Buradasınız
Rus İşçiler 1917’de Savaşı Nasıl Durdurdular?

Kapitalizm işçi ve emekçiler için kriz, savaş, acı ve gözyaşı demektir. Gezegenimiz iki büyük dünya savaşı geçirmiş, milyonlarca insan ölmüş, sakat kalmıştır. Fakat patronlar sınıfı ve onların temsilcisi hükümetler hâlâ işçi ve emekçileri ölüme sürüklemekten geri durmuyorlar. Bugün de pazar ve yatırım alanlarını paylaşmak için savaşa tutuşan emperyalist-kapitalist güçler; Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye’ye kadar birçok bölgeyi kan gölüne çevirmiş durumdalar. Savaşın alevleri her geçen gün yeni bölgelere sıçrıyor. Suriye’deki savaşın bir tarafı olan AKP hükümeti, Türkiye’yi bu alevlere doğru sürüklemeye çalışıyor. Oysa Suriye’deki savaşın genişlemesi demek, tüm Ortadoğu’nun alev alması, savaşın İran ve Türkiye’yi de içine alması demektir.
Savaşı kim durdurabilir? Elbette savaştan çıkarı olmayanlar! Emperyalist savaştan çıkarı olmayan, milliyetçi kışkırtmalarla gidip bu savaşta ölen, sakatlanan ve perişan olan emekçiler! Tarih, insanlığın hafızasıdır, geçmiş deneyimlerini kaydeder. Tarihe baktığımızda işçi ve emekçilerin koca bir dünya savaşını bitirdiğini görüyoruz. Bundan tam 95 yıl önce, 1917’de Rus işçiler iktidarı ele geçirdiler, patronları kovdular ve savaşı durdurdular.
1914’te başlayan I. Dünya Savaşına Rusya, yeni topraklar elde etmek için girmişti. Rus egemenlerinin çıkarları için savaş cephelerine sürülen milyonlarca emekçiden 5 milyonu ölmüş, bir o kadarı da sakat kalmıştı. Büyük bir açlık ve sefalet yaşanmıştı. İşçilerin birliğini ve iktidarını savunan bir parti (Bolşevik Parti), savaşa karşı çıkıyor ve şöyle diyordu: “Bu savaş işçilerin savaşı değil, egemenlerin çıkar savaşıdır, savaş son bulmalıdır!”
1917 Şubatında, savaşa, açlık ve yoksulluğa karşı kadınların başlattığı eylem, kısa zamanda yüz binlerce işçinin greve gitmesine neden oldu. Başlayan eylem milyonları içine alan bir devrime dönüştü ve çarlık imparatorluğu yıkıldı. Kendi meclislerini (işçi şuraları/sovyetleri) kurmuş olan işçiler, 7 Kasımda iktidarı ele geçirdiler. Kurulan işçi hükümeti, derhal Rusya’nın savaştan çekildiğini açıkladı. İşçilerin iktidara gelmesi ve Rusya’nın savaştan çekilmesi Avrupa’da fırtınalar estirdi. Avrupa işçi sınıfı da savaşa karşı gösteriler yapmaya başlarken, Almanya’da devrim başlamıştı. Bunun üzerine, egemenler istemeseler bile savaşa son vermek zorunda kaldılar. Rus işçi sınıfının deneyimi bugün de yol gösteriyor. Halkların birbirine düşman olmasına ve işçilerin ölmesine karşı çıkmak için tek yapmamız gereken gücümüzü birleştirmektir!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
- Mücadele Geleneğimizin İzinde: Bayrak Elden Ele
- En Büyük Engelimiz Kapitalizmdir
- “Ekonomi Tıkırında” Masallarına Devam!
- Grev Hakkımıza Sahip Çıkalım!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Kurtuluş Ellerimizde, Örgütlü Gücümüzde!
- İşçi Dayanışması 206. Sayı Çıktı!
- Sabırla, İnatla, İnançla: Sıra Bize de Gelecek!
- Tarihin Tekerleğini Geriye Çevirmek İsteyenler
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...