Buradasınız
Parasız Eğitim, Konut, Sağlık, Ulaşım!
İsrail’de gösteriler sürüyor
İsrail işçi-emekçileri son aylarda satın alma güçlerinin azalmasına, hayat pahalılığına ve ev kiralarının tırmanmasına karşı sokaklara çıkıyor, kitlesel mitingler düzenliyor. 6 Ağustosta 230 bin kişinin sokaklara çıktığı İsrail’de, 3 Eylül günü de 430 bin kişi alanlara çıkarak toplumsal eşitsizliği ve adaletsizliği protesto etti. Nüfusu yaklaşık 8 milyon olan İsrail’de emekçilerin mitinglere katılım oranının artması aynı zamanda toplumsal huzursuzluğun iyice arttığının bir göstergesidir.İsrailli emekçiler şirketlerden ve zenginlerden alınan vergilerin arttırılmasını, KDV ve benzinden alınan vergilerin düşürülmesini talep ediyorlar. Sokağa çıkan kitleler, aynı zamanda hükümetin özelleştirme programını da protesto ediyorlar. Tel Aviv’de yapılan gösterilere genç yaşlı 300 bin dolayında insan katıldı. Kudüs’te ise 50 bin kişi toplandı. Hayfa’da bir araya gelen 40 bin kişi, Yahudi ve Müslümanların birlikte yaşadığı şehirde, hem geçim sıkıntısını hem de İsrail devletinin Filistin halkına karşı yaptığı zulmü protesto etti. 12 bin kişi Afula’da, 7 bin kişi Rosh Pina ve Qiryat Shemona’da eylemlere katıldı. Amerika’da yaşayan 300 İsrailli de eylemcilere destek vermek için New York’ta gösteri yaptı. “New York’tan Tel Aviv’e ortak devrim” sloganını attılar.
Tel Aviv’de yapılan gösteride bir temsilci “Bugün, biz oyunun kurallarını değiştiriyoruz. Nohut ve fasulyeye dayalı yaşama son! Araplar ve Yahudiler omuz omuza, sosyal adalet ve barış için birlikte yürüyorlar. Gerçek budur. Halkların kardeşliğidir, birlikte yaşamaktır. Biz bunu gerçekleştirdik. Bibi [başbakan Netanyahu] evine git! Steinitz [maliye bakanı] git ve dönme! Atias [iskân bakanı] güle güle” dedi.
İsrail’de protestoları yaygınlaştırmak ve kalıcılaştırmak için çadır kentler de kurulmuş durumda. İsrail kolluk güçleri bu çadırları söküp atmaya çalıştıkça, onların bu zalimliği karşısında eylemlere katılım daha bir artıyor. Hükümet, eylemleri engellemek için elinden geleni yapıyor. Örneğin Ulaştırma Bakanlığı eylemin yapılmasını engellemek için demiryollarını tamirat gerekçesiyle kapatacaklarını açıkladı. Ancak Yüksek Mahkeme, Ulaştırma Bakanlığı aleyhinde bir karar alarak, bakanlığın bu girişimine engel oldu. Aksine Tel Aviv’e ulaşımı sağlamak üzere bakanlığın tren sayısını arttırmasını ve ek otobüs hizmetleri koymasını sağlayan bir karar aldı.
İsrail işçi ve emekçileri ekonomik ve sosyal taleplerini yükseltiyor, mücadele ediyorlar. Bu taleplerinin yanı sıra, Filistin halkına karşı yürütülen savaşın da bitmesini istiyorlar. Çünkü İsrail’de devlet bütçesinin büyük bir bölümü “milli savunma” adı altında orduya ve silaha ayrılıyor. Filistin halkıyla birleştirilen bir mücadele, İsrail egemenlerinin tüm saldırgan politikalarını ters yüz edecek, geri püskürtecek ve halkların kardeşliğini sağlayacaktır.
Şili’de parasız eğitim hakkı için işçiler ve öğrenciler eylemde
Şili’de yaklaşık üç aydır eğitimin özelleştirilmesine karşı yükselen protestolar devam ediyor. Öğrencilerin taleplerini destekleyen işçiler, 25 Ağustosta iki günlük grev yaptılar. İşçilerin ve öğrencilerin yaptığı eylemlere Şilili egemenlerin yanıtı sert oldu. Kitlesel tutuklamalara girişen Şili hükümeti, işçileri ve öğrencileri eylemlerden vazgeçirmeye çalışıyor. Ancak 14 yaşındaki Namuel Gutierrez Reinoso’nun polis tarafından göğsünden vurularak katledilmesine rağmen eylemler durmuyor. 1400 kişi gözaltına alındı, bir kısmı tutuklandı. Eylemcilere acımasızca saldıran polis aynı zamanda 18 yaşında bir genci de ağır bir biçimde yaraladı. Namuel’in ölümü üzerine ülke genelinde yas ilan edildi. Santiago’da ve diğer birçok şehirde polisin vahşi tavrını kınayan eylemler yapıldı.İşçiler ve öğrenciler zenginlerden kesilen vergilerin artırılmasını talep ediyorlar. İşçiler ve öğrenciler parasız eğitim hakkını, sağlığa ayrılan bütçenin artırılmasını, emeklilik maaşının yükseltilmesini, sosyal hakların iyileştirilmesini istiyorlar. Öğrenci lideri Camila Vallejo “şimdi sistemin değiştirilmesinin zamanıdır. O zaman daha adil paylaşım ve bölüşüm yapılabilir. Tüm bu değişiklikler sağlık, ekonomi ve hayatın tüm nimetlerinden yararlanma anlamında eşitliği getirecektir. O zaman herkes eşit olacaktır” dedi.
İşçiler aynı zamanda Şili’nin en fazla gelir getiren kaynağı olan bakır madenlerinin de kamulaştırılmasını talep ediyorlar. Şili’nin bakır madenleri her yıl 40 milyar dolar değerinde üretim yapıyor. Öğrenciler bakır madenlerinin gelirinin bir bölümünün eğitim harcamalarına aktarılmasını talep ediyorlar. Ancak gözü doymayan patronlar ve hükümet kamu okullarını ve buralarda okuyan işçi çocuklarını para basan makine olarak görüyor, bu talepleri karşılamaya yanaşmıyor.
Şili’de öğrencilerin yaptığı eylemler hükümeti sallıyor. Milyarder bir işadamı olan cumhurbaşkanı Sebastian Pinera’nın halk desteği %26’ya düşmüş durumda. “Öğrenci lideri Camila’nın öldürülmesiyle protestolar biter” diyen Kültür Bakanı Tatiana Acuna ise koltuğundan oldu. Tüm bu eylemlerden sonra hükümet öğrenci kredi faizlerini %6,4’ten %2’ye indirdi. Ancak işçilerin ve öğrencilerin eylemleri sürüyor.
İtalya’da Grev
İtalya’da 6 Eylülde hükümetin yapacağı kesintilere karşı işçiler sokaklara çıktılar. 6 milyon üyesi olan CGIL (İtalya İşçi Sendikaları Genel Konfederasyonu) sendikasının çağrısıyla yapılan grevde ülke durma noktasına geldi. Hava, deniz ve kara trafiği durdu. Kamu alanları çalışmadı, üretim yapılmadı. İşçiler hükümetin yapacağı 45 milyar avroluk kesinti planının kendilerine yapılacak bir haksızlık olduğunu vurgulayarak bu planın geri çekilmesini istediler. CGIL greve katılan işçi sayısının 3 milyon olduğunu açıkladı.
CGIL sendikası başkanlarından Susana Camusso 45 milyar avroluk kesinti yerine daha adil bir uygulamanın getirilmesini talep ettiklerini açıkladı. Bu planın işçilerin üzerine daha fazla yük bindireceğini söyleyen Susana, “Biz haksız uygulamalara ve onların bu sorumsuz önlem planlarına karşı grevdeyiz. Kamu işçilerinin sırtına daha fazla yük bindirmek istiyorlar. Biz tüm bunlara karşı grevdeyiz” dedi.
Demiryolu, karayolu ve denizyolu çalışanları büyük oranda greve katılırken hastane, posta ve banka çalışanları da alanda yerlerini aldılar. Aynı zamanda otomobil üreten Fiat işçileri de greve destek verdi. Berlusconi hükümeti 2013 yılına kadar bütçeye bir ayar çekmeleri gerektiğini, yoksa daha da kötüye gidecekleri masalını okuyor. Krizin faturasını işçi sınıfının sırtına yıkmaya çalışıyor. İşçiler, vergi artışı sağlayacak ve emeklilik sistemini değiştirecek olan kemer sıkma önlemlerinin İtalya ekonomisini daha da kötüleştireceğini söylüyorlar. “Vergi vurgununu durdurun” ve “iş güvenliğini artırın” diyen işçiler, yeni planla birlikte işten atmaların daha da kolaylaştırılacağını söylüyorlar. Plan aynı zamanda kamu çalışanlarının ücretlerinin dondurulmasını, eğitim ve sağlık alanında kesintileri de beraberinde getiriyor.
Kemer sıkma planına karşı Roma, Torino, Napoli, Floransa, Milan ve diğer birçok şehirde gösteriler yapıldı. Ancak senato kesinti planını onayladı. Tıpkı Yunanistan’da ve diğer ülkelerde olduğu gibi İtalya’da da krizin faturası işçi ve emekçilerin sırtına yıkılıyor. İşçi sınıfı ise krizin faturasını ödemeyeceğini açıklayarak mücadele ediyor.
Çinli işçiler iç çamaşırı fabrikasında grevde
İç çamaşırı üreten ünlü Avrupa firması Triumph International’ın Çin’deki bir fabrikasında 1000’den fazla işçi, düşük ücretler ve ağırlaştırılan çalışma temposu nedeniyle 8 Eylülde greve gitti. İşçiler 250 yuan ücret artışı yapılmasını, vardiyalarda değişikliğe gidilmesini, çalışma performansı politikasının kaldırılmasını ve sosyal haklarının genişletilmesini istiyorlar. Yakın zamanda açıklanan yeni üretim politikasına göre, işçilerin 250 yuan (39 dolar) prim alabilmeleri için %40 daha fazla çalışmaları gerekiyor. Bu aynı zamanda bir işçinin 38 dakikada 40 parça iç çamaşırı dikmesi anlamına geliyor. İşçiler ayda 700 yuan ile ay sonunu güçlükle getirebildiklerini söylüyorlar. Aynı fabrikada Kasım 2009’da yaklaşık 3000 işçi ücret, prim ve tatil talepleriyle greve çıkmıştı.
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
Son Eklenenler
- Sağlık çalışanları, 10 Ekimde aile hekimlerini ve sağlık çalışanlarını kapsayan sözleşme ve ödeme yönetmeliği taslağına tepki göstermek için bir araya geldiler. SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası, İSTAHED, Birlik ve Dayanışma Sendikası,...
- İstanbul Çatalca’da Polonez işçilerinin haklı mücadelesi sürüyor. İşçiler ellerinden alınmak istenen hakları için direniyor ama karşılarında polisi buluyorlar. Polisi, emniyet müdürü, müftüsü yine patrona hizmet ediyor, kimin yanında olduklarını...
- 10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli emek örgütleri ile on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde IŞİD tarafından tertiplenen saldırı sonucu 104 insanımızı kaybettik, yüzlerce...
- 10 Ekim 2015 tarihinde sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri tarafından Ankara’da düzenlenen barış mitingine IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu hayatını kaybedenler, katliamın 9. yılında anıldı. Ankara’da 10 Ekim Barış Derneğinin...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Enflasyon karşısında eriyen ücretlere yapılan zamların sınırlanması, emeklilik yaşının ve prim gün sayısının yükseltilmesi, iş güvencesinin ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılması… Bunlar, Türkiye’yi yöneten rejimin orta vadeli programında yer...
- DİSK, 9 Ekimde Genel Merkez binasında düzenlediği basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını ve sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı. Sendikalaşan...
- Çerkezköy’de bulunan Elba Bant fabrikasında grev devam ediyor. Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Eylülde grev demişlerdi. UİD-DER’li işçiler 6 Ekimde grevci işçilere bir dayanışma...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş ve katliam büyüyerek devam ediyor. Savaşın alevleri Lübnan’a da sıçradı. İsrail ve diğer emperyalist devletlerin niyeti bu alevleri daha da büyütmek, Ortadoğu’da yoksul...
- Anladık ki korkacak bir şey yokmuş. Bize zaten en kötüsünü layık görmüşler. Sosyal hak yok, maaş ortalamamız asgari ücretin bin-iki bin lira üstü. Bize bunu layık görenler bu paralarla bir hafta yaşayamaz. Şimdi grevdeyiz, hiç pişman değiliz.
- Fernas işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaşma hakkı için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler Fernas işçilerine direnişlerinin 42. gününde dayanışma ziyareti...
- Tekirdağ/Çerkezköy Veliköy OSB’de bulunan Elba Bant fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 25 Eylülde başlattığı grev kararlılıkla devam ediyor. İşçilerin haklı...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 7 Ekimde Ankara Alba Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!” şiarıyla gerçekleştireceği eylem programını kamuoyuyla paylaştı.