Buradasınız
Emekliler, Emeğimize Sahip Çıkmak İçin Haydi 1 Mayıs’a!
Kıraç’tan bir emekli
Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk başladığımız günden itibaren SGK primlerimiz düzenli olarak ücretimizden kesilir. Fakat yaşayarak şahit oluyoruz ki her ay primlerimizi düzenli alan devlet sıra emekliye maaş vermeye gelince kepçeyle aldığını kaşığın ucuyla vermeye başlıyor. Üstelik onu da bir lütufmuş gibi başımıza kaka kaka!
Hal böyle olunca da emekliler yine fabrikanın yolunu tutuyor. Özellikle yaşın ilerlemesiyle birlikte, emeklilerin büyük bir çoğunluğu birden fazla kronik hastalıklarla boğuşuyor ve bu şekilde acı çekerek çalışmak zorunda kalıyor. Ömrümüzün en verimli yıllarını ağır çalışma koşullarında tüketen biz işçiler, sıra emekli olup rahat etmeye geldiğinde tüm birikimlerimizin yağmalandığına şahit oluyoruz.
İşin daha da acı tarafı bu yağmacılar, arsızca karşımıza geçip “geçinemiyorsanız simit satın, su satın” diyerek bizlerle dalga geçiyorlar. Zaten bin bir zorlukla çalışan, hayata tutunmaya çalışan emekliler, bir de sermaye temsilcilerinin alay konusu haline geliyorlar. Sormak lazım: 2024 yılını sözde “Emekliler Yılı” ilan ederken emeklileri sefalete mahkûm etmek alay değil de nedir? Peki, bu cesareti nereden alıyorlar? Tabii ki biz emeklilerin yeteri kadar örgütlü olmamasından! Bugün işçiler ve emekliler olarak yeteri kadar örgütlü olsaydık, bu kadar pervasız davranabilirler miydi? Yaşayarak görüyoruz ki hayatımızın hangi alanında örgütlülüğümüz zayıfsa o alanı siyasi iktidar ve sermaye sahipleri dolduruyor.
Bir emeklinin 2 aylık maşıyla tek seferde karnını doyuran sermaye temsilcilerinin bizim hayatımızı belirlemesi tamamen biz emeklilerin örgütsüz olmasının bir sonucudur. Onlar her gün servetlerine servet katarken işçilere ve emeklilere hayatı zindan ediyorlar. Biz emekliler, ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir emekli maaşı almak istiyoruz. Sağlığa kolay ulaşmak ve ücretsiz bir şekilde faydalanmak istiyoruz. Biz kimsenin sırtında yük değiliz, insanız. Taleplerimiz için 1 Mayıs’ta yerimizi alalım. Biliyoruz ki insana yaraşır günler, onun için mücadele edenlerin elleriyle kurulacak!
Dibin Dibini Yaşamamak İçin
Yürüyor İşçi
- Yumruğumuzu Büyütmeye Devam Edelim!
- 1 Mayıs’ta Kendimi Özgür Hissettim
- Olmak İstediğim Fotoğraf Karesi!
- UİD-DER ile Nice 1 Mayıslara
- Yüreklerimiz Meydanlarda Buluştu
- 1 Mayıs Alanlarında UİD-DER Saflarında
- İşyerlerinden 1 Mayıs Alanlarına UİD-DER
- Geleceği Ellerinde Taşıyan Mücadeleci İşçilerin Korteji
- 1 Mayıs’ta Çocuklarımla El Ele
- Her Şeye Rağmen Yaşasın 1 Mayıs
- İyi ki 1 Mayıs’a Gitmişim
- 1 Mayıs Meydanında Kırmızı Önlük ve Şapkanın Güzelliği
- 1 Mayıs’ta Umudumuz Yeşerdi
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleyi Büyütmeye Biz de Varız!
- İlk 1 Mayıs’ımın Gururunu Yaşadım
- 1 Mayıs’ta Dünyanın Dört Bir Yanında Meydanlar İşçi ve Emekçilerin Talepleriyle Yankılandı!
- 1 Mayıs’ta Türkiye’nin Dört Bir Yanında İşçiler Meydanlara Aktı
- UİD-DER 1 Mayıs Meydanlarından Seslendi: “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!”
- Umudu Yaymak İçin Hep Birlikte 1 Mayıs’a!
- “Çalışma Koşulları Düzeltilsin!” Demek için 1 Mayıs’ta Yerimi Alacağım
Son Eklenenler
- “İşçi sınıfının Süleyman’ı”, işçilerin hocası Süleyman Üstün, 19 Mayıs 2007’de 80 yaşında hayatını kaybetti. Aslen öğretmen olan Süleyman Hoca, 1970’lerde DİSK’e bağlı sendikalarda işçilere eğitim vermeye başladı. Lastik-İş Sendikasının...
- “Diplomanıza ekleyeceğiniz her belge birdenbire size tüm kapıları açacaktır.” Üniversitede kariyer gelişimi dersinde hocamızın bizlere söylediği sözler bunlar. Bu dersin amacı kariyer planı yapıp ileriye dönük hedefler belirleyerek, “Daha rahat...
- Gün ağarıyor işçi semtlerinde/ Bir hareketlilik başlıyor / Ve sesler yükseliyor sokak aralarında/ Gelen bu sesler, bu sesler/ Bir haykırış bir isyan bir direnişin sesi/ Fabrikalardan taşıyor işçiler
- Tarihin en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bundan yaklaşık 2300 yıl önce yazdığı bir eserine şu cümleyle başlar: “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister.” İnsanı insan yapan, onu doğadaki diğer canlılardan ayıran başlıca unsurlardan biri...
- Kapitalist sistem toplumun çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfına, bu sınıfın bir parçası olan gençlere söz hakkı tanımıyor. Pek çok sorun yaşıyoruz ama itiraz hakkımız yok sayılıyor. Ağır çalışma koşullarına itiraz ediyorsun, patron “beğenmiyorsan...
- İktidarın 2024 yılı için “büyük zam” müjdeleriyle açıkladığı asgari ücret ve emekli maaşı zamları, yılın daha ilk üç ayında enflasyon yüzünden güneş gören kar gibi eridi. Milyonlarca emekliye reva görülen 10 bin liranın sefalet maaşı olduğu, asgari...
- Motokurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi öğrencisi 20 yaşındaki Ata Emre Akman, 11 Mayısta sipariş bırakmaya gittiği adresten ayrılırken defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Ata Emre’nin ölümünden sonra ülkenin pek çok kentinde protesto...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmen olarak 1 Mayıs coşkusunu bu sene yine UİD-DER ile birlikte yaşadık. Rejimin baskılarının arttığı, işçi ve emekçilerin nefes alamadığı bir dönemde bizler alanlarda taleplerimizi haykırdık, dost...
- Merhabalar. 1 Mayıs öncesinde UİD-DER’in temsilciliklerinde düzenlenen “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” etkinliklerini izleyebilme fırsatı buldum. UİD-DER’li işçi abi ve ablalarımız etkinliklerde şarkılarla,...
- İzmir’de Bayraklı ve Çiğli belediyelerinde emekçiler haksız işten atmalara ve maaş kesintilerine karşı mücadele ediyor. Bayraklı Belediyesi’nde çalışan Tüm Bel-Sen üyesi kamu emekçileri ve belediye işçileri, ücretlerindeki haksız kesintileri 14...
- “Çöl kalsın gurbeti, çöl kalsın Zonguldak’ı...” Eşini maden kazasında kaybetmiş bir emekçi kadın, duyduğu acıyı bu sözlerle haykırır. Aslen bir öğretmen olan Hasan Kalyoncu, tayin olduğu Karadeniz şehirlerinde bunun gibi nice feryada tanık olur ve...
- Geçtiğimiz Ramazan Bayramında emekçilerin çoğunluğu çocuklarına bayramlık bile alamadan bir bayram geçirmek zorunda kaldılar. İmkânını bulup memleketine giden emekçiler yol ücretleri, yakıt parası derken ellerindeki üç kuruşu da tükettiler. İmkânı...
- Türkiye işçi sınıfı tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma maden katliamının üzerinden on yıl geçti. Acımız da öfkemiz de taptaze. Ne yazık ki bu on yılda binlerce işçi kardeşimizi daha iş cinayetlerinde yitirdik. Kapitalist kâr düzeni her gün...