Buradasınız
O “Ses”e Kulak Verelim, Tek Bir Safta Birleşelim!
Geride bıraktığımız seçim süreci işçi ve emekçilerin yapay temellerde bölünüp parçalandığı, birbirine karşı kışkırtıldığı gerilimli bir süreçti. Bu süreçte işçi ve emekçilerin derinleşen ortak sorunları gündeme bile gelmedi. O sorunları yaratan siyasi iktidar da aynı sorunlara kendi çıkarları doğrultusunda çözüm öneren burjuva muhalefet de işçilerin, emekçilerin taleplerini yok saydı. Büyük bir ustalıkla kendi çıkarlarını, kendi gündemlerini örgütsüz emekçilere dayattı. Aralarında birlik, beraberlik, dayanışma olmayan emekçilerse kendi talepleri etrafında birleşmek yerine kendilerine dayatılan gündemlere gömüldüler. Kendilerini aldatanların peşinden sürüklendiler. Ülkeyi yönetenlerin kışkırtmaları ve oyunları yüzünden birbirlerine daha büyük bir öfke duyar oldular.
Depremde çok büyük bir yıkımın yaşandığı Hatay’a gidelim. Hatay, farklı medeniyetlere beşiklik etmiş, farklı kültürlerden ve kökenlerden insanların bir arada, barış içinde yaşadığı bir kent olarak bilinir. Fakat gelin görün ki egemenlerin kendi çıkarları uğruna emekçileri birbirine düşürme, yapay temellerde kutuplaştırma politikalarından Hatay da fazlasıyla nasibini aldı, alıyor. Deprem bile ayrıştırmanın, bölüp parçalamanın aracı haline getirildi, getiriliyor. Mesela enkaz altında nice insan varken Suriyeliler hedefe oturtuldu. Öte yandan, Samandağ yöresinin insanları Arap’tır ve bölgeye özgü bir Arapça konuşurlar. Deprem zamanında dışarıdan yardım için gelen kimi insanların Arapça konuştuğu için Suriyeli zannedip yörenin insanlarına saldırdığı ortaya çıktı. Bugün de muhalefete oy veren emekçiler depreme rağmen iktidara oy veren emekçilere, iktidara oy veren emekçilerse depremin yaralarının sarılmadığını söyleyen ve oy vermeyen emekçilere karşı öfke dolular.
Elbette emekçilerin birbirine bu şekilde düşürülmesi egemenlerin yeni keşfettiği bir yöntem değil. Üstelik gün gelmiş aynı milletten, aynı kültürden, aynı inançtan olan insanlar bile birbirine düşürülebilmiş, düşman edilebilmiş. Hatay, Samandağ örneğinden devam edelim: 1923-1982 yılları arasında yaşamış Süleyman Reyhani, Arapça şarkılar, türküler yakıp söyleyen, ünü Samandağ ve çevresini aşan, Suriye’ye hatta Ürdün ve Mısır’a bile ulaşan bir halk ozanıdır. Tanık olduğu olayları şarkılara ustalıkla döken ve çok sevilen bir sanatçıdır. İşte o şarkılarından biri, 1950’lerde, yine bir seçim zamanında iki siyasi partinin, Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Partinin destekçileri arasındaki düşmanlığı anlatır. Şarkıda anlatılan iki komşu normalde birbirlerine kardeş gibi yakındır, birbirlerini çok sevmektedirler. Fakat seçim sürecindeki kışkırtmaların etkisiyle nasıl olduğunu bile anlamadan birbirlerine düşman olurlar. Nihat Çay ve Gökhan Evecen’in hazırladığı Sowt (Ses) belgeselinde bu düşmanlık onun sesiyle şöyle anlatılır:
“O kadar düşmanlık oldu ki aramızda, aramızda ne selam var ne kelam. Sen benim kız kardeşimle evlenmişsin ben de seninkiyle. O derece yakınız birbirimizle. Biri Halk Partili, öteki de Demokrat Partili ise ne sen cenazeme gelirsin ne ben de seninkine… Ne sen benim iyi günüme gelirsin ne de ben seninkine. Yani o derece düşmanlık oldu. Ben burada Halkçı olarak biliniyorum. Bizim muhtar Hasan Ağa da Demokrat. Onlardan olmadığım için bizim evden yukarıdaki su deposuna kadar döşenmiş 1500 metre uzunluğundaki boruyu söktüler. Bütün Demokrat Partililerin evlerine su boruları döşediler, Halkçıların suyunu ise kestiler. Bu yüzden onlara kızdık ve şu şarkıyı söyledik:
Gönlümden beyitler söyleyeyim
Halkçılara ve Demokratlara.
Ey kardeşler
daha ilk seçimlerde şeytan bir fitne yarattı.
Bu hay huy ve hengâmede köy ikiye bölündü.
Vali, parti, muhtar ve azaların emriyle
suyu getirip böldüler üç çeşmeye.
Halkçıların çeşmesi susuzluktan paslandı.
Bir de çeşmeye takıp tıpayı
dediler yeter bu kadarı size.
Reyhani ile Muhyiddin söylediler bu şarkıyı.
Allah iki partinin de versin müstahakını
Halkçı mı Demokrat mı, al birini vur ötekine!”
Gelin yaşadıklarından ders çıkaran Reyhani ile Muhyiddin’in sesine kulak verelim. Kendi saflarımızı unutarak, egemenlerin fitnesine aldanarak, onların çıkarları uğruna birbirimize düşman olarak ekmeklerine yağ sürmeyelim. Emekçiler olarak ocu, şucu, bucu diye ayrışmayalım, tek bir safta birleşelim.
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
Son Eklenenler
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...