Buradasınız
Önyargılarımızdan Kurtulmalıyız
Hadımköy’den bir metal işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ben metal fabrikasında çalışan bir işçiyim. Suriyeli göçmen işçilerin işbaşı yapmasıyla birlikte fabrikanın gündemi bir anda Suriyeliler oldu. Çoğu işçi arkadaşımız Suriyeli göçmenlere önyargıyla yaklaştığı ve mesafeli durduğu için Suriyeliler de kendi içlerine kapanık ve tedirgin bir vaziyette işe gidip geliyorlar. Tabii ben ve benim gibi birkaç işçi arkadaşım daha onlarla iletişim kurmaya ve diğer işçilerdeki önyargıları kırmaya uğraşıyoruz.
Geçen gün de üç Suriyeli işçi kardeşimiz, bir Kürt işçi kardeşimiz, bir de ben çay paydosunda bir araya gelip sohbet etmeye başladık. Kürt arkadaşımız bize tercümanlık yaptı. Suriyeliler yaşadıkları sıkıntıları ve ne tür muamelelere maruz kaldıklarını anlattıkça ikimizin de içi parçalandı. Üstelik de ilk kez duyduğumuz şeyler olmamasına rağmen. Suriyeli işçiler bize bir yandan dertlerini anlatıyor ama bir yandan da tedirginlikleri devam ediyordu, çünkü nasıl tepki vereceğimizi kestiremiyorlardı. Şimdiye kadar gördükleri düşmanca davranışlar onlarda sürekli endişeli bir ruh hali yaratmıştı. O yüzden içlerinden biri yaşadıklarını anlatırken diğerleri her şeyi anlatmamasını söyleyerek ona kızıyorlardı.
Bu arkadaşların tedirginliğini anlamamak mümkün değil, çünkü burjuvazinin/egemen sınıfın ideolojisiyle sakatlanan kimi işçiler onlara düşman gözüyle bakıyorlar. “Suriyeliler geldi iş olanağımız azaldı, Suriyeliler geldi kiralar arttı, Suriyeliler geldi hırsızlık arttı, onlar vatanlarını terk edip kaçtılar” gibi birçok haksız ithamlar almış başını gidiyor.
İşçilere bulaşmış olan bu burjuva ideolojisine karşı biz duyarlı işçilere çok sorumluluk düşüyor. Bazı gerçekleri her fırsatta hatırlamamız ve hatırlatmamız çok önemlidir diye düşünüyorum. Ev kiralarını arttıran Suriyeliler değil fırsatçı ev sahipleridir, hırsızlığın kaynağı Suriyeliler değil içinde bulunduğumuz sömürü düzenidir. İş olanağımıza gelince, bizim için değişen bir şey olmadı, dün de üç kuruşa çalışıyorduk bugün de. Vatan savunusu mevzusu ise hepten saçma bir argüman. Esad diktatörünü ya da orada hüküm süren IŞİD çetelerini desteklemek bu emekçi halka mı düşmüş? İnsanlar canlarını zor kurtarıp buraya kaçmışlar.
Oralarda yaşadıkları ve buraya gelene kadar çektikleri çileler yetmiyormuş gibi, bugün de işyerlerinde Suriyeli işçiler, hiçbir sosyal hakları olmadan, hiçbir iş güvencesi olmadan çok düşük ücretlere çalıştırılıyorlar. En izbe evlere en yüksek kiraları ödüyorlar, insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyor, çeşitli bölgelerde ırkçı saldırıların hedefi oluyorlar. Konuştuğum savaş mağduru Suriyeli işçi kardeşimiz, ablasının bir tekstil atölyesinde on saat çalışma karşılığı 400 lira aldığını, bodrum kattaki ev kiralarının ise 600 lira olduğunu söylüyor.
Suriyeli kardeşlerimizin durumunu anlamak hiç de zor değil. Sadece kendimizi biraz onların yerine koyalım yeter ki. Bizim düşmanımız savaş mağduru Suriyeliler değil, onları bize düşman olarak gösteren, savaş ganimeti peşinde koşan, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren AKP ve Türkiye egemenleri de dâhil tüm emperyalist haydutlardır.
Kahrolsun emperyalist paylaşım savaşı, yaşasın halkların kardeşliği!
Küçüktüm Küçücüktüm…
- Göçmen Düşmanlığı Kimin İşine Geliyor?
- Emekçilerin Mülteci Düşmanlığından Çıkarı Yoktur!
- “İstanbul’da Herkes Yabancı”
- İnsanlık Aya’nın Gözlerinde Saklı
- Umut Tekneleri Ölüm Tekneleri Olmaya Devam Ediyor
- Dümen Yelpazesinde Yaşam Savaşı
- Bu Düzen Çocuklarımıza Bir Oyuncak Bile Veremez
- Bursa’da Göçmen Faciasının Hatırlattığı Acı Gerçekler
- Ortak Duygular Yapay Duvarları Yıkar
- Fakir Baykurt, “Gece Vardiyası” ve Göçmenler
- Göç Sorunu: Hangi Yola Girmeli, Kime Karşı Durmalı?
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Kimin Yanındayız, Kime Karşı Duracağız?
- Adu: Bir Çocuk ve Mültecilik
- Mülteci İşçilerle Biz Bir Sınıfız
- Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak?
- Sınıf Kardeşliğini Yükseltelim
- Suriyeli Bir Emekçinin Düşünceleri
- Umut Yolculuğu
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...