Buradasınız
İşçi Tiyatrosu İzleyicileri Anlatıyor
İşçi tiyatrosu, işyerinde ve hayatımızın diğer alanlarındaki sorunlara ayna tuttu. Ama aynı zamanda bu hayatı değiştirmemiz gerektiğini de gösterdi. Oyunların sonrasında sohbet ettiğimiz işçi kardeşlerimizin bir kısmının duygu ve düşünceleri şöyleydi:
DİSK’in kurucu önderi Kemal Türkler’in eşi Sebahat Türkler: Bundan daha gerçeği olamazdı. Kendilerini tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum.
Gül Teyze (65 Yaşında Bir Ev Kadını): Benim damadım da çalışmıyor. İşsizlik ve fakirlik anlatılınca dedim ki aynı Cafer! O da böyle iş arıyor, hiç fark yok.
Bir Kadın Çorap İşçisi: “İşsiz Adam” babamı çağrıştırdı. Tiyatroyu seviyorum, ikinci gelişim. UİD-DER’de bunları izlemeye başladıktan sonra işyerinde daha cesaretli davranmaya başladım.
Alışveriş Merkezinde Çalışan Bir Kadın İşçi: Ben de alışveriş merkezinde çalışıyorum. “Alışveriş Canavarı” oyununda çok iyi yansıtmışlar o ortamı. Ben de gelmeyi düşünmüyordum. Çok mutlu oldum geldiğim için.
Bir UPS Direnişçisi (Hasan): İlk kez tiyatroya geliyorum. İşsizlik çok güzel anlatılmış. Keşke her gün olsa, eşim ve çocuklarımla gelirim.
Matbaada çalışan bir kadın işçi: İnsan kendi hayatını görüyor. Umutsuzluk var ama ışık da var. Yaşadıklarımız kader değil. Tiyatrocu arkadaşların çoğu bizim gibi işçi. Demek ki isteyince her şey oluyormuş.
Rimaks Direnişçilerinden Selma: Çok güzeldi. Bütün işçiler izlemeli bu oyunları. Oyuncular bugün anlattılar ne yapacağımızı bize.
Brillant’tan işçiler: Hayatın gerçeklerini gördük. Film kısmında sanki kendimizi seyrettik. Sekretere kızdık. Brillant’tan ve diğer işyerlerinden direnişçilerin yaptıkları konuşmalar çok anlamlıydı. İşçilerin neler başarabileceğini gördüğümüzde ayaktakımı olmadığımızı anlıyoruz.
Bir kadın işçi: Bütün oyunların her sahnesini büyük bir keyif ve coşkuyla izlerken aynı zamanda duygularımız altüst oluyordu. Kimi zaman öfkeleniyor, kimi zaman kahkaha atarak gülüyor, kimi zaman da içimizde buruk bir duygu ile yüz yüze kalıyorduk. Yüzümüzde buruk bir tebessüm, gözlerimiz ağlamaklı halde, son sahneye kadar izledik. Her sahnesinde müthiş bir alkış alan oyun son sahnede seyircilerin suskunluğa boğulmasına yol açtı. Ölüm sahnesi ile biten oyunda sanki herkes kendini suçlayıp bu işçiyi biz öldürdük dercesine yüreklerini birleştirmişti. Oyun bile olsa ölüme alkış tutulmuyordu. Salonda bir sessizlik, yumruklarımız sıkılı, yüreklerimiz isyankâr, gözlerimizden damla damla yaşlar süzülüverdi. Salon bir anda buz kesildi. Herkesin sanki kendi ile yüzleştiği bir anda sahnedeki perdeye “ÖRGÜTSÜZLÜK ÖLDÜRÜYOR” yazısı geldi. Gözlerimiz yazıda, yüreklerimiz öfkeli, kulaklarımız bir sese kilitlenmiş gibi öylece beklerken, gür bir sesle atılan “YAŞASIN SINIF DAYANIŞMASI”, “UİD-DER YÜRÜYOR, MÜCADELE BÜYÜYOR” sloganlarıyla ayağa kalkıp bu sisteme olan öfkemizi kustuk. Suskunluk ve karamsarlık bozuldu, yüreklerimizde bir umut ışığı tekrar yeşerdi. Bize bu muhteşem oyunları sergileyen oyuncular sahneye geldiğinde ellerimizi birbirine vurup avuçlarımız patlarcasına alkış tuttuk.
- Depremin Yaraları Kanamaya Devam Ediyor
- Ne Kadar Vergi Veriyoruz, Karşılığında Ne Alıyoruz?
- Dert Bizde Derman Ellerimizde, Birliğimizdedir!
- İşçi Dayanışması 195. Sayı Çıktı!
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Sendikal Örgütlülük Kâğıt Üstünde Kalmasın
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Bu Fikirleri Kimler Üretiyor?
- Kamuda Tasarruf Paketinden Payımıza Düşenler
- Kapitalizm Yıkılmadan İnsanlık Nefes Alamaz!
- İşçi Dayanışması 194. Sayı Çıktı!
- Bir Müthiş Bahtiyarlık: “Anlamak Gideni ve Gelmekte Olanı”
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- İsrail’le Ticaret ve Sermayenin Fıtratı
- İşçi Sınıfının Mücadele Saflarını Güçlendirelim
- İşçi Dayanışması 193. Sayı Çıktı!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
Son Eklenenler
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...
Bizler çeşitli fabrikalarda çalışan sendikalı kadın işçileriz. Çalıştığımız işyerlerinde birbirine benzeyen birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bunlardan bir tanesi yıllık izinlerimiz. Bazı fabrikalarda işveren...
- Sokak ortasında yürürken elektrik kaçağından ölmek kaza olarak görülemez. Gencecik insanların ölmesinin nedeni kamu hizmetlerine insan, toplum odaklı değil kâr odaklı bakan, parayı insan canının önüne koyan kapitalist zihniyettir. Bu zihniyet...
- Güney Kore merkezli Samsung Electronics’te toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 8 Temmuzda 3 günlük greve çıkan binlerce işçinin mücadelesi sürüyor.
- Özellikle işçi sınıfının genel örgütlülük ve bilinç düzeyinin gerilediği, siyasi iktidarın her türlü kanunsuzluğu yapan patronların arkasında durduğu günümüzde, Eti Krom patronunun tutumu patronların ortak tutumu haline gelmiştir. İktidarın gücünü...
- UİD-DER Web TV, filmleriyle işçi sınıfını anlatan Ken Loach’u Türkiyeli işçilere anlatmak üzere “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adlı mini bir belgesel hazırladı. İşçi sınıfının bu büyük yönetmenini anlatan belgeselimizi...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Purmo Group'ta grev, 66. gününde kazanımla sonuçlandı. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de, düşük ücretlere ve hak gasplarına karşı 1 Temmuzda iş bırakma eylemi başlatan maden...
- Sabahtan akşama kadar televizyon izlesek, kanal kanal gezip tartışma programlarına, dizi ve filmlere baksak hiçbirinde işçilere ve sorunlarına dair gerçekleri göremeyiz. Yüksek tirajlı gazetelerde, çok tıklanan haber sitelerinde işçilerin...
- Trafikte, toplu taşımada, market alışverişinde, hastane kuyruğunda, hatta yolda yürürken bile birbiriyle tartışan veya kavga eden insanlara şahit oluyoruz. Hatta bizler de kimi zaman bu tartışmaların bir parçası oluyoruz. Peki bu gerginlik nedensiz...
- Yaz aylarında havaların bir anda ısınmasıyla birlikte işyerleri adeta fırın gibi oldu. Gün içerisinde işçilerin sırtındaki ter birkaç kez kuruyor. İşte bu koşullarda her şeye rağmen Ramazan ve Kurban Bayramı tatilleri biz işçiler için bir can simidi...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. On bir kenti etkileyen depremlerde enkaz altında kalan on binlerce insanın ve yakınlarının feryatları günlerce dinmedi. Enkazdan sağ kurtarılabilecek binlerce insan, arama kurtarma çalışmalarının...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan ve Özçelik-İş Sendikasının örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması üzerine 20 Haziranda greve çıkmışlardı. UİD-DER’li işçiler olarak bizler de...