Buradasınız
Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
Kocaeli/Gebze’den bir kadın işçi
Yeni yılı doğalgaza, gıdaya, benzine, elektriğe gelen zamlarla karşıladık. Elektriğe yapılan yüzde 127’lik zam herkesi derinden etkiledi. Elektriğe yapılan zammın haberi ilk yayınlandığında önce pek kimse ne olduğunu anlayamadı. Sonraki aylarda tüketim değişmemesine rağmen önceki ayların iki, iki buçuk katı fatura tutarı ile karşılaşmak, hele de ekonomik sıkıntıların ayyuka çıktığı, alım gücümüzün iyice düştüğü bu dönemde tepkiyle karşılandı.
Elektrikli ev aletleri hepimizin hayatında büyük yer kaplıyor. Mutfaktaki ocaktan çay, kahve makinesine, bulaşık makinesinden tost makinesine kadar elimizi attığımız her şey elektrikle çalışıyor. Hal böyle olunca evde su ısıtmak için kullandığımız ketılı açarken, fırın yemekleri yapmak için düşünmek zorundayız. Bu aletler gelecek faturayı düşünerek kullanmaktan imtina ettiğimiz şeyler haline geldiler. Ancak bazı elektrikli aletler var ki bazılarımızın yaşamak için kullanmaktan başka çaresi yok. Ne yazık ki son yapılan elektik zammı en çok da evde solunum cihazı gibi cihazlara bağlı olarak yaşamını sürdüren hastaları olumsuz etkiledi. KOAH, SMA, ALS gibi hastalıkları olanların aileleri ne yazık ki kara kara elektrik faturalarını nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar.
KOAH hastaları evde uzun süre oksijen makineleri kullanmak zorundalar. KOAH Hastaları Derneği Başkanı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada yaşanan sorunu şu sözlerle ifade etti: “Bu hastalar, yaşamları için gerekli olan elektrikle çalışan solunum cihazlarını günde en az 15 saat çalıştırmak zorundalar. Bu saati dikkate alırsak bir hastanın bir cihazı aylık 210 kilovatta ulaşıyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için yasal düzenleme gerekiyor. Bazı hastalar 2 cihaz birden kullanıyor. Bu durumda fatura katlanarak artıyor. Bu cihazları kullanmayı azaltırlarsa çok daha ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.”
Fatura ve zam zulmü karşısında emekçilerin öfkesi her geçen gün biraz daha artıyor. Koca bir ay çalışıp karşılığında aldığımız üç kuruş ücretle kirayı, faturaları zar zor ödeyebiliyoruz. Bu da yetmiyor bugün ihtiyacımız olan pek çok şeyden sırf faturalar fazla gelmesin diye feragat ediyoruz. Çalışıyoruz ama ısınamıyoruz. Çalışıyoruz ama karnımız doymuyor. Evde zorunlu sağlık uygulamalarına sırf elektik faturası fazla gelecek diye ulaşamıyoruz. Unutmayalım ki günümüz koşullarında yani teknoloji çağında elektrik lüks değil vazgeçilmez ihtiyaçtır. Bu nedenle sağlık gibi, eğitim gibi elektriğe ulaşım da özel şirketlerin insafına terk edilemez, sadece kâr elde etme mantığıyla üretilip satılamaz.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...