Buradasınız
Boyun Eğmeyeceğiz!
İşçi kardeşler!
Bizleri felâkete sürükleyen işten atmaların sonu gelmiyor. Milyonlarca işçi, sermaye düzeninin yol açtığı kriz nedeniyle işten atıldı, işsiz kaldı, açlığa itildi. Bugün her 5 işçiden biri işsizlikle boğuşuyor. Her geçen gün artan işten atmaların tek nedeni, patronların daha fazla kâr isteğinden başka bir şey değildir. Bir avuç patron servetine servet katıyorken, milyonlarca işçi aileleriyle birlikte işsiz ve aşsız yaşamaya mahkûm ediliyor. Bizler bu kötü gidişe dur demezsek, yarınımız bugünden çok daha kötü olacak! Buna boyun mu eğeceğiz?
Patronlar krizin tüm yükünü işçilerin sırtına yıktılar. Sermaye düzeninin neden olduğu krizle birlikte daha da yoksullaştık. Doğalgaza, elektriğe, suya, ulaşıma, gıda ve diğer ürünlere yağmur gibi zam yağdırıldı. Asgari ücrete yaptıkları 31 liralık zamla adeta bizimle alay ettiler. İşyerlerindeyse ya sıfır zam dayatıldı ya da yüzde 1 veya 2 oranında zamlar yapıldı ücretlerimize. İşten atıldıktan sonra iş bulma “şansına” sahip olanlarımız ise, çok daha kötü koşullarda ve çok daha düşük ücretlerle çalışmaya başladı. Yani sermaye sahipleri ve onların temsilcileri bizi tam anlamıyla felâkete sürüklediler, sürüklüyorlar. Son açıklamaya göre, işsizlik oranları %14’e ulaşmış bulunuyor. Yani 3,5 milyon kişi işsiz! Üstelik de bunlar resmi rakamlardır. Sendikaların verdiği rakamlara göre, tam 6 milyon kişi işsizlik canavarının ağzına atılmış durumda! Genç nüfusta işsizlik oranı ise, %25! Yani patronlar, her dört gençten birini işsizlik bataklığına itmişlerdir.
Kardeşler!
Önümüzdeki dönemde işten çıkartılanların, açlık ve yoksulluğa itilenlerin sayısı daha da artacak. Patronlar, bugüne kadar “kısa çalışma ödeneği”ne başvurarak ve böylece bizlerin ücretlerinden kesilen işsizlik fonunu yağmalayarak kârlarının düşmesini engellediler. Fakat “kısa çalışma ödeneği”nin süresinin dolmasıyla birçok işyerinde toplu halde işten atmalar başladı. Gebze’deki Isuzu ve Akkardan otomotiv fabrikalarında ve İzmir’deki Tariş iplik işletmesinde işten atılan yüzlerce işçi bunun ilk örnekleridir. Sırada hangi fabrika ve kaç işçi var?
Üstelik de, “kısa çalışma ödeneği” kullanan fabrikalardan işten atılan işçiler, işsizlik sigortasından ya ücret alamayacak ya da çok az alabilecek. Çünkü “kısa çalışma ödeneği” İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanıyor. Yani patronlar, işçilerin işsiz kalınca yararlanacağı ödeneğe el koyuyorlar. İşçilerin parasıyla işçilerin ücretlerini ödüyor ve tüm bu sürede işçileri bedavadan çalıştırıyorlar. “Kısa çalışma ödeneği” alan bir fabrikada çalışan işçi, aslında işsiz kalınca alacağı işsizlik ödeneğini almış oluyor. Patronlar, bizler için oluşturulmuş fonu yağmaladıktan ve kârlarına kâr kattıktan sonra bizleri işsizlik bataklığına itiyorlar.
Kardeşler!
Krizin başından bugüne kadar 1 milyondan fazla işçi işten atıldı ve ne yazık ki, örgütsüzlükten dolayı çoğunluk, boynu bükük bir şekilde evlerinin yolunu tuttu. Ama evlerinin yolunu tutmayanlar da var! Tekel işçileri boyun eğmediler ve küçümsenmeyecek kazanımlar elde ettiler, mücadeleleri devam ediyor. Akkardan, Esenyurt Belediyesi, Çemen Tekstil, Tariş ve daha birçok işyerinde işten atılan işçiler işten atmalara ve hak gasplarına boyun eğmediler, direnmeye devam ediyorlar. İşten atmalara, açlık ve yoksulluğa itilmeye sessiz kalmamalıyız, boyun eğmemeliyiz! Çalıştığımız işyerlerinde sendikamız varsa sendikalarımızı mücadele yönünde harekete geçirmeliyiz! Sendikasız bir işyerinde çalışıyorsak, sendikalara ve UİD-DER gibi işçi örgütlerine gitmeliyiz. İşten atılmalar karşısında birleşmeliyiz! Sendikalarımızı, ailelerimizi, çevre fabrikalardaki işçi kardeşlerimizi mücadeleye çağırmalıyız!
Gün mücadele bayrağını yükseltme günüdür! Dayanışma ve birlik olma günüdür! Sıranın bize gelmesini beklemeyelim! Patronlara karşı mücadele bayrağını yükselten, direnen işçi kardeşlerimizle mücadeleyi ortaklaştıralım. Bu kavga hepimizin kavgasıdır. Haklarımızı korumak ve daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyorsak, sıranın bize gelmesini beklemeden birlik olalım ve mücadele edelim. Güçlerimizi birleştirelim, sınıfımızın gücünü patronlara bir kez daha gösterelim!
46. Yılında Kavel Destanı
On Dört Saat Yetmez, Dokuz Saat Daha!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...