Buradasınız
Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
İstanbul’dan bir grup hekim

Aile hekimliği sisteminde Kasım 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren “Eziyet Yönetmeliği”nin insan ve toplum sağlığını riske atacak bir diğer uygulaması da geçici koruma statüsündeki mültecilerin ve göçmenlerin aile hekimliklerindeki kayıtlarının silinmesi, yani artık Türkiye’deki mevcut birinci basamak koruyucu sağlık hizmetinden faydalanmalarının durdurulmuş olmasıdır. Kendilerine bu hizmet için adres olarak Göçmen Sağlığı Merkezleri gösterilmiş olsa da sahada bu talebe yetecek kadar Göçmen Sağlığı Merkezi yoktur. Çoğunluğunu Suriyeli mültecilerin oluşturduğu göçmen nüfusun epey kalabalık olduğu il ve ilçelerde bile en fazla 1-2 Göçmen Sağlığı Merkezi bulunmaktadır. Ayrı bir sorun da bu merkezlerin ulaşım sorunudur; evlerine yürüme mesafesindeki Aile Sağlığı Merkezlerinden bu hizmeti alan sığınmacı ve göçmenler, artık daha uzak noktalarda olan Göçmen Sağlığı Merkezlerine gidebilmek için en az bir ya da iki vasıta kullanmak zorundalar.
Aralık ayında bağlı oldukları aile hekimliklerinden kayıtları silinen göçmen ve mülteci hastalar, yapılan itirazlar sonucu Ocak 2025’te aile hekimliklerimize iade edilmişti. Ancak Mayıs 2025 itibarıyla tekrar uygulamaya konulan bu madde ile gebelik, bebek, çocuk izlemlerini ve aşılarını, kronik hastalık takiplerini yaptırdıkları Aile Sağlığı Merkezlerinden hizmet alamaz duruma geldiler. Son yapılan değişiklik ile de bu temel sağlık haklarına erişimleri ücretli hale getirildi. Zaten iş güvencesi olmadan, düşük ücretlerde çalışan göçmen ve mülteciler için sağlık hizmetinin çok ciddi bir mali yük haline gelmesiyle milyonlarca insanın sağlığa erişimi kısıtlanacak.
Bu uygulamayla Suriyeli mültecilerin aşıya erişimi de kısıtlanmış ve zorlaştırılmış oluyor. Bu durum yalnızca Suriyelilerin değil tüm toplumun sağlığının ciddi risk altına sokulması demektir. Toplumda aşı reddinin bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde, birlikte yaşadığımız mültecilerin, göçmenlerin aşı uygulamalarına erişiminin üstelik Sağlık Bakanlığı eliyle zorlaştırılmasını anlamak, biz doktorlar ve sağlık bilimcileri için mümkün değildir. Görünen o ki sağlık emekçileri olarak bizler, Sağlık Bakanlığıyla aynı dili konuşmuyor, olaylara bambaşka dünyalardan bakıyoruz.
Biz sağlıkçılar hizmet verirken dil, din, ırk, cinsiyet, milliyet ve benzeri hiçbir bir ayrım yapmaksızın hizmet vermek için yemin etmiş insanlarız. Sağlık hizmetinin herkes için ulaşılabilir, ücretsiz ve eşit olmasını istiyoruz. Anadilde sağlık hizmeti almanın temel insan hakkı olduğunu düşünüyoruz. İnsanlara pasaport rengine veya sigorta kapsamına göre ayrı hizmet vermek zorunda bırakılmak istemiyoruz.
Göçmen ve mültecilerin sağlık ve diğer kamu hizmetlerinde ayrımcılığa uğramasını kabul etmiyoruz. İşçi sınıfının herhangi bir bölüğünün hak ve ücret kaybı sınıfın genelini olumsuz olarak etkiler. Aynı şey tersinden kazanımlar için de geçerlidir. Dolayısıyla yerli işçi ve emekçiler, haklarını korumak ve yeni kazanımlar elde etmek istiyorlarsa göçmen emekçilerin haklarının da ilerletilmesini savunmalıdırlar.
Devlet bütçesinin emekçiler için değil sermayeden yana yapıldığını biliyor, görüyoruz. Bütçedeki hiçbir maliyet hesabı, bir insanın canından daha önemli olamaz. Göçmenlerin istedikleri ülkeye güvenli ve konforlu geçişlerinin sağlanmasını, Türkiye’de kalmayı seçen göçmenlerin ise tam bir eşitlik içinde kamu hizmetlerinden yararlanmasını ve iş olanaklarının sağlanmasını talep ediyoruz.
Göçmen ya da yerli olsun işçi ve emekçilerin sorunlarının kaynağı mevcut sistem ve sistemin dümenindeki iktidardır. Sorunların mağduru olan göçmenlerin sorunların sebebiymiş gibi gösterilmesi tuzağına düşmüyoruz, düşmeyeceğiz.
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- Türkiye’deki Suriyeliler ve Almanya’daki Türkiyeliler
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Hiçbirimiz Yerli Değiliz, Hepimiz Göçmeniz...
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Hem Yurtdışına Gitmek İste Hem de Göçmenlere Demediğini Bırakma!
- Genç Bir Göçmen, Eziklik Duygusu ve Yitirilen Vicdanlar!
- Göçmen Kıyımı Bu Kez de Teksas’ta Yaşandı
- Kapitalizmde Güvenli Liman Yoktur!
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- İki Yıl Önce Bugün ve Kapitalizmin Fotoğrafı
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Umut Yolculuğu
- Hindistanlı Göçmen İşçilerin Eve Dönüş Mücadelesi
- Yunanistan’da ve Almanya’da Mültecilerle Dayanışma Eylemleri
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Önyargı ve Suriyeliler Meselesi
- Fakir Baykurt’un Gece Vardiyası; Türk, Alman ve Suriyeli İşçiler
Son Eklenenler
- 24 Haziranda Demir Yol-İş, Yol-İş, Türkiye Sağlık-İş, TES-İş, Koop-İş, Tez Koop-İş, Türkiye Sağlık-İş, Genel Maden-İş, Türk Harb-İş, Şeker-İş sendikalarına üye işçiler İstanbul’dan Adana’ya, İzmir’den Hakkâri’ye il ve bölge temsilciliklerinin olduğu...
- Aile hekimliği sisteminde Kasım 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren “Eziyet Yönetmeliği”nin insan ve toplum sağlığını riske atacak bir diğer uygulaması da geçici koruma statüsündeki mültecilerin ve göçmenlerin aile hekimliklerindeki kayıtlarının...
- İsrail devletinin 13 Haziranda İran’a saldırmasıyla birlikte emperyalist savaşın alevleri, hızla yayılmaya devam ediyor. Bu savaşın arkasındaki güç olan ABD, 22 Haziranda İran’daki üç nükleer tesisi bombalayarak yangını daha da büyüttü. Emperyalist...
- İtalya’da SI Cobas, USB, FISI ve FLAI gibi sendikaların silahlanmaya ve savaşa karşı seferberlik çağrısına kulak veren on binlerce işçi greve gitti. 20 Haziranda “Silahları bırak, maaşları arttır!” sloganıyla taşımacılık ve ulaşım başta olmak üzere...
- Binaların, konutların, otomobillerin, mobilyaların rengârenk boyalarının üretildiği DYO Boya’da işçiler, 22 Mayıstan bu yana grevde. İzmir ve Kocaeli’deki DYO Boya işçileri, enflasyon ve vergiler karşısında eriyen ücretlerinin arttırılmasını istiyor...
- İzmir Belediyesinde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin 29 Mayısta başlayan ve 7 gün süren grevi yoğun bir kara propagandaya maruz kaldı. Belediye işçileri aşağılandı, tembel olmakla, çok yüksek ücret istemekle, hatta “vatan haini” olmakla suçlandı....
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55’inci yılında; TPI Kompozit grevinin 36’ıncı, DYO grevinin 26’ıncı gününde anlamlı bir yürüyüş gerçekleşti. Çiğli Sanayi Sitesi içinden başlayıp İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesine kadar süren yürüyüşte iki...
- 12 Haziran, 2002’den bu yana “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” olarak kabul ediliyor. Ancak bugün çocuk işçi sayısı, 1800’lü yıllardaki gibi vahşi kapitalizmin pençesinde büyüyor. İşçi çocukları kölece koşullarda çalıştırılıyor, iş...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Beltur’da çalışan DİSK Dev Turizm-İş üyesi 3 işçi hukuksuzca işten çıkarılmaları üzerine 20 Haziranda direnişe geçti. Direnişin ikinci gününde Beltur Mecidiyeköy Meydan Tesisinde eylem yapan işçiler,...
- Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın aktardığı verilere göre, son dört yılda Alo 144 Sosyal Yardım Hattına başvuranların sayısı 34 milyonu aştı. Yine Bakanlığın paylaştığı bilgilere göre yaklaşık 14 milyon...
- UİD-DER 19 yaşında. İşçi mahallelerinde, fabrikalarda, okullarda, meydanlarda, grev ve direnişlerde birleşen işçilerin özverisiyle UİD-DER büyüdü, 19 yaşına ulaştı. “19 Yaşım” şiirinde Nazım Hikmet’in dediği gibi: “Benim ilk çocuğum, ilk hocam,...
- 15 Haziran 1970 sabahı, İstanbul ve Kocaeli sanki sıradan bir pazartesiye uyanmış gibiydi. Ama sokaklar başka türlü fısıldıyordu. Fabrika bacaları susmuş, presler durmuştu. Ne kayışlar dönüyor, ne makine gürültüsü yükseliyordu. Henüz üç yıl önce...
- İsrail bir tarafta İran ile savaşırken diğer taraftan da Gazze’ye yönelik saldırılarına devam ediyor. Bölgeden gelen haberler ve görüntüler bize Siyonist rejimin insanlık dışı katliamlarının yeryüzünde hiçbir vicdana, hiçbir insanlığa sığmadığının...