Buradasınız
“Bizi Biz Eden Amansız Sevda…”
Türkiye’nin kuzeyinde seller, güneyinde yangınlar ve dört bir yanında zulüm var. Dünyanın manzarası da bundan farklı değil. Gözleri kapatmak, kulakları tıkamak, sırtını dönmek dünyanın dört bir yanından yükselen acı çığlıklardan kaçmaya yetmez. Dünya yüzündeki milyarlarca işçi, emekçi, yoksul olarak öyle ya da böyle bu acıların ortağıyız, içindeyiz. Tek tek bakıldığında milyarlarca insan olarak her birimiz tıpkı Ahmed Arif’in dizelerinde anlattığı gibiyiz.
Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!
Evet, yangınlar ortasındayız. İrin sellerinin ortasındayız. Ama bu yangınları söndürecek, bu irin sellerini kurutacak olan biziz. Biz, işçi sınıfı! Zaten tam da bu yüzden “bir cana, bir başa” kalalım diye ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar bu düzenin efendileri. Türkü Kürde, Sünniyi Aleviye, erkeği kadına, işçiyi işçiye düşman ediyorlar. Yangın yerine dönen şu dünyada birbirimizin yarasına merhem olmamızı engellemeye, kendi saltanatları uğruna bizi birbirimize kırdırmaya çalışıyorlar. Dünyaya onların gözleriyle değil kendi sınıfımızın gözleriyle baksak bu gerçekleri kolaylıkla görebiliriz.
Evleri, ağaçları, arıları, hayvanları, geçim kaynakları yanan insanlar devlet tarafından yangınla baş başa bırakıldı. Halksa bidon bidon sularını kaptığı gibi yangınları söndürmeye koştu. Birçok işçi yaşamını kaybetti. Genç bir turizm işçisi Şahin Akdemir, yangın söndürmeye gittiği ormanda can verdi. Şimdi yandaş basın onu kahraman ilan ediyor, kahramanlık öyküleri anlatarak egemenlerin suçunu gizlemeye çalıyor. Oysa orman yangınlarının bu kadar büyümesinin, mahallelerin yok olmasının, canlıların telef olmasının, orman işçilerinin ve Akdemir’in yaşamını kaybetmesinin sorumlusu iktidardır. Onlar şimdi hayatta olabilirlerdi, neden değiller? İşte bu sorunun sorulmaması için gerçeklerin üzerine kara bulutlar indiriliyor. Görevlerinin başında olmayan sorumlular Kürt halkını ve HDP’yi sorumlu ilan ediyor, hedef şaşırtıyorlar. İtfaiyenin gitmediği yere, jandarma, polis, yüzlerce araçlık konvoylarıyla iktidar sahipleri gidebiliyor. Bu durum çok şey anlatmıyor mu?
Bizler sınıf bilinçli işçiler olarak gerçekleri olduğu gibi görüyoruz. İnsana düşman, doğaya düşman, yaşama düşman, güzel olan ne varsa ona düşman olan kapitalist düzenin mağdurları, mahkûmları olmayı reddetmeye çağırıyoruz işçi kardeşlerimizi. Ahmed Arif’in aynı şiirinde söylediği gibi, bir ayağımızın uzay çağında bir ayağımızın ham çarık, kıl çorapta olduğu bu dünyayı el ele mücadelemizle, eşitliğin ve özgürlüğün dünyası yapmaya çağırıyoruz tüm işçi kardeşlerimizi. İyi olanı, güzel olanı var etmeye çalışan haklı bir davanın taşıyıcılarıyız biz. Bu sistemin yıkılıp gittiği, insanlığın eşitlik ve kardeşlik içinde yaşadığı bir dünyayı var edecek kutsal davanın sürdürücüleriyiz. Ahmed Arif’in yine aynı şiirinde dediği gibi, “Ve bizi biz eden amansız sevda” budur işte.
Bizi biz yapan sevdamız dünyayı dünya da yapacak; yeşili mavisiyle, havası suyuyla, eşitlik ve adalet içinde mutluluğa doymuş insanıyla dünya dünya olacak. Bugün yangın yeriyken yarın yaşamın domur domur açtığı bereket, bolluk ve mutluluk dolu bir gezegen olacak.
Sarı Baret, Kara Elmas ve Mücadele
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...