Buradasınız
Patronlar Dini Duygularımızı Sömürüyorlar!
Sincan OSB’den bir işçi

Merhaba dostlar,
Daha önceki mektuplarımda sizinle paylaşmıştım. Maaşlarımız uzun zamandır geç yatıyor. Bu durum fabrika içinde çok büyük huzursuzluk yaratıyor. Hatta bayram öncesi de zaten neredeyse 1 ay geciken maaşlar yatmayınca iş durdurma eylemi yapmış ve maaşlarımızın yarısını da olsa yatırtmıştık patrona. Bütün bunların üzerine bu hafta Cuma günü de ibretlik bir olay yaşanmış.
Çalıştığım fabrikanın içinde bir mescit var ve Cuma namazları fabrikanın içinde kılınıyor. Organizede bizim fabrikaya yakın fabrikaların işçileri de geliyor. Cuma namazlarını patron da hiç aksatmıyor. Cuma namazını kıldıran ve vaaz veren hoca da fabrikada çalışan İmam Hatip lisesini okumuş bir işçi. Geçtiğimiz Cumanın vaazı diğer vaazlara göre çok farklı verilmiş. Bizim hoca vaazda şunları söylemiş; “1 maaş ya da 2 maaş alamazsanız zor duruma düşersiniz. Ancak çalışarak fabrikamızı kalkındırmamız lazım. Fabrika kalkınmazsa ülke ekonomisi zarar görür. Yoksa Filistin ve Suriye gibi oluruz. Ortam karışık savaş var.” Hoca bu lafları söylediği anda işçiler arasında uğultular başlamış. Bu sefer hoca sert bir tepki göstermiş “bu namazı ben kıldırıyorum, kendi aranızda konuşacaksanız burası yeri değil, çıkın dışarıda konuşun” demiş.
Azarın üzerine uğultuyu kesen işçiler namaz bittikten sonra dışarıda konuşmaya başladılar: “Bu hoca ne diyor ya, bu savaş bizim fabrikaya var da diğer fabrikalara yok mu? Bankalar savaş var diye borçlarımızı bekletiyor mu sanki? Ev sahibi savaş var diye kirayı bekletir mi? Kesin bu hocaya bu lafları patron söyletmiştir. Bu hoca maaşını zamanında alıyor da mı bu lafları konuşuyor?”
Anlaşılıyor ki bu konuşmayı yapmasını patron öğütlemiş. Zaten patron birçok oyunlarıyla bizi sömürmeye devam ediyor. Patronlar dini duygularımızı kullanarak bizi sömürüyorlar. İşte bu da kanıtı!
Kaynak Yok mu?
Ölüm ve Yaşam Arasında İnce Bir Çizgi
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...