Buradasınız
Widening of Democracy Depends on Workers’ Struggle
Echoes of 12 September Constitutional Referendum are still alive as the debate continues.
Undoubtedly, the majority of the working masses showed their will for change.
This is a clear fact independent from the intentions of the ruling AKP (Justice and Development Party) and capitalists.
Working masses demand a widening of democracy.
However, it must be strongly underlined that democracy cannot be left to the goodwill of any fraction of the bourgeois class.
AKP and the capital groups around it are playing “the democrat” not because they are so but because they want a bigger portion from power. In order to push their opponents back, they strive to get the support of the working masses. This is the reason for partial democratic enhancements. But these changes are not enough!
One of the constitutional changes ensured the right of “collective bargaining” for the public servants though they are still deprived of the right to strike. Public servants will also have the right for legal recourse over disciplinary punishments.
The constitutional ban on general strikes, solidarity strikes and politically motivated strikes has been lifted. Another clause which used to ensure to put the responsibility of physical damages due to strikes on the striking unions has been lifted. Another amendment has provided the public servant pensioners the right of utilising the “collective agreement” between the public servants and the state.
Let us emphasize once more: These are all positive, but not enough! The restrictions on workers’ organising remain. The constitution, which was made by the fascist military coup of 12 September 1980, is still effective in its general framework.
On the other hand, it requires changes on the labour law and other laws to put the partial constitutional enhancements into effect.
What is more important is to achieve an unrestricted freedom of unionization, strike, speech and association.
It is right at this point that the unions should act with a sense of duty.
Unions must attach importance to the amendments such as abolition of the ban on general strikes, solidarity strikes and politically motivated strikes and the other positive changes on the one hand and they must, on the other hand, respond with a general campaign to clear away the remaining restrictions in the law.
Unions cannot waste time whining and leave the future of democracy to capitalist governments.
Unions, being workers’ organisations, have no right to keep their mouths shut and stay passive!
In order to make the constitutional amendments effective and escalate the struggle for free unionization of working class, workers must be pulled into struggle for a new constitution.
Empty speeches of union bureaucrats who cling to the top of our unions are the last thing we want to hear!
Unions must take action as soon as possible!
We workers must fight for putting an end to any anti-democratic practices and also for the removal of any restrictions against the working class getting organised.
We must demand workers’ committees prepare the labour law and we must fight to put this into the constitution.
Bosses consists a different class whose benefits are different from ours. We must fight for our own class interests!
Let us look at our history of struggle: Capitalists and their governments do not grant rights for the sake of their love for workers! 3 examples from Turkey:
In 1946, following the transition to the multiparty system, workers were permitted to establish unions. But there was no right of collective bargaining and no right to strike. However, militant unionists and workers did not care the bans. Beginning with the motto “rights are not given but won”, 1963 Kavel struggle reached the victory and obliged the government to recognize the right of collective bargaining as well as the right to strike. From then on, this clause would be called “Kavel Clause”.
NETAŞ strike, which took place in the aftermath of 1980 coup, is a similar example. After 1980, the people who evaded the fight used to complain all the time about the constitution saying: “A strike is impossible under these laws.”
But the laws are not decisive in themselves.
It is not the law that sets workers in motion.
What sets workers in motion is to be organised.
And bans cannot be wiped out without struggle.
Conscious of this fact and challenging the bans of 12 September, workers and unionists went on strike.
Having lasted 93 days, NETAŞ strike succeeded and made a big influence.
It played a central role in dispelling working class’ despondency caused by 12 September.
Another example is public servants’ resistant struggle for unionization despite the ban during the 90’s.
Only through struggle workers have won, used and protected their rights.
Theoretically, joining a union is a legal right for every worker. However, this year we have seen workers of UPS, Rimaks, Mutaş, Çel-Mer, Çizmeci Gıda with many others getting fired just because they used this legal right. This means, even to utilize our rights we have to fight.
Therefore the AKP government, who introduced the constitutional amendments for its own benefit, would not agree for the workers’ rights of its own accord. Moreover, at present, they are trying to deprive workers of their severance pay on bosses’ demand. And there are other attacks down the line.
To push back the attacks on the working class, to widen democracy, to open up the way to rights and freedoms, to remove political bans as well as the bans on unionizing, to raise the voice for a new labour law prepared by workers’ committees, we must escalate the struggle.
Our unions are to shoulder big responsibilities as unionized and non-unionized workers need to be pulled into struggle for these demands. Unions to mobilize!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
Son Eklenenler
- Fernas işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaşma hakkı için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler Fernas işçilerine direnişlerinin 42. gününde dayanışma ziyareti...
- Tekirdağ/Çerkezköy Veliköy OSB’de bulunan Elba Bant fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 25 Eylülde başlattığı grev kararlılıkla devam ediyor. İşçilerin haklı...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 7 Ekimde Ankara Alba Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” şiarıyla gerçekleştireceği eylem programını kamuoyuyla paylaştı.
- Siyonist İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş bir yılını doldurdu. Bu savaşta on binlerce Filistinli can verdi. Yüz binlerce Filistinli yollara düştü, yer değiştirdi. Bombaların yanı sıra, açlık, susuzluk, salgın hastalıklar da nice can...
- İsrail’in geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yürüttüğü savaş şiddetini arttırarak ve yeni bölgelere yayılarak devam ediyor. ABD, Çin ve Rusya’nın, bölgedeki rakip güçler olan İran ve İsrail’in kozlarını paylaştıkları bu savaşın alanı Gazze’...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Bursa Kemalpaşa’da bulunan Eker Süt Ürünleri fabrikası işçileri Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılmış, direnişe başlamışlardı. Direnişçi işçiler 6 Ekim’de sendikalarıyla birlikte Bursa’da “Eker I Run” koşusu öncesi basın...
- Filistin’de yürüyen savaşın üzerinden 1 yıl geçti. Bugüne kadar 50 binin üzerinde insan İsrail’in saldırıları sonucu can verdi. İsrail devletinin Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve katliam devam ediyor. Lübnan’a yapılan son saldırılarla birlikte...
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...