Buradasınız
Örgütlü İşçiler Kıdem Tazminatını Alıyor
Avcılar’dan bir kadın işçi

Ben de birçoğunuz gibi genç yaşta başladım iş hayatına. İlk yıllarımda hep sigortasız çalıştırıldım. Tam 17 yıldır da sigortalı çalışan bir kadın işçiyim. Şanslıyım ki hakkımın ne olduğunu bilmeden uzun yıllar çalışmadım. İkinci çalıştığım işyerinde tanıştım UİD-DER’li arkadaşlarla. Kıdem tazminatını, hakkı hukuku bilmezdim. Günümüzdeki birçok işçi gibi ne verirlerse onu alır, ne söylerlerse onu yapardım. Çalıştığım 17 yıl boyunca da 10 kez işsiz kaldım. Birinden bile kendim çıkmadım. Çıkmak gibi bir düşüncem de hiç olmadı. Hep “senem dolsun da yıllık iznim olsun” dedim. İmrenirdim senelerce aynı işyerinde çalışan arkadaşlara. Hem onları kolay kolay işten de çıkaramazlardı kıdem tazminatı var diye. Her yeni girdiğim yerde “inşallah buradan emekli olurum” diyerek çalıştım. İşime de hep dört elle sarıldım. “Sen iyi birisin ama artık seninle devam edemeyiz” diyerek çıkarıldığım da oldu, yerlerde sürüklenerek kolumdan tutulup atıldığım da... 9 kez tazminat aldım. Kimisi ihbar kimisi kıdem... Birçok engel çıkardılar vermemek için ama başaramadılar. Ben artık haklarını bilen örgütlü işçilerin arasındaydım. Yoktu artık gece gündüz demeden ölesiye çalıştığım patron için verecek bir kuruşum. Yoktu artık kadın olduğum için utanıp ne derlerse “he, tamam” demek.
Artık UİD-DER’li işçilerin eli değmişti elime. Sözü kaçmıştı kulağıma. En önemlisi de yalnız değildim bir sürü ağabeyim, ablam, arkadaşım vardı; her konuda yardımcı olan, yanımda duran. Konuşmaya bile utanan ben örgütlü bir işçi olduğum için patrona dava açtım ve kazandım. Ama kıdem tazminatımız gasp edilirse artık dava da açamayacağız uidder.org’da dendiği gibi “iş mahkemelerinin önü kesiliyor.” Şöyle dönüp baktığımda çalışma hayatımın yarısını patronlardan söke söke aldığım tazminatlarla geçirmişim. Övünerek ve gururla söylüyorum, aldığım tazminatlarla bir çocuk okuttum ve tek başıma ev geçindirdim. Verdikleri asgari ücretle geçinmek imkânsız olduğundan ay sonu borç para alıp aybaşında ödediğim dönemler de oldu, ödeyemediğim dönemler de. Aylarca ev kiramı bile borç alarak ödedim. Bu borçlarımın çoğunu da tazminatımla geri verdim. Hemen iş bulamayıp işsiz kaldığım dönemler de oldu. Bu süreçte tazminatımla geçindim, işsizlik maaşı aldım. Ama kıdem tazminatımız gasp edilirse işsizlik maaşı da fiilen ortadan kalkacak. Zaten almayalım diye önünde bir sürü engel var. İşçilerden çok patronlar kullanıyor. Kuşkusuz ki kıdem tazminatı bizim geçim kaynağımız değil, ben yaşadıklarımı paylaşmak istedim. “Biz işçilerin tamamını düşünüyoruz. Milyonlarca işçi tazminat alamıyor. Bir gün bile çalışsanız tazminat alacaksınız” yalanlarına kanmayalım. Biz ancak örgütlü ve bilinçli olursak alabiliyoruz. Ben de örgütlü bir işçi olduğum için aldım.
Bugün milyonlarca işçinin kıdem tazminatı alamamasının gerçek sebebi patronlar sınıfının bizzat kendisidir. Hükümet ve patronlar sınıfı birlik olmuş yıllardır işçilerin tek iş güvencesi olan kıdem tazminatını almak istiyorlar. Bunu da büyük büyük laflar edip işçinin yararınaymış gibi anlatarak işçilerin kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Kardeşler patronlar sınıfının yararına olan hiç bir şey biz işçilerin yararına olamaz. Hükümetin kimin yanında olduğu açık ve net ortadadır. Unutmamalıyız ki; onlar ezen, biz ezilen. Onlar sömüren, biz sömürülen. Ezenle ezilen, sömürenle sömürülen asla ortak noktada buluşmaz. Tüm kazanılmış haklarımızı olduğu gibi kıdem tazminatı hakkımızı da işçi sınıfı, patronlar sınıfına karşı mücadele ederek kazanmıştır. Bu da bizim kırmızıçizgimiz olmalı. Kıdem tazminatımızı elimizden almalarına izin vermeyelim.
Elleri Var Özgürlüğün
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...
- Binlerce demiryolu işçisi, 300 bin öğretmen, 70 bin üniversite çalışanı, 100 bin kamu işçisi, 2 bin otobüs şoförü… Bugün İngiltere’de farklı sektörlerden 500 bin işçi grevde. İşçiler mücadelelerini birleştirdiler, grevlerini ortaklaştırdılar ve hep...
- Fransa işçi sınıfı 10 gün arayla 2. kez genel greve gitti. Macron hükümetinin emeklilik yaşını yükseltmek istemesine karşı 31 Ocakta 2,8 milyon işçi bir kez daha meydanları doldurdu. Ülkedeki 8 sendikanın çağrısıyla; Paris, Nice, Toulouse, Lille,...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan LCW’nin deposunda çalışan ve Kod-46 ile işten atılan 14 işçinin 10 Ocakta başlayan mücadelesi kazanımla sonuçlandı. British American Tobacco işçileri greve çıkma kararı aldı. 2022’nin Ağustos ayından bu yana sendikal...
- 2022 sonlarına doğru fırınlarda ekmeğin fiyatı 5 liraydı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kent Ekmek fiyatı ise 3 liraydı. Kent Ekmek fiyatı artık 4 liraya çıkartılmış oldu. Yani ekmeğe yüzde 33 zam bindirilmiş oldu. Ekonomik kriz yukarıya doğru...
- Türkiye’de hızla yükselen enflasyon karşısında emekçilerin alım gücü iyice eridi. TÜİK’in resmi enflasyonu ile gerçek enflasyon arasında uçurum olduğu için ve ücret artışları resmi enflasyon veri alınarak yapıldığı için, yapılan zamlar reel...