını aşmak için savaş politikalarını devreye soktuğunu gösteriyor.
İsrail Filistin halkına karşı katliama girişirken, Birleşmiş Milletler, ABD, AB ya da Türkiye, İran ve Arap ülkeleri kınama açıklamalarının ötesine geçmediler. İster İran olsun, isterse Türkiye ve Arap ülkeleri, hepsi Filistin davasını Ortadoğu’daki nüfuzlarını arttırmak için kullanıyorlar. İsrail’e karşı esip gürlemelerinin arkasında bu hedef var. Amaç Filistin halkının davasına destek olmak değil, bu davayı kendi çıkarları için kullanmaktır. Türkiye’deki siyasi iktidar İsrail’in zulmü karşısında üst perdeden kınama açıklamaları dışında tek bir anlamlı adım atmazken, İsrail’le ticaret yapmaya, siyasi ilişkilerini düzeltmeye, silah anlaşmalarını olduğu gibi sürdürmeye odaklanmıştır.
Türkiye’de işçi ve emekçilerin yürekleri Filistinli kardeşlerinin derin acısı ile yanmıştır. Emekçilerin bu konuda samimi adımlar atılmasını istemeleri anlamlıdır. Olması gereken işçi sınıfının burjuva yalanları ve kışkırtmaları boşa çıkarması, Filistinli, Uygur, Kürt, Arakanlı diye ayırmadan dünyanın tüm ezilen halklarına kardeşlik elini uzatmasıdır. Gerçekte Filistin halkının dostu, hangi din ve inançtan olursa olsun dünyanın farklı ülkelerindeki emekçilerdir. Nitekim birçok ülkede İsrail saldırganlığı protesto ediliyor.
Filistinlilerin gerçekten haklarına, topraklarına ve özgürlüklerine kavuşmaları Ortadoğu’da ve dünyada işçi sınıfının dayanışma ve mücadele bayrağını yükseltmesine bağlıdır. İsrailli emekçilerin egemenlerin topluma zerk ettiği milliyetçilik zehrinden arınmaları ve savaş politikasına karşı çıkmaları, Filistin halkının yanında saf tutmaları Filistin sorununun çözümünde muazzam bir adım olacaktır. Bu açıdan İsrailli emekçilerin bir kesiminin Netanyahu’nun kendisini kurtarmak üzere başvurduğu savaşa karşı çıkmaları son derece anlamlıdır. Keza ABD dâhil birçok Batı ülkesinde farklı ulus ve inançlardan emekçilerin sokaklara dökülerek İsrail zulmüne karşı çıkması da öyle! Filistin halkının tek gerçek dostu, dünyanın tüm ülkelerindeki işçi ve emekçilerdir. İsrail devletine geri adım attıracak olan da ancak güçlü bir enternasyonalist tepki olabilir.
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...
- İSİG Meclisi’nin raporuna göre Ekim ayında 164 işçi, yılın ilk on ayında ise en az 1540 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri en yakıcı sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Her gün en az 5 işçi hayatını...
- Belediye işçileri artan hayat pahalılığı karşısında biraz olsun nefes alabilmek için ücretlerini yükseltmek istiyorlar. Buna karşılık belediyelerin yönetimleri ödenek olmadığı bahanesiyle işçilere düşük ücret dayatıyorlar. İstanbul ve İzmir’in ilçe...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...