Buradasınız
Sarıgazi’de Kemal Türkler’i Andık
Sarıgazi’den UİD-DER’li işçiler

Sarıgazi’de bir işçi mahallesi var. Adı “Kemal Türkler Mahallesi.” Hatta aynı mahallede bir de “Kemal Türkler İlköğretim Okulu” bulunuyor. Bu okula da işçi çocukları gidiyor. Acaba bu mahallede oturan işçiler Kemal Türkler’in kim olduğunu biliyorlar mı? Bizler UİD-DER Sarıgazi temsilciliği olarak ölüm yıldönümünde Kemal Türkler’i genç işçilere anlattık. 23 Temmuz Cumartesi günü hep beraber mücadeleci işçi önderi Kemal Türkler’in yaşamını anlatan bir belgesel izledik ve üzerine sohbet ettik. Aramızda bu mahallede oturan işçi arkadaşlarımız da vardı.
Belgeseli izlerken gördük ki 1980 öncesinin sınıf sendikacılığı ile bugünün sendikacılığı arasında dağlar kadar fark varmış. Bugün kendisine sendikacı diyenler, patronlarla kapalı kapılar ardında işçileri satarken, Kemal Türkler’in sahiplendiği sınıf sendikacığı anlayışında toplu sözleşme maddeleri işçilerle beraber hazırlanırdı, patronlara dayatılırdı. Bugünün sendikacıları “yasal değil” gerekçesiyle işçilerin haklı eylemlerinin önünü keserken, grevin yasal olmadığı 1963 yılında, Kemal Türkler Kavel işçilerinin grevinin öncülüğünü yapmıştı. Yaptıklarının yasal olmadığını söyleyen kolluk güçlerine, “Bunu grevi yasallaştırmayan parlamento düşünsün” diyerek sonuna kadar Kavel işçilerinin yanında durmuş ve Kavel Grevi sayesinde meclis, grevi yasal hak olarak vermek zorunda kalmıştı.
Sadece bu örnekler bile geçmişle günümüz arasındaki sendikal anlayış farkını göstermeye yetiyor. Kemal Türkler döneminde işçilerin mücadelesinin yükselmesinden rahatsız olan düzen güçleri darbeden 2 ay önce faşistlere bu mücadeleci işçi önderini katlettirdiler. Onu katlederek unutturacaklarını, işçilerin sesini kısacaklarını zannettiler. Aradan 31 yıl geçti ama Kemal Türkler’in sınıf sendikacılığı anlayışını sahiplenenleri yok edemediler. Darbe yaparak işçi sınıfını uzun bir süre susturmayı başardılar ama tümden sesini kısamadılar. Bugün hâlâ sendika bürokratlarının tüm engellemelerine ve sınıfın örgütsüzlüğüne rağmen, işçileri sendikalarını ve mücadelelerini sahiplenmeleri için bilinçlendirmeye çalışan, onlara yol gösteren UİD-DER gibi işçi örgütleri var.
Sözde değil gerçekten mücadeleci sendikacıların olmasını istiyorsak biz işçilerin bilinçlenmesi, sendikalarına sahip çıkması, denetlemesi, hesap sorması gerekiyor. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak Kemal Türkler’in öncülüğünü yaptığı mücadeleci sendikacılığın en güzel örneği olan Maden-İş’in sınıf sendikacılığı anlayışına sahip çıkıyoruz. Geçmişimizi unutmuyor ve o günlerin deneyimlerini bugünün işçi kuşaklarına taşıyoruz. Patronlar sınıfı ve onların çanak yalayıcısı satılmış sendika bürokratları şunu iyi bilsinler ki, biz UİD-DER’li işçiler olarak mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Kemal Türkler’i sahiplendiklerini söyleyip gerçekte kemiklerini sızlatan uzlaşmacı sendikacıların, Maden-İş geleneğinin içini boşaltmalarına izin vermeyeceğiz.
Kemal Türkler’i Unutmadık, Unutturmayacağız!
Sefaköy’de Kemal Türkler’i Andık
Kampana İşçileri Piknikte Buluştu
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...